bugün

Evet 3 tepsi börek yapmıştım hayatımda börek yapmadığım halde.
Askerlik yapan her erkeğin hafızasında kalan gecedir.
Ben alt Ranzada yatıyordum. Üstteki ranzanın alt tarafına kazınan yazıları okumaya başladım.
Biter mi lan? Şafak 001 adana! Gibi yazılara baktım uzun uzun...
Daha sonra ışıklar söndü. Akabinde bir zırlama sesi yankılandı. Çocuğun teki hüngür hüngür ağlıyordu.
Sonra kitle psikolojisiyle olsa gerek, başkaları da ağlamaya başladı. Koğuş bir anda ağlama duvarı gibi oldu. swh.
Ardından üst devrelerden biri karanlıkta şöyle bağırdı:
+ kesin lan! O zırlayanları yarın sabah tespit edicem. Düzeni bozmaktan bilmem ne... Hepsi askeri mahkemeye sevk olacak! Zıbarın yatın.
Sonra bir sessizlik oldu. Sümük çekme sesleri gelmeye başladı.
Hapishaneye düşmüş gavasi verdiren gecedir.
Tanımadığınız onca insanı görüyorsunuz. Neredeyim ben amk geçmez bu günler diye geçiriyorsunuz ama ilk günün yorgunluğu nedeniyle çabucak uykuya dalıyorsunuz. Sonrası çorap söküğü gibi zaten.
Iyyy ne pis bir yer dedim.

ilk zamanlar huzursuzluk oluyor ama zamanla alışarak huzursuzluk gidiyor.

Temiz çarşaf felan da geldi mi temamdir.
Neredeyim lan ben dediğiniz ilk gecedir. Diğer geceler de diyeceksiniz merak etmeyin.
askere giderken yanınızda götürdüğünüz ayıcığınızla baş başa geçireceğiniz gecedir.

görsel
tam tersi, hiç güzel uyku çekilemeyen gecedir. zira koğuşun bok, osuruk ve ayak kokularıyla harmanlanmış inanılmaz koku kokteyliyle birlikte, bir de zaten heyecandan ve ilk günün uğraşlarından dolayı uyumaya çok geç fırsat buldunuz.

uykuya bir şekilde daldıktan sonra, maksimum 3 saat sonra, koğuş khaaaaaaalk! sesiyle askerliğin ilk sabahına merhaba diyeceksiniz. o kadar yorgunluğun ardından da 3 saat uyku çekmenin nesi güzel? diye sormadan edemiyor insan.

kötü arkadaşlar! bedelli parası ne kadar oldu bilinmez ama, zenginseniz basın parayı gitsin. biz çulsuzduk, gitmek zorundaydık. siz o hatayı yapmayın. ha yaparsanız da, elbet bir gün bu günlerin geçeceğini de unutmayın.
yorgunluktan hemen uyunan gecedir .
O kadar soğuktu ki amasya acemi er Tugayı gidenler bilir bizim gittiğimiz ay aralıktı.camlar içeriden buz tutuyordu. Günde yarım saat mazot ile ısıtma vardı koğuşlarda. Tabi ısıtmıyordu. Saat 3 te yarım saat yakarlardı.koğuşta birisi Soğuktan altına işemişti. Öyle üşüdüm ki anlatamam. Acemilik bittiğinde zaturre olmuştum. Şüphesiz Balıkesirli kötü bir askerlik geçirdi.
Tam yanımda duran manyağın göğüs kafesini jilet ile kesip kan kaybından ölmesine neden olan gecedir. Askerlikten kurtulayım derken canından oldu adam...
bedelli gittiğim için pek söz hakkım yok ama gözlemlediğim kadarıyla birliğinize ne kadar geç teslim olursanız o kadar iyi bence. muayene,aşı,levazım,evraklar vs. zaten zaman geçecek ve kısmen yorulacaksınız. akşama doğru da o yorgunlukla belki biraz daha rahat uyuyabilirsiniz.
Binbir çeşit adamla geçen ilk gecedir.

Kekosu mu dersin, hapçısı mı dersin, eğitimlisi mi dersin, 50 yaşında vatani görevini yapmaya gelen mi dersin. Var da var amk.

Gecenin finalinde sabah kahvaltısını bölük komutanı yatağınıza kadar getiriyor. Swh.
boş yatak bulunan ilk koğuşa dalıp uyumakla başlamıştır.
pembe götlülerin abarttığıdır. hayatlarında zorluk görmemişler pısırıklar. askerlikte anlattığınız zorlukları hayatta yaşadım ben pembe götlüler. bu arada nerede olursa olsun bir insan kendini ezdirmemeli şiddetse şiddet.
edt:zorunlu askerliğe karşıyım.
nizamiyeden sabah saat 10'da giriş yapıp, gece saat 1'de yatakhaneye ulaşmıştım. ulan böyle kalabalık mı olur aq?
Çadırda kaldık ilk gün. Hiç tanımadığım 5 insanla beraber. Yazdı ama gece esiyordu tozun toprağın içinde birde sarıkız örümceği söylentileri vardı. Bu askerlik bitmez diyerek uyumuştum.
Keyifsiz bir uykudur. Evet.
koğuşun kendine has muhteşem kokusu ile uykuya çabucak dalmanız kaçınılmazdır.
toplaşın hele...
tamam biz erkekler asker anısı anlatma konusunda işin bokunu çıkarıyoruz biliyorum ama kısa keseceğim valla bak.
ilk gece...

biz 4 balta geç teslim olduk birliğe. istanbul, ankara, antep ve adana menşeili 4 sap yaklaşık 4 gün geç geldik ve aynı anda giriş yaptık birliğe. aramızdan 2'si malum casio saatin 5 tl olan versiyonuna sahipti. ben ve diğer arkadaş ise 20 tl'lik modele sahiptik. malum saatin askere gitmeden alınması yazılı olmayan kuraldı çünkü. biz geç geldiğimiz için taburda bizi apayrı bir koğuşa koydular. koca koğuşta 4 kişi kaldık o gece.

hepimiz saatlerimizi kurduk sabahın kör karanlığına. zira kış mevsimiydi. amma ve lakin sabah uyandığımızda hepimiz alarmlar çalmadan uyanmıştık. sanırım göt korkusu tam olarak böyle bir şey oluyor. hee bu arada o gece yatmadan önce tabur bahçesinde beraber teslim olduğumuz bir arkadaşım vardı. 1,90 üzeri boy 100 üzerinde kilo devasa bir şey. bize kamuflajlar verilip serbest zaman dediklerinde bahçede ağlarken bulmuştum onu. niye ağlıyorsun dedim. annemi yalnız bıraktım dedi. babam yeni ölmüştü... bende dedim... ağlama. şimdi ağlamanın zamanı değil. sonra bol bol ağlarız dedim. öyle başlamıştık askere. selam olsun kastamonu/gölköy...

bizden sonra alay olmuş amk. olum o diktiğim dal ağaç olmadıysa var ya hepinizi bulurum. gelip bakacağım amk!.

bu arada o saat hala duruyor 11 sene oldu ama hala çalışıyor. casio f91w. ölümsüz amk.
Hoşgeldin partisi yapılır. içki su bi akar. Müzik, dans, kızlar. Sabah bi dünya nöbete gidersin. Çok içmeyin gençler.
Teslim olduktan sonraki ertesi güne kadar geçen süre baya gariptir ya. Askerlik farklı bi gezegene ayak basmış gibi bi his uyandırıyo insanda.
45 saat boyunca uyumadığım bir günün gecesiydi.

Teslim olduktan sonra kayıt, arama zart zurt derken bize yatağı gösterip yatın deme saati sabaha karşı 04:50 di. 10 dk sonra da koğuş kalk denildi zaten. apar topar kamuflajları giydik çıktık. yani yat saatine kadar 45 saat ayakta durmuştum.

Bir daha manisa'nın yanından geçmeyeceğime söz verdiğim bir gündü.
sabah 10 dan akşam 20.30 a kadar kayıt, ayazda bekle, yürü, soyun, giyin, yürü elbise al, bot al filan derken
yorgunluktan akşam 21.00 den sabah 05.00 e kadar mışıl mışıl uyuduğum gecedir.
17 yaşımda evden ayrılıp çalışmaya gittim.

(bkz: turizm sektörü)

vakti zamanında bu sektörde personel o kadar kötü yerlerde barındırıldı ki...

askerde ilk günümde, dolabımla, üstüm başımla o kadar rahat etmiştim ki anlatamam.