bugün

evil dead serisinin üçüncü filmi. Evil Dead'i izledim ama ikincisini izlememiştim; direk üçüncüye atladı. Şahsi görüşüm türün meraklılarını cezbedecek bir film; hikayenin başlangıç noktası olan zamanda yolculuk fikri ve ilerleyen saatlerde bu iki döneme ait gariplikler , aralara serpiştirilmiş ince espiriler ile özellikle black smith olayı şahane hahahahaha izlediğime pişman değilim, bir daha da izlemem.
Kral Arthur'un Ash'i öldürmek için askerinden istediği kılıcını kınından çıkarışı ve Ash'in o kılıcı tüfekle ikiye ayırdığı sahne ile hayatı baştan aşağı gözden geçirmeme neden olan filmdir.
filme iki adet son cekilmistir.birinde ash yanlis zamana gider,digerinde ise dogru zamana gitse de calistigi yerde icine ruh girmis biriyle daha savasmak zorunda kalir.ikinci son daha eglenceli gozukse de ilki cok daha etkileyicidir.
filmde başkahramanın necronomicon'u almaya çalışırken sihirli sözleri unutması ve tripten tribe girmesi yarar. iskeletlerin tiplerine ve seslerine hiçbir şey demiyorum zaten.*
amon amarth şarkısı.
1993 senesinde, the evil dead ve de evil dead 2, filmlerinin devamı olaraktan, diğer iki filmin devamı olarak yine aynı yönetmen sam raimi tarafından çekilen, bruce campbell'in başrolünü oynamaya devam ettiği, ''Ash'' karakterinin de kaldığı yerden devam edip, 14. yy.'a bir önceki filmin sonunda olduğu gibi gidip, oradaki halkı, kemikler ordusuna karşı koruduğu konusu, absürd görüntüleri, komedi karışımı sahneleri, bruce campbell'in yine etkileyici oyunculuğu ile hafızalara kazınan sam raimi filmi...