bugün

Herkes kendi seçimini kendi yapar.
muhtemel bir arkadas ortamında kırılan pot farkedildikten sora cümleye başlarken kullanılan kelime grubu.
meşru bir şekilde açıklama gereği hisseden bir insanın, "doğru olsun/olmasın", "gerçekleşsin/gerçekleşmesin" olayın bilinen boyutta olmağını betimlemek amacı ile o an'a dek söyleme fırsatı bulamadığı veya içinden geçenleri özgün bir şekilde dile getiremediğini ifaade eden cümle. tüm insanlığın aslında söylemek isteyipte söylemeyediği ve dilinin varmadığı anlardan biridir bu;
rezil olma hakkımı kullanıyorum, beyaz çorap giyme ve halk otobüslerinde yolculuk etme hakkımı. "yoz" diye bir köşeye attığınız ne kadar müzik varsa dinleyeceğim hepsini ve müslüm gürses'in konserlerine cebimde jiletle gideceğim. simit yiyeceğim, lahmacun ve kebap ve isot biberi ve ayran içeceğim bunların üstüne. korktuğunuz partilere oy vereceğim ve sonra o partileri pat diye bırakıp başka partileri deneyecek keyfimin kahyası. günün en civcivli saatlerinde uzanıp uyuyacağım parklarda ve topuğunu ezdiğim ayakkabı cesetleri yattığım bankların ucuna düşecek.
terleyeceğim ve hayatının en uzun koşusuna çıkmış bir at gibi kokacak vücudum. cicili bicili sözleri, ince iltifatları tutmayacak aklım ve ilk kez gördüğüm birşey gibi bakacağım bana "beyefendi" diyenlerin suratına. adımla çağırın beni sadece! babamın kulağıma okuduğu isimle.
saçmalama hakkımı kullanıyorum, kaldırımlarda bir meczup gibi dolaşma ve otobüslerde arkaya doğru gitmeme hakkımı. vitirinlerinizin önünden, cicilerinizin, modalarınızın, kokulu sabunlarınızın önünden en kayıtsız halimle geçeceğim. bana hiç bir şey satamayacaksınız ve ben size hiç bir şey satmayacağım.
sigortasız, pasaportsuz, ehliyetsiz dolaşacağım ve korkacaksınız gözüme bakmaya. gözlerim üzerinize toprak atmaya hazırlanan bir mezarcının kirli elleridir çünkü. korkacaksınız ve ben fütursuz yürürken yollarınızda siz kenara çekileceksiniz hep. sizin göreviniz, sizin gibi olmayanlardan korkmaktır. korkun bizden; biz öcüyüz beyzade ve beyaz semtlerde kıstırdığımız her seçkin kafaya "pöhhh!" deme hakkımızı kullanıyoruz. acayip korkuyorsunuz bizden fakat bitirdiğiniz okullar tutamıyor elinizden, çalıştığınız temiz işler saçlarınızı okşamıyor, sakinleştiremiyor sizi yaşadığınız o "bal dök yala" evleriniz. ne kadar aciz kadınlarınız var sizin, ne kadar çıtkırıldım ve ne kadar kompleksli. avutamıyorlar sizi, başlarınızı dizlerine koyamıyorsunuz ve ağlayamıyorsunuz yanlarında. oysa erkekler ağlar beyzade, erkekler ağladıkça yiğitleşir ve daha iyi savaşır gözünde yaş olanlar.
serserilik hakkımı kullanıyorum, çatalla kaşığı birbirine karıştırma ve yemeğe parmaklarımla uzanma hakkımı. tanımadığım ve kapısından içeri alınmadığım ve gidip bir bardak çayını içemediğim yerlerden gelen faturaları ödememe hakkımı kullanıyorum. ayakkabılarımı boyatmayacağım ve tükürerek bakacağım afişlere, lüks lokantalara ve insansız otellere. adam olamayacağız, hizaya gelmeyeceğiz ve uzatmayacağız boynumuzu uysal koyunlar gibi sizin imansız bıçaklarınıza. gidin burdan, cellatlarınızı ve katillerinizi de alıp gidin, kapılarınızda bekleyen köpekleri ve boynuna kurdele bağladığınız süsmük kedilerinizi de alarak gidin.
adam olmama hakkımı kullanıyorum, harfleri eciş bücüş yazma, meclis'in tavanına çiğ köfte atma hakkımı. dilime doğru iteklediğiniz bütün yabancı sözcükleri yanlış ve yersiz kullanacağım. karşınızda bacak bacak üstüne atarak konuşacak, manasız şeylerden bahsedeceğim size. cahil kalacağım ve ısrarla eğitmeyeceğim kendimi, inceltmeyeceğim ve ısrarla yanlış yapacağım bana ezberletmeye çalıştığınız herşeyi. ısrarla başka türlü giyinip, başka türlü büyüteceğim çocuklarımı. başka bir müzik dinleyip, başka düğünlerle evleneceğim. demokrasiyi yanlış anlayacağım ısrarla ve dilinize pelesenk ettiğiniz her açıklama benim kapımdan içeri yanlış içerikle girecek. plastik çiçekleri ve kâbe resimli duvar halılarını seveceğim, ben adam olmayacağım ve unutacağım sizin rakamlarınızı. her yanından kan damlayan kavramlarınız için, demeçleriniz ve istatikleriniz için kılımı bile kıpırdatmayacağım.
ısrarla ve her gün yeniden ve usanmadan ve gülümseyerek ve içimdeki bıçakları okşayarak nefret edeceğim sizden.