bugün

bu arkadaşlar çevresinde bulunan insanlarla sosyalleştiğini sanan ancak sosyalleşemeyen tiplerdir. sonra da sana bana asosyalmuamelesi yapar.

hayatı yemek üzerine kuruludur ve bunu sanal alemde çeşitli platformlarda paylaşarak gösterir. sonra orada aldığı yorumlara beğenilere cevap vererek sosyalleştiğini düşünür.

instagramda facebookta tweetrda binlerce takipçisi vardır, bunlardan on tanesini gerçek hayattan tanıyordur. ancak 9'uyla 15 senedir hiç görüşmemiştir.

reel hayatta birşeyler başarmak yerine, sanal hayatta fenomen olmaya çalışır.

o tanıdığı 10 kişiden, 9'u çıktığında hayatındaki kalan 1 kişiyseniz, sizinle de sadece kendisini ilgilendiren konulardan konuşur. anlattıklarıyla ilgili bir soru sorduğunuzda, daha fazla sosyalleşmesi mümkün olmayacağından, sonra konuşuruz diyerek sizi susturur.

beraber olduğunuz süre 3 saat ise, konulşabildiğiniz süre, kişinin size entry okutmasından, bilmem ne sitesinideki bilmem ne fotoğrafını göstermesinden, hiiiiç ilginiz, bilginiz olmayan insanların paylaştıklarına bakmanız yüzünden ancak ve ancak 18- 19 dakikadır.

biriyle karşılaştığında gülümseyerek merhaba nasılsınız demek yerine başıyla selam verip geçer. baakkalın kasabın, alışveriş yaptığı yer her neresiyse, halini hatrını sormak yerine "ne kadar" sorusunu sorar ve çeker gider. bakkal çakkal o'na öküz muamelesi yaparken bilmez ki karşısındaki iflah olmaz bir asosyal
sizin mutluluğunuz, probleminiz hiç bir şekilde o'nun skinde değildir, varsa yoksa kendi dünyasıdır o da 18 dakikadır.

elinden bilgisayarı, telefonu düşmez. bıraksa bile, ayrı kalabildiği maximum süre 7 dakikadır.

eskilerin asosyalleri bile farklıydı anasını satayım. kendilerini eve kapar, kendilerine deniz kenarında bir cafe seçer, hergün oraya gider, garsonla "bana bir çay" diyaloğu kurar ve kendini önündeki resim kağıdına, kitaba verirdi. internet hayatımıza girdi ve asosyallik bile bozuldu.

eskilerin de yenileri de asosyalleri aynı kafadadır. kendisine sorsanız, her şeyin eni o olduğundan dolayı diğer insanlarla çok paylaşacak şeyi yoktur. zaten paylaşmıyor mudur ki? bak senin twitterda o kadar takipçin var mıdır. paylaştığın fotoğraflara, konulara o kadar yorum gelir midir. o sevilen ve sayılan bir insandır. ve bu o'na yetmektedir.

siz şimdi durup duruken nereden çıkardınız ki o'nun asosyal olduğunu. çok ayıp ediyorsunuz.
fenomenlik yolunda tanimadigi insanlari takip edip, facebooka ekleyen tiplerdir. boylece kendilerini sosyallestirirler kendilerince gercek olmayan sahte arkadaslar edinirler. dikkat cekici fotoshoplu fotoraflarda isin baska bir boyutudur.
sözlükte zirve yapılınca oraya gidenleri asosyal olmakla suçlar bunlar.
(bkz: helikopter)
(bkz: ben asosyal değilim)
+Oğlum dışarı çık bak komşumuz necla teyzenin oğlu dışarıda çıkın dışarı tanışın , arkadaş olmak istiyo senle.
- Tamam faceden arkadaşlık isteği göndersin.
asosyalleri ezikler.
işte bunlar hep ben değilimdir. Ben farkındayım. Hemde hiç olmadığı kadar çook. iliklerimde hissediyorum yalnızlığı, asosyalliği. Kalbimde hissediyorum pesimistliği...

Bu aynı bir aracın hurdaya çıkarılması gibi bir durum.
Bu insan tipi belkide en acınası insan tiplerinin başında gelir. Kendi asosyalliğinin farkına varmayan arkadaş başkalarına asosyal muamelesi yapmasıyla tanınır.
felaket insan modelidir. cahil olduğunu bilmeyen cahilden bile daha tehlikelidirler.
Asosyal olduğunun farkında olmayacak kadar asosyal olan asosyaldir.
(bkz: YAZARLAR)
yazık insanlardır.
dahil olmadığım grup.
ben farkındayım mesela. ne mallar var ya. Hala asosyal olduğunun farkında değil.
ben değilimdir. biz sözlük yazarlarındaki her başlığı kendi üstüne alınma sendromu ne olacak onu bilmiyorum.