bugün

Önce Atatürk'ün türk kadınına nasıl baktığını okuyalım:

"Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diymez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakar, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim."

30 Mart 1923 Vakit Gazetesi



Edit: Karısını erkekler var diye kendi yemek masasına oturtmayan, tek başına başka masaya yollayan siyasileri bir süreliğine unutalım. "Ana" lafını ağzına hakaretlerle alan liderleri unutalım. Türk toplumunun neden geri kaldığını, binlerce kitap okumuş ve inanılmaz araştırmalar yapmış olan ender türklerden birinden, yine Atatürk'ten okuyalım:

"Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir."

insan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?"

1 Eylül 1925 ikdam Gazetesi

Şimde de örtünme ile ilgili sözleri:

Bazı yerlerde kadınlar görüyorum ki, başında bir bez, peştemal veya buna benzer birşeyler asararak yüzünü, gözünü gizler ve yanında geçen erkeklere karşı arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu tavrın manası neye delalet eder? Medeni bir millet anası, bir millet kızı için bu garip şekiller, bu vahşi vaziyet nedir? Bu hal milleti çok gülünç gösterir ve derhal düzeltilmesi lazımdır."

1925 inebolu gezisinde örtünen kadınlarla ilgili...

Onlar yüzlerini cihana göstersinler ve gözleri ile cihanı dikkatle görebilsinler. Bunda korkulacak birsey yoktur..."

18 Nisan 1935 istanbul'da toplanan Milletlerarası ilk Kadın Kongresi

Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım."

1935 yılında Türk Kadını'na seçme ve seçilme hakkı tanınması vesilesi ile...

"Bu karar Turk kadınına sosyal ve siyasal hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medeni konumunu yetki ile işgal etmiş, iş hayatının her aşamasında başarılar göstermiştir. Siyasi hayatla, Belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu sefer de milletvekili seçme seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin bir çoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu yetki ve lihakatle kullanacaktır."

Edit: iyi niyetle ve sadece eğitimsizlikten ötürü türbelere akın eden binlerce kadını değil, onları evde tutan, okutmayan, zorla kapatan ve cahil bırakan zihniyeti, bu zihniyetin siyasi tohumlarını saçmaya devam edenleri protesto amaçlıdır.

alıntı ve resimler için:
http://www.anadolu.be/kadin/ata-kadin.html
(bkz: atatürk ve kadınların örtünmesi)
Atatürk milletin karısını kızını açtı ama kendi karısı latife Çarşaflı idi. Tezat yok mu?