askerlikte karşılaşılan iğrençlikler

Benim için en iğrenç şey: askerliği sadece garibanların yapması.

ibadet hürriyetine mani olan bazı geri kafalılar.

askerlik bir zaman dilimidir, ne çıkarsa bahtına.

Terhis olmama 1 ay kala nöbetçi kulesine yeni gelenlerden birinin işemesi (Allah'tan o gün kule nöbetim yoktu ondan sonraki nöbetçinin yerinde olmak istemezdim efendim) , banyoda etek tıraşı pisliğini bırakanların olması, çamaşırhane görevlilerinin gevşekliği yüzünden sararmış ter kokulu yastıkların temiz olan yastıkların karışması. Gerçekten iğrenç.

Çay bardağı ile tıraş olanlar.

Eski yatak çarşaflarını kesip yemekler koymadan önce yarı yıkanmış yarı kirli tabldot u silmek evet herkes yapıyordu.

egosantirik ve içgüdüsel davranışlar silsilesine maruz kalmak.

Mersinli yörük bi çocuk vardı çorbaya kepçeyi düşürdü elini daldırıp çıkarmıştı. O günden sonra yemek yiyemedim.

Askerlikte karsilasilan her sey ver herkes igrenctir.

Askerligin kendisi igrencliktir.

Çalışmayan işten kaçan tiplerden nefret ederdim. Bu gürüh bir de vatan hizmeti yapacak. Adam gibi gittim adam gibi her işimi yapıp vatanıma olan askerlik borcumu ödedim. Gururla da söylerim.

30 kişilik kogusta kesinlikle ayak kokusu ve uyku sırasinda horlama.

1996.seyyar tabur 3 komando tugayına düştüm,önce urfaya gel oradan mardin midyata biz geticerez seni konvoyla dediler,vardım ağzım açık şaşkınlık içinde dağlara,mühimmat yüklü askerlere bakıyorum, neyse vardık midyata susuzluktan tuvaletlerdeki bok dışarı taşmış,pislik içindeki tuvaletlerdeki yüzlerce pet şişeyi hayal bile etmeyin,neyse işedim üst devre çıktı kabinden elinde pislik içinde bir pet şişe,hoşgeldin torun dedi sağol dedim,10 dakika sonra seçim yapıldı timlere,akşam seyyar çadıra gittim bu adam yemekhaneci,25 kilo verdim 2 ay içinde allahtan şırnak çakırsöğüte gittik orada
en azından su vardı,zaten 15 ayın 12 dağda kumanya ile geçti,hala midem bulanıyor,lan asker neyse astteğmen,üstteğmen yemek yiyordu bu bölüğün askerinin elinden,adamın taharet alıp elini yıkayacak su yoktu.

Mhp ayaklarıyla askerliğe gelip, askerlik boyunca sisteme, işleyişe küfür eden sahte ülkücüler..

Potansiyel terörist mantığıyla bakılan Diyarbakır'lı mardinli askerlerin ise silahına, devletin kendisine emanet ettiği her şeye daha çok sahip çıkması..

iğrençlik mi desem, tuhaflık mi desem bilemedim.

tuvaletten başka bir şey değil. o manzaraları ne siz sorun ne ben söyleyeyim. orta çağ savaş tabloları gibi.

Banyoya sıçan ya da etek altı tıraşından kalan pislikleri temizlemeyen ayılar. insan banyoya sıçar mı pisuvara sıçan olmadı da banyo nedir.

Maşrapaya sıçan erlerin varlığı.

ben değil ama dershane hocam karşılaşmış, * sivrinin biri kurumasın da ıslak giysinler diye arkadaşlarının çorabına su döküyormuş.

uzatmayacağım, her an herhangi bir yere sıçılabilecek olması.

Yarak ona mı takıldın.

Yemekhanede olan iğrençliği görsen dibin düşer.

50 tane erkekle aynı koğuşta altlı üstlü yatmak.

Ne günlerden geçtik be...

Çay evet başlı başına iğrençlik abidesidir.

Lakin her sabah içersiniz.

Sabah kahvaltıda verilen cayın yapım aşamasıdır iğrenç olan.

Devasa bir kazanın içinde kaynayan suya, kilolarca şeker ve çay atılıp yapılır bu içecek.

Sonra o çaydan bile iğrenç olan metal bardaklara kepçe ile doldurulur.

köyde siktiği tavuğu anlatan 4 yıllık üniversite mezunu türkçe öğretmeni. diğer 4 yıllık fakülte mezunu kısa dönemlerin de çevresinde oturup kahkahalarla gülmesi.

Gece nöbetten gelince o les gibi ayak kokusunun olduğu koğuşa girmek ve o kokuda yeniden uyumaya çalışmak.

Tesisi açılış saatinin 8 olması ve hergun çöplerin 7.45 de döküldüğünü bildiği halde 7.30 da tesise baskın yapıp çöplerin dönmediniz diye bütün herkesin çarşıyı kilitlemesi. O hafta sonunda da tam gün mıntıka yapılması.

Pisuvara sıçan mahluk...

nasıl bir yerde askerlik yaptım diye düşünüyorum bunları okudukça.

354/1 ksd olarak herkes kısa dönem askerdi koğuşta. akşam nöbetten döndüğümde koğuşa bir girerdim parfümler, deodorantlar falan acaip elit bir ortam var. nöbet mangasından çıkıp kantinci olmuştum, haftasonu çift çarşı, yeme içme serbestisi, nöbetten muafiyet derken 6 ayı bitirdik.

tek farkettiğim şey eğitimli adamla eğitimsizin arasındaki uçurumdu. ben izin kullandığım için devrelerim gitmişti 1 hafta daha şafak sayarken uzun dönemler gelmişti koğuşa. sana yemin ediyorum 1 saatte odanın havası değişmişti.

eğitim şart...