bugün

6 ay kısa dönem acemi-usta nevşehir orduevi'nde yapmıştım. yaptım dediysem de transit vardı bi tane. onu sürüyodum sadece. başka bişey yok .* ulan böyle güzel askerlik mi olur? ehehehe. şanslıyım vesselam.
edit: memleket de kayseri. kudurun.
edit2: torpilim ALLAH.
en sinir bozucu tarafı da, acemi birliğinde dolaplar kilitlenmezdi. usta askerler sigaralarınızı çalardı!
Acıdır, hüzünlüdür.
Ben nerdeyim sorusunun karşınizda sizden daha dik bir durduğu sabahtir adeta koyun sürüsü gibi oradan oraya kosturursunuz bir meee sesiniz eksiktir.
Aradan geçen yıllara bakınca hatırlanmayan gündür( askerlikteki günler ilerledikçe de hatırlanmayan gündür). Çünkü o ilk günün üzerine iyi kötü, eğlenceli, hüzünlü, varlıklı, yokluklu birçok gün geçer ve arda bakıldığında çeşitli şansızlıklardan ötürü çok büyük travmalar geçirmiş biri veya da askerlikten nefret edecek kadar aşağılık yetiştirilmiş ve rahat askerlik yapmanıza rağmen ağlayan biri değilseniz askerlik güzel bir deneyim olarak hatırlanır. Özellikle de terör bölgesinde askerseniz. O bölgede silah arkadaşlığı başkadır. sırt sırta verdiğiniz adamlarla -20 derecede tam dolduruşta nöbetler başkadır.
357 kd ve samsunun 350 kişilik koğuşlarında bir soğuk kış günü hayvanın birinin dolaplara vurması ile gözümüzü açmıştık.

acıtmıştır...
üzmüştür...
bi daha olmasındır...
her şeyin bir ilki vardır...
Sabah 6 da kalkmak insanı mahveder.
Hele nöbet insanı perişan eder gece uykudan kalkıp.
aslında ilk geceden başlayan hadisedir. 297 kd olarak, hem de bunu ağrı' da yapmış birisi olarak ilk tavsiyem şudur: ne yapın edin o ilk gece uyuyun. uyuyamazsanız alışamazsınız.
ikinci tavsiyem ise şu: koğuş kalk saat altıda mı veriliyor güzel kardeşim. sık o kıçını biraz, saat beşte uyan. paşalar gibi; ama sessiz paşalar gibi zira 2-4 nöbetinden gelen adamı ses edip uyandırırsan arıza çıkar; git tuvaletine. işe, sç, traşını ol, kendine gel önce. hatta yak bir tane de sigara, daha vaktin bol aq.
sonra dön koğuşa, ama sessiz elbette, giy kamuflajını. sonra git bir sigara daha iç, hatta otoat filan varsa kahveni de al.
daha yatağı yapmadın farkındaysan. herkes kalksın ondan sonra yap. çünkü yatağı ilk yaparsan, mutlaka öküzün biri bozacak o yatağı.
sabahın 5 inde uyandırılır ve içtimaya geçilir sonra sürü halinde revire gidilir aşı olmaya don atlet soyarlar önce bi muayene yaparlar sonra basarlar iğneyi saatlerce öyle çıplak beklersin aşıyı hemşire vurursa ne ala ama revirdeki asker vurursa kolunu bi kaç gün hissetmezsin..
acemi birliginde kisa donem askerler olarak kogusumuz cok temiz ve kokusuzdu. ilk gun 16:00 da birligimize üç arkadaş giriş yaptik. islemlerimiz malzeme alma vesaire gibi işlemler sonrasinda saat 23:00 oldu. komutan ac misiniz diye sordu, herhalde baba yigit kac saattir ayaktayiz deyince, aç yatin ulan o zaman pezevenkler deyip tokat atti. ustun yeteneklerimle zamani yirmi saniye geriye alip, ac misiniz sorusunun cevabini evet komutanim diye cevapladik ve aksamdan kalma soguk yemekleri yedik. o gece rahat uyudum sanirim 5.30 da kalktim. sonraki gunlerde 5 yildizli otelde uyanmadigim kadar dinc uyandim sabahlari. gun icinde de dayak yemis gibi olurduk. gece basimizi yastiga koyunca uyur sabah zipkin gibi uyanirdik. sanirim yemeklere atilan şap mevzusu dogru. o tur islere enerji harcamadigin icin tum enerji vucutta kaliyor sanirim. niye anlattim bilmiyorum ama bu da boyle bir animdir.
Ilk sabahı bilmiyorum ama son sabah koyuyor.

Çok alışmış oluyorsun. Kopasın gelmiyor.
koğuş kalk...
iki arkadaşın hastanelik olduğu hareketli bir geceden sonra (#34989144) sabah dürtüldüm bizimle ilgilenmesi için görevlendirilen önceki dönemde gelmiş kısa dönem çavuş arkadaş tarafından. öyle koğuş kalk falan yapılmadı. üst katında yattığım ranza tam da pencere hizasındaydı ve direkt palandöken dağına bakıyordu. gözlerimi açtığımda işte o sapsarı dağı görünce zaten bir irkildim askerde olduğumun hemen de farkına varmayarak. kalkınca birden pek de ummadığım bir şekilde müzik çalmaya başladı. sanırım sorunlu bir birliğe düştüğümüzün komutanlar da gayet farkında ki kısa dönem askerlere moral vermek için müzik çalmayı düşünmüşler. çalan şarkı hande yener'in Kim Bilebilir Aşkı parçasıydı. bu parçayı acemilik bitene kadar ara ara sabahları çalmışlardı ki direkt duyunca anında o askerlik anlarım aklıma gelir. bu müzikle yatağımı düzetmiştim, kamuflajı giymiştim, tıraş olmuştum, botları boyamıştım, nöbetçi sırası gelince koğuş temizliği yapmıştım. cidden o müzik benim için bir teselli olmuştu askerlik ortamı gibi bir ortamda.
Hayatımın en berbat sabahına uyandım.
Yaşamak üzere olduğum durum .
asker eğlencesi ile verilen gazla askere gidersin, ertesi sabah neredeyim ben diye isyan edersin.
kesif osuruk kokusundan sonra dışarı ilk çıktığınız anlarda oksijen ciğerlerinizi yakar kavurur.
Verdikleri nemlendirici kremi sürüp koşu yapmıştık.