bugün

arkadaşıyla tartışıp küsen kemalist bünyenin, arkadaşını şikayet etmek için anıtkabir'e gitmesi olayıdır. Generaller tutuklanıyor, eşleri soluğu Anıtkabir'de alıyor. Yargıda reform yapılıyor, Danıştay Başkanı arkadaşlarıyla Anıtkabir'e gidiyor. böyle giderse anıtkabir yakında yatıra dönecek.
kemalizm dininin gerekleri arasındadır.
"kendisi muhtac i himmet bir dede nerde kaldi gayriye himmet ede"
(bkz: atam atam sen kalk ben yatam)*
"atam nooldu biliomusııuon berkecanla küsüştük" nidasıyla yakınması olayıdır.
(bkz: yaran başlıklar)
(bkz: atam çok yalnızım be atam)
(bkz: komser şekspir)
karısını düdükleyemeyen şakirt gibidir. oda şeyhine gider. şeyh miki kaldırıyormudur sormak gerekir.
anıtkabir'i yahudiler'in "ağlama duvarı" gibi gören milyonlarca kemalist'ten sadece birisidir. "atam atam sen kalk ben yatam, bu arkadaş küstü bana, şimdi ben ne yapam?" diyerek derdine çare bulacağını düşünmektedir. acınasıdır. Şimdi gelsin beyler Neyzen tevfik'in bozuk plak gibi ezberlenmiş dizeleri, elinizde başka ne kaldı ki zaten?
şakirtlerin espri anlayışının ne kadar sığ olduğunu gözler önüne seren kemalist modelidir.
atasıyla dertleşmeye giden kemalist insan. yanlız kalmış gibi hisseder herhalde.
anıtkabir'de ki kitaba ayrıca şunları yazan kemoştur.

" atam bugün ardayla kavga ettik, küstüm ona ama o çok üzüyor beni. neden böyle yapıyor. ayrıca vatan millet sakarya mıdır "