bugün

Dini bir inanç sistemi ve ahlak düzenleyicisi olarak görmeyip de, tüm hayatın anlamı ve açıklayıcısı olarak gören zihniyetin saçma temennisidir. inanç sistemiyle olayları sebep-sonuç ilişkisi içerisinde açıklayamazsınız, zira sebep, inanç ile yer değiştirir. Artık her şey inanç-sonuçtur. Allah yarattı ve insanlar "oldu". Peki. Ancak bazı insanlar şüphecidir, soru sormak isterler. Kesinlikle nasıl olduğunu bilmek ya da ona somut olarak zihinlerinde ulaşabilmek isterler. işte onlar için "inanç" yeterli değildir. Sebep isterler. Din de bu sebepleri veremez.Din mucize verir, yasak verir, günah verir, sevap verir, peygamber verir. Aslında dindarlar ve ateistler arası sıkıntı şudur, iki taraf da kendisini doğru yolda zanneder ve diğerlerini de kendisine benzetmeye çalışır. Ateistin bu konudaki yaklaşımını ben daha tutarlı bulurum ( her ne kadar kendine benzetme tavrı yanlış olsa da ) zira ateistin soru sorabileceği ve referans gösterebileceği bir evren vardır. Dinler ise yazılı metinlerden başka "güvenilir" kaynak sunamazlar ki bu kaynaklar da zaten ateist için inandırıcı değildir. ( inanılmayan şeye referans verip inanmasını beklemek paradoksu dindarlara hastır. )
ateizm hiç bir zaman bitmez..
dünya yaratılalı beri iman ile küfür mücadele halindedir..
bu yaratıcının ezeli bir iradesidir.. hayat zıtlıklar üzerinde yaşar..
gerçek varoldukça imkansızdır .
belki gerekiyordur. ama artarak devam ettiğini anlamak zor deil.
radikal kinci dinciler varolduğu sürece etki tepki yasası gereği ateistlerde olacaktır.