bugün

galoş naylon gibi türetilebilir.
askerlik anılarını anlatırken

"siz bi de komutanın halini görecektiniz"

diyerek dayak yiyen değil, atan kişi olduğunu iddia edecektir.
(bkz: askerlikte karşılaşılan iğrençlikler)
muhtemelen şöyle bir muameleye maruz kalmıştır.

+mesleğin ne senin asker?
-felsefeciyim komutanım.
+askeeerrrr... askeeersin seeööönnnn...
-emredersiniz komutanım.
+sivil hayatta mesleğin ne?
-askerim komutanım.
+sivil hayatta asker yoaaaakkk.
-emredersiniz komutanım. felsefeciydim komutanım...
+ne iş yapar felsefeci asker?
-düşünür komutanım.
+lan öyle iş mi olıur?? verin buna paspası tuvalet bekçisi olsun.
-emredersiniz komutanım.
+düşün düşün boktur işin. ehikeki...
askerliği 15 ay yapınca bir bok olduğunu düşünen silkilmesi gereken adamları göstermiş kısa dönemdir. sen üniversite okuyamadın diye gidip 15 ay yarrak gibi askerlik yaptıysan her insan yapmak zorunda mı? üniversiteyi okuyup uzun dönem de yapabilir ama o zaman da senin göreceğin kadar bir ebe boncuğu görmes amına koyayım. herkesi kendiniz sanmayın.
bunu bildikleri için bedelli bekliyorlar bence zaten..
askerdeki "düşünme, yap" felsefesinin Üstüne contrary felsefe yapmış kısa dönemin maruz kaldığı aksiyondur. düşünmemesi tavsiye olunur. iyi siqmemişler mk.
Hiçliği yaşar.
Askeriyede kendi felsefesinin geçmediğini öğrenmiş olmuştur.
bakın 12 eylülden beri cehalet bilinçli olarak yüceltiyor bu toplumda...
her halde kolay yönetilebilir bir toplum istendiğinden.
ve az okumuş oldukça yoksul kesim okumuş insanlara,ilime, bilime düşman ediliyor...
askeriyenin kendi kuralları olması doğal ama eğer felsefeci dayak yedi denilerek felsefe aşağılanıyorsa bu yanlıştır...
veya üniversite mezunu olması aşağılanıyorsa dahada kötüdür.
işin aslı üniversite mezunu olsun olmasın bir insanın aşağılanması yanlıştır...
olması gereken insanlara mesleklerinde iş bulmak onlara değer vermek bilimi yüceltmektir.
bilerek veya bilmeyerek bu tuzağa düşmeyelim.cehaletle övünülmez...
cehaletle varılacak bir uygarlık, bir refah seviyesi yok...
Şarjörün yarı boş, kalan yarısı da namludan geçmedikçe anlamsız gibi muhabbetler yaparken şaplağı yiyen askerdir.
Gece gece güldürdü.

+Aghhdddghh
- ne yapıyorsun lan orda poşet?
+ Gomutanim varoluşsal sancılar geçiriyorum.
- sana ben ışık hızında hiçsel çöküş yaşatırim entel poşet. Get fuck here, nöbeti tut.
dayaktan sonra kendine geldiğinde ben neredeyim, kimim ben, siz kimsiniz diye dünyanın, kendinin ve çevresinin varlığını sorgulamıştır.
Valla orada, Cem Yılmaz demeli atom mühendisini bile askerken televizyon sorumlusu yapıyorlarken bu olay hiç de şaşırılmaması gereken durumlardandır.
güncel Önemli Başlıklar