ashes of the wake

2004 çıkışlı lamb of god albümü.

01. Laid To Rest
02. Hourglass
03. Now You've Got Something To Die For
04. The Faded Line
05. Omerta
06. Blood Of The Scribe
07. One Gun
08. Break You
09. What Ive Become
10. Ashes Of The Wake
11. Remorse Is For The Dead

as the palaces burn'un tadını vermese de yine de mükemmel bir albüm. prodüksiyonuyla atpb'nin önüne geçebilir bazılarının gözünde ama atpb bir gözağrısıdır.

ayrıca albümle aynı ismi taşıyan lamb of god parçası. tamamen öküz gibi bir thrash şarkısıdır. ortalara doğru kopar gider zaten, yuh dersiniz.

lamb of god'ın harika albümü ve albümdeki süper parçası.

şöyle ki:

"We killed a lot of innocent civilians.
To us every civilian in Baghdad was a terrorist.
They said 'they are now in civilian clothes' that makes everybody free game,
But if they came in our perimeter, we lit 'em up.
And when we would pull the body out, and when we would search the car, we would find nothing.
This took place time and time again. No harm, no foul, that's OK, don't worry about it,
Because this is a new type of war, this is an eradication."

"I honestly feel we're committing genocide over here,
I don't believe in killing civilians, and I'm not going to kill civilians for the United States Marine Corp"

grubun fanları için bile abartılı bi* söylem olabilir lakin 2004 yılı için piyasanın en iyi ve farklı müziğini icra eden grubun zirve albümüdür.

as the palaces burn çıktığında orjinalliğine dumur olan bünyeler öyle bi* bağlandılar ki bu albüme ashes of the wake'in tüm mükemmeliğine rağmen bi* alt rafta tutulması kaçınılmazdı onlar için.
lakin dönüp arkaya bakıldığın da, grubun kalitesini ve farkını ortaya koymasını sağlayan albüm, atpb olduğu halde;tür içinde zirveye taşıyan albüm kesinlikle ashes of the wake'dir.

atpb, tüm çılgınlığı ve pirimitive çiğ gazına rağmen,old school kalmaya mahkum bi prodüksüyon sebebiyle sınırlarını aşamamış bi* albüm olarak kaldı.*
lamb of god'ın manyak kesik riffleri, acayip bi* tarzda yaratılmış, yetenek abidesi davullları ve kazmanın teki olmasına rağmen bu gruba daha iyisinin uymayacağını herkesden iyi grubun geri kalan üyelerinin bildiği deli bir vokalin varlığı her iki albümde de olan ortak ve beklenen özellliklerdi.lakin olayı yetenek ve müzikal benzerlik dışında teker teker parça karşılaştırması yaparak değerlendirdiğimiz de aotw, çok daha fazla gaz ve akılda kalan unsura sahiptir. zaten dinleyicilerin de log'u tamamen benimsedikleri ve yeni tarz metalin zirvesine çıkardıkları albüm bu oldu ve popülerlikleri tavan yaptı.

albümlerin prodüksüyonları arasında olan farklılık nedeniyle aotw'i üstün tutsam da, benim için çok büyük düş kırıklığı olan sacrament bu inanışımı sorgulamama neden oldu diyebilirim. grup sacrament ile ne tür bi yola girdi hiç bi fikrim yok. çünkü ashes of the wake gibi bi* albümün taşıdığı birikimden ve o deli rifflerden vazgeçip,ruhu değil benzeri olan bir albüme imza attılar.sırf bu sebeple ve tüm eksik yönlerine rağmen yine de sacrament'i deli gibi sevip gazlayan kişilerin söylemleri yüzünden ''acaba ben de asow manyağımıyım da aspb'e gereken değeri veremiyorum'' diye düşündüm durdum.

manyak mısınız siz?
as the palaces burn süper albüm; benzeri olmayan ve ilk dinleyişte vuran.. ama ashes of the wake bir deha'nın elinden çıkmış prototip gibidir.4 senedir mp3 player*dan silemedim be!
sacrament mi?iki parça var onları atıyorum mp3 player*a hepsi bu.

"birçok suçsuz sivili öldürdük. Bize göre Bağdat' daki her sivil teröristti. "Teröristler şimdi sivil kıyafetliler" denildi, bu da herkesi açık bir oyuna dönüştürdü. Ve bizim görüş alanımıza girdikleri anda, onları yok ettik. Cesedi arabadan çıkarıp aradığımızda, hiçbir şey bulamadık. Bu defalarca tekrarlandı, hayır, durun, bir problem yokki, endişelenmeyin !

işte bu yeni savaş taktiğimiz, bu bir soykırım.

Gerçekten, orda bir soykırım yaptığımıza inanıyorum. sivillerin öldürülmesinin çözüm olmayacağına inanmıyorum, ve birleşik devletler donanması için sivilleri öldürmeye gitmiyorum.

gibi sözlere sahip, muhteşem parça.

albümün 10. ve en sevdiğim parçasıdır.

(bkz: awesome)

lamb of god ın en iyi albümüdür ve aynı isimli şarkı en iyi şarkılarından birisidir. şarkıda geçen sözlerin vurucu olmasının dışında asıl bomba bu şarkının soloları için konuk müzisyen olarak gelip yardıran efsane insanlarda saklı diyebilirim.alex skolnick * ve chris poland * attıkları sololar şarkıyı uçurmuşlar resmen.

lamb of god ın en güzel ve en gaz albümüdür.

harika ve oldukça gaza getiren** lamb of god parçasıdır. kendi adını taşıyan albümü enfes bir şekilde noktalar.

ashes of the wake bir lamb of god albümüdür. tanım 1
albüme adını veren parçadan ise başka bir albüm çıkar o derece başarılıdır. içinde birçok farklı ve birbirine mükemmel bağlanan melodi ve solo vardırki tek başına albüm eder. dinlemesi en keyif ve gaz veren metal parçadır fikrimce.

Muhteşem parça sıçan bir Lamb of god albümüdür. Her parçası ayrı ayrı güzeldir. Sololar yönünden kısır olsada hızlı ve melodik riffler bu açığı hissettirmez. Metal dinlemek istiyorum diyenlerin kesinlikle dinlemesi gereken albümdür. 21. Yy'ın en iyi albümlerindendir. *
enstrumental albümle aynı ismi taşıyan parça aşmıştır ayrıca. Dinledikten sonra orgazm olmuş kadar haz alırsınız. *