bugün

yuh artık diyorum. benim gibi koyu sagcı bir insan deniz gezmiş ve ataturk'u savunmak zorunda kalıyor. ataturk de deniz gezmiş de tum mucadelelerini emperyalist ulkelere karsı yapmıslardır. ikisi de devrimcidir. devrimcilik var olan kapitalist duzeni degistirip halkını bagımsızlıga goturmeye calısmaktır. ataturk'u yumusatıp devlet adamı gibi gosteren inönu gibi insanlar amerika ile anlasırken ataturk'un kemikleri sızlamıstır. ataturk'un fikirlerini tersinden gosteren solcu burjuva ve deniz gezmiş'in devrimciligini komunizm olarak gosteren sözde sagcılar kapitalizm isterlerken komunizmi sadece din dusmanlıgı gibi gosterip insanları deniz gezmiş'e ve ataturk'e karşı kıskırtmıslardır.

bu ulkeye amerika'yı cagıran inönü'dür. lozan antlasmasını imzalayan inönü bilmiyor muydu amerika'nın lozan antlasmasını kabul etmedigini? bilmeyenler için not duselim; amerika lozan'ı imzalamaz, mandacılık yapmak ister. bogazların yeni kurulan turkiye cumhuriyeti'ne verilemeyecek kadar degerli oldugunu savunur. kurtuluş savası bittigi halde lozan gorusmeleri surerken musul ve kerkuk icin doguda tutulup buyuk taarruz'a bile katılmayan dogu ordusu musul ve kerkuk'e dogru ilerlerken bu nedenle lozan görusmeleri sürerken geri cagrılıp savunmaya geçilir. bu acıdan bakarsanız buyuk taarruzun ertesi gunu 31 agustosta ingilizleri musul'da yendigimiz halde neden musul ve kerkuk kaybedildi anlayabilirsiniz. 31 agustosta doneminin en guclu ordularından ingilizleri musul'da yendigimiz nedense hiç bilinmez. cunku bilinseydi en son yaptigimiz bu savas madem neden musul ve kerkuk'ten geri cekildik soruları gelecek ve cevap olarak amerika bogazları istiyordu deyip amerika'ya karsı savunmaya gectigimizin saklanması zor olacaktı. hala amerika turkiye cumhuriyeti'ni bagımsız ulke ve devlet yapan lozan antlasmasını kabul etmemiştir. bunun anlamı şudur. eger amerika isterse biz zaten turkiye'yi devlet olarak tanımadık deyip istedigi anda işgal etme hakkını saklı tutar. şu an icin zaten kucagına oturmuş gizli bir mandacı rejim oldugu için gerek duymadigina aldanmayın.

not:en azından iş bankasını soyup zimmetine gecirmemiş. demirel gibiler onun asılmasına oy verirken kendileri banka hortumlamıstır.
deniz gezmişin atatürkçülükle ilgisi yoktur. kendisi koyu bir marksist-leninisttir. atatürkçülükte milliyetçilik kavramı varken deniz gezmişte millet kavramı yoktur. tüm insanlar sonunda enternasyonalist bir başarı adı altında toplanacak komünal sistemden yanaydı.
(bkz: nerede bir komunist görürseniz başını ezin)
Atatürk'ün kurmuş olduğu türkiye cumhiriyetini soyanlar Atatürkçü oluyorda, Atatürk'ün en önem verdiği konu olan bağımsızlık için Atatürk'ün kurduğu iş bankasını soyan deniz gezmiş mi Atatürk'çü olmuyor.* (bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
6. dakika'dan itibaren dikkatle dinleyin ve klavye şovmenliği yapmayın. deniz gezmiş atatürk'ü hep önder olarak görmüştür. ha şimdi izledikten sonra bu onun sesi değil diyen bile çıkar ama onlara yapacak bir şey yok..

http://www.youtube.com/watch?v=K3KJmVSnFRE
Saçmalık olup düşüncelerin mutlak değil değişebilir olan olgular olduğunu unutulmamalıdır.
Kendine Solcu diyen çoğu insan en başında kemalistti ama kemalizmi tasfiye edebilecek olgunluğa geldiğinde ona hala kemalist demek.
Düşünce bazında diyalektikten yoksunluktur.
Sonuç itibariyle bu insan idam sehpasına Yaşasın kemalizm diye çıkmamıştır.
Ne diye çıktığınıda sen araştır
babasına yazdığı son mektupta bile ona "kendisini kemalist düşünceyle yetiştirdiği için teşekkür eden" bir insan için bu konunun tartışılmasına gerek dahi yoktur. o, bir kemalist olarak ölmüştür. zira ölümden öte yol yoktur. yargılandığı davada mahkemeye sunduğu savunmada bile kemalistlik vurgusu ve atatürk'ün izinden gittiğini söylemesi bu konuyu tartışılmaya yer bırakmaz boyuta getirir.

tabi günümüzün kamyon devirmekten başka bir halta yaramayan, kılavuzu ufuk uras murat belge gibi kargalar olan kolpa devrimcilerle, deniz gezmiş gibi ulusal devrimcilerilerin sosyalizme bakış açılarındaki çukurla- dağ kadar olan farkı anlamak için türkiye'de sosyalizmin 60'lardaki gelişim sürecini, kadro hareketini, doğan avcıoğluönderliğinde çıkan yön dergisini, devrimci-milliyetçilik konularını iyi bilmek, anlamak gerekir. yoksa emperyalist çıkarların küçük oyuncağı olduklarının farkında olmatan, ulusal her değeri düşman gören saros soslu soyalistlerle, deniz gezmiş'i aynı kategoriye koymak ikl başta deniz gezmiş'e hakaretttir.

sağ veya sol fraksiyonlardan birini savunun, deniz gezmiş'ten ister nefret edin, ister sevin, eylemlerinin doğruluğu tartışılır ona da tamam ama günümüzle kıyaslandığında şüphe götürmez bir gerçek var ki "bu adam" saygı duyulması gereken bir insandır. çünkü "bu adam" , emperyalizme savaşmayı kaldırım taşlarını kaldırıp esnafın camlarını kırmak sanan , kendi halkına saldırıp, havai fişekle polis helikopteri düşürebileciğine inanan günümüz ebleh sosyalistlerinden çok farklı bir "adam"dı. bu dönemde aynı görüşlerle yaşamış olsaydı bu gereksiz kesim tarafından ya sosyal faşist diye dışlanacaktı ya da ergenekon'un bilmem kaçıncı dalgasında gözaltına alınarak yargılanacaktı.

deniz gezmiş bu ülkeyi ve halkını gerçekten çok sevmişti. onu bu kadar kolay harcayarak sosyalizmi türk düşmanlığı yapmak sanan "adam olmayan" birkaç çapulcunun aşına ekmek olarak doğramayın, gözünüzü seveyim.
ikisi de yurduna emperyalistler girmesin diye ülkemizi satanlara rağmen savaşmıştır.
ikisi de "Yaşasın tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye" diyerek çalışmıştır. hayalleri buydu.

fakat atatürkçülük inönünün uydurduğu atatürkçülükse deniz gezmiş'e kemalist demek gerekir. bu ülkeye ruslar üs kurmak istiyor diye amerika'yı çağırıp yerleşmesini sağlayan, bağımsızlığımızı satan inönü, daha çok atatürkçü diyorsanız, bu vatan hainliği veya korkaklıktır. gerekirse savaşılır ve ölünür. ama kimse gelip üs kuramaz.
cahillik yapmayın dinleyin. benim adım deniz. boşa koyulmadı bu ad.

http://www.youtube.com/watch?v=K3KJmVSnFRE

yaşasın tam bağımsız türkiye!
koskocaman bir yalandır. şeriatçılar bile atatürk ü deniz den çok sever. başlığı inceleyin:

(bkz: komünistlerin atatürk ü sevmemesi)
(bkz: hem kemalist hem marksist olunmaz)
kedim güzel yazmış.
(bkz: adam doğru söylüyo)
(bkz: doğru söze ne denir)
bunu komünistlerin bir çoğu kabul etmez neden? çünkü atatürkçüler de komünistler de dindarlara düşman. ee düşmanımın düşmanı benim dostumdur hesabı yaparlar. bu ülkede atatürk eleştirilebilir bir hale geldiği zaman göreceğiz 'atatürkçü deniz gezmiş'i.
idama edilmeden once de "yasasin cumhuriyet, yasasin kemalizm." demistir zaten. arkadasim ya savundugunuz adamin neyi savundugunu bilmeyecek kadar safsiniz ya da bilmeyenlere sirin gostermek icin yanlis yonlendiriyorsunuz.
(bkz: samsun dan ankara ya mustafa kemal yürüyüşü)
atatürk ve deniz gezmişte ortak bir amaç ugruna savaşmışlardır. deniz gezmişini savunmasını bir kez bile okumayan kişiler buraya gelip yorum yapıyor.
ataturk gibi banka ve onlarca fabrika sahibi turkiyenin en kapitalist adaminin pesinden giden sosyalist devrimci kisilik olmak , allahim sana geliyorum,!!
yalandır. deniz gezmiş denilen adam. aslında adamda denmez neyse. devrimcidir. ve gerçekleştirmek istediği devrim atatürk ün ilkelerini sağlamlaştırmak adına değil, marksizmi ülkeye getirmektir.
deniz gezmiş ve savunduğu ideoloji 1960 lar boyunca çok popüler olan ulusçu-devrimci ideolojidir. bu ideolojiye göre türkiye dünyada ki bir çok modelin ve örneğin zıttı olarak farklı bir ekonomik duruma ve gelişmişlik şekline sahiptir. türkiyede sınıfsal devrimi yaratacak güçlü bir proleter işçi sınıfı olmadığı için devrim tepeden inmeci ve silahlı olmalıdır.

milli demokratik devrim tezi adı altında 1960 lar boyunca doğan avcıoğlunun sistemleştirdiği bu ideoloji atatürk devrimlerinin atatürk'ün vefatıyla tamamlanamadığını savunur. atatürk devrimlerinin tamamlanabilmesi için ilk olarak aydınların ve ordunun girişimiyle işçi sınıfının ve gençlerin desteği kazanılacak daha sonrasında ordudaki silahlı entellektüeller olaya müdahele edip üzerine atatürkçülük serpiştirilmiş, ırkçılığa dayanmayan tamamen vatan sevgisini karşılıyan milliyetçiliği savunan marksist-baasçı bir yapı kurulacaktı. doğan avcıoğlunun baş yazarlığında ki binlerce aydın ve öğretim görevlisinin desteğiyle tiraj rekorları kıran yön dergisinin kapatılması sonucu milli demokratik devrimin öne çıkan grubu mihri belli ve türkiye işçi partisi grubu olacaktır. dev-genç gibi 2.5 milyon üyesi bulunan thko ve thkp-c gibi gençlik arasında çok tutulan silahlı devrimci güçlerin savunduğu mihri belli ve tip grubu yinede doğan avcıoğlunun yüksek fikirleri altında ezilecek ve onlarda dosdoğru marksist devrimi yine deniz gezmiş ve mahir çayanında üyesi oldukları bütün bu örgütlerin desteğiyle uluscu-devrimci yöne çevireceklerdir.

işte deniz gezmiş'in ideolojisi burada ortaya çıkıyor. atatürk'e ve milli kurtuluş savaşımıza bir nefer gibi bağlı kalınacak ve atatürk'ün tam bağımsızlıkçı politikasına geri dönülerek anti emperyalist çizgiye oturalacaktır. ilk olarak şubat devriminde olduğu gibi türkiye işçi partisi ve başında inönünün bulunduğu cumhuriyet halk partisinin yönlendirdiği sosyalist işçi sınıfı ayaklanacak demirel hükümetini ordu içerisindeki devrimci subaylarında baskısıyla düşürecek ve daha sonrasında ekim devriminde olduğu gibi ordu içerisindeki silahlı entellektüeller denilen devrimci subayların girişimiyle rejim ele geçirilecektir. daha sonrası malum içeride 27 mayıs darbesinin yarattığı ancak daha sonra geri alınan özgürlükler tesis edilecek, atatürk'ün çok güzel uyguladığı içeride bir ölçekte liberalizme de izin veren devlet sosyalizmi uygulanacak ve dış politikada anti emperyalist ve anti amerikancı olmak koşuluyla bağımsız devrimci 3.dünyacı bir çizgide durulacaktır.

ama tabikide işler istenildiği gibi yürümemiş ordu müdahele edecekken son anda düğmeye basılmamış ve faşist hükümet tarafından devrimcilere bir tasfiye operasyonu başlamıştı. 9 mart 1971 de yönetime el koyacak devrimci cuntanın yoğun baskısıyla 12 martta genişletilmiş komuta konseyi toplanacak ve demirel hükümetine 12 mart muhtırası verilerek hükümet düşürülecekti. müdahele etmeyen devrimci subay ve generaller herşeyin kendi tekellerinde ilerleyip faşistlerin ve gericilerin tasfiye edileceğini sanıyordu ama tam tersi oldu. bir dizi komplo ve kara kuvvetleri komutanının faşist cepheye geçmesi sonucu solcular diskalifiye edildi daha sonrasında chp li nihat erim'in kurduğu meclis üstü hükümet devrimcileri vahşice katletti günlerce realist anlamda istanbulda hayat durduruldu sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve şaka gibi ama devasa istanbulda ki bütün evler yüzbini aşkın polis ve asker tarafından gece gündüz aranıp doğan avcıoğlunun yıllarını vererek eğittiği binlerce aydın-sanatçı-devrimci düşünürleri teker teker toplandı hatta cumhuriyet senatosunda ki ömür boyu senatörlüğe atanmış olan dokunulmazlıkları bulunan 27 mayıs darbesinin milli birlik kurulcuları bile tutuklandı ve işkencelerden geçirildi.

deniz gezmiş ve devrimci yoldaşlarının ideolojisini öğrenmek için yakın tarihi bilmek gerekir.
(#19175137)
kemalist midir veya şimdiki kemalistlerden midir bilinmez ama deniz'in tam bağımsız türkiye savunucusu, milli kurtuluşçu, bağımsızlıkçı olduğunu biliyoruz. bu yüzdendir samsun'dan ankara'ya mustafa kemal yürüyüşünde en öndedir. 68'de, 69'da, 70'de de o çizgidedir. THKO savunmasını açın okuyun.

şahsi fikrim, atatürk'ü en iyi anlayan insanlardan biri deniz gezmiş'ti. güzel uyusun.
ulan tutturmuşlar bir marksist leninistti, atatürkçü olamaz falan diye.

bunlarda yeminle beyin yok amına koyim.

olum atatürk'ün bağımsızlıkçı ideolojisi ile marksist-leninist ideolojideki "ulusal sorun"un neresi çelişiyor bi söyle bana.

lenin okumadan leninist olursanız böyle olur. ezilen uluslar tezinde lenin'in bahsettiği ilerici milliyetçilik nedir bi aç oku istersen.

kafanıza göre romantik romantik yorumlamayın şu adamları yazık vallahi. tamam kemalist olmayabilirsiniz, ben de değilim. atatürk'ü sevmezsiniz, ben severim. deniz'in atatürk'ün yolunda olduğunu kendinize yediremezsiniz, ben sevinirim. kürtçülükten 2 dakka vazgeçemezsiniz, bilirim. ama şu tarihi iyi okuyun, objektif olun amk.
güncel Önemli Başlıklar