bugün

Bir arkadaşınıza kaskosu olmayan arabanızı verecek kadar güven duyduğunuz eşiktir.

Bir göz kırpıyor atıyorum anahtarı. iki otostopçu alıyor takılıyor falan. Neden mi araba gerek?

Çünkü arabaya aldığı otostop çeken bir kadını düşürme süresi 3 ila 6 dakika arasında değişiyor. Kız gideceği yere değil arkadaşın evine geçiyor onlan birlikte.

Tek şartım arabada yapmamaları evet.

Bu arada bu kadar güvendiğim yalnızca 1 arkadaşım var. O da 2 sene önce araba belime kadar gelen (ben orayı geçebileceğimizi iddia etmiştim) çamura oturup ön tekerler havada kalınca gelip arabayı oradan çıkaran insan. Hem de borçlar sınavına (genel) 10 dakikamız kalmışken.
Şimdi eski türklerde bir laf vardır.
At, avrat, silah diye.

Arabanı, kadınını, silahını her şeyden ve herkesten sakınacaksın.
Emaneti olmaz.

Arabayla bir kaza yapsın ve sonra kaybolsun da görün güveni.

Sanayide tamirciye bile teslim ettiğinize dair bir belge almadan bırakmayın.
Az mı gece gezmesine çıkan çıraklar arabayı perte çıkardı da, tamirci ve çırak olaydan sıyrıldı.

Arabayı bozar, getirir.
Siz ses etmezsiniz ama o durmaz gelir ve der ki önceden vardı.

Emanet verilen çoğu araba insan gibi kullanılmaz bunu da unutmayın.
Tabi sadece emanet değil, iş için, şirketlerin verdiği arabalar da bu hor kullanmaya dahil.
Arkadaşa mazbata verecek...
diye okudum...

Evet iyice kafayı yedim.

Verin şu adamın mazbatasını.
Bu arabanın kaskosu veya arkadaşın usta şoförlüğü ile ilgili bi hadise değildir. Kazadır her zaman ve herkesin elindeyken olabilir.

Bu arkadaşınızın ihtiyacı için alabileceğiniz risk ne kadar onun ölçüsüdür. Dolayısıyla arkadaşlığın derecesine bağlıdır. Benim bu hayatta arabayı tereddütsüz vereceğim 3 adamım var. Onlar da istiyorlarsa gerçekten ihtiyaçları vardır.
Hayatımda bir kez babama araba verdim. Kaldırıma çıktı.

Ben o işleri bıraktım.