bugün

hayat okulu'nun bir evresi olan vatani görev yapılırken öğrenilen ve başka hiçbir yerde öğrenilemeyecek şeylerdir.

bu başlık anket olarak görülmemeli ve bu tecrübeyi yaşamış yazarlarca doldurulmalıdır ki, bugün lisede ve üniversitede olan sözlük yazarları askere gittiğinde zorluk çekmesin.

birkaç örnek benden olsun:

- askerde hiçbir şahsi eşya kaybolmaz, sadece yer değiştirir.
- askerlik, arazi olma sanatıdır.
- disko, damsız da girilebilecek yerlerdendir.
- askerlik, verilen maaşın yeterli olduğu nadir işlerdendir.
- eğer intihar etmeye kalkışır ve başaramazsan, "kendini askerliğe elverişsiz hale getirmeye teşebbüs" suçundan soluğu askeri mahkemede alırsın.
- hiçbir şey bilmeyeceksin, hiçbir işten anlamayacaksın.

vs. vs...
diskoda oda arkadaşı olarak cezalı kazma ve küreklerle kalmak gibi hiç bir yerde göremeyeceğiniz şeylerdir.

+hacı sen niye geldin
-emre itaatsizlikte ısrar. ya sen?
+bahçeyi kazarken taşa çarptım
-ya kürek?
+bende toprağı komutanın paçasına attım
-haa iyi...
banyo yapamamanın sebebi soğuk su olmaması da olabilirmiş bazen.
bazı neanderthaller için askerlik kurumu prize çivi çakmama,kesici aletlerle şaka yapmama,soğuk su içmeme,el şakasından uzak durma vb fantastik güdüklüklerden sivil yaşamda uzak durmasını sağlayabilir.* * *
24 saatin aslında ne kadar uzun olduğunu ve doğan her günün yaşanmış kabul edildiğini anlamak da bu minvaldendir.
ne kadar az becerin varsa o kadar rahat edersin. evet bunu öğrendiğimde artık çok geç olmuştu.
ne yaparsan yap kepi kaybetme.
ailenin, zamanın, arkadaşların, özgürlüğün, paranın ve uykunun değeri.
* öncelikle günün ne kadar uzun olduğunu anlıyorsunuz.
* hiç şükretmediğinizi hatırlıyorsunuz.
* şükretmeniz gereken ne kadar çok şeyin sahibi olduğunuzu hatırlıyorsunuz.
* değersiz şeyler için ailenizi, kendinizi, sevgilinizi ne denli yorduğunuzu aklınıza getiriyorsunuz.
* üç günlük dünyayı iliklerinizde hissediyorsunuz.
* şuradan bir çıksam ile başlayıp daha neler neler yapacağım ile biten cümleler kuruyorsunuz.
* düşünmeniz için çok vaktiniz olduğundan, hayatınızın muhasebesini yapıyorsunuz.
* gelecek planlarınızı oturtuyorsunuz.
* bir canın önemini anlıyorsunuz.
* hele ki sınırda askerlik yapmışsanız, gelen her şehit haberinde ölümün kokusunu yakından alıyorsunuz. *
* insanların birlik beraberlik için kenetlenebileceği zamanlara şahit oluyorsunuz ve bu birlik ve beraberliğin sadece zor zamanlarda değil tüm zamanlarda olması için dua ediyorsunuz.
* devleti,silahlı kuvvetleri,iktidarı,dünyayı daha bir objektif değerlendirme şansına sahip oluyorsunuz.
* devrecilik size hayatın gerçeklerini de öğretiyor.
* yemek yememeyi, su içmemeyi öğreniyorsunuz.
* yeri geldiğinde gece yarısı uyandırılmaya alışıyorsunuz.
* kantinden icetea yerine nestea içmeyi kabulleniyorsunuz ayrıca.
* kantincinin her aldığınız ürünün üzerine kar koyduğunu bile bile seviyorsunuz ibneyi.
* türlü türlü hayat keşfediyorsunuz sohbetlerde.
* türlü türlü hikaye dinliyorsunuz.
* türlü türlü insan görüyorsunuz. iyisiyle, kötüsüyle...
* vay anam vay neler dönmüş serhat yav diyorsunuz birçok zaman.
* inzibat gözünüzün önünde adam döverken susmayı öğreniyorsunuz. haklıya sahip çıkamamayı da öğretiyorlar.
* bir toplulukta disiplinin hakim kılınması için kuru yaş demeden adam harcandığının ve adaletin hiçbir toplulukta olmadığını/olmayacağını öğreniyorsunuz.
* bir süre sonra karışmıyorsunuz hiçbir şeye. bitsin de gideyim diyorsunuz.
* ama genel olarak iyi geliyor askerlik. çünkü kendinizi ve özgürlüğünüzü dünden daha çok önemsiyorsunuz.
(bkz: militarizm)