bugün

Yunan felsefesi evrendeki oluş ve değişme olgusunu açıklamak ihtiyacıyla ortaya çıkmıştı. Doğada bir şeyler olmakta nesneler sürekli olarak değişmekte ve başka kılıklara bürünmektedirler. Acaba bu değişen olan şeylerin altında değişmeyen, aynı kalan şey var mıdır? Bu değişmenin bir yasası, düzeni, mantığı var mıydı? Doğadaki nesnelerin çeşitlilikleri ve çoklukları altında bir birlik bulabilir miyiz? Sokrates öncesi dönemde yunan felsefesinin cevaplamaya çalıştığı ana sorular bunlardı. Yine bildiğimiz gibi ilk yunan filozofları değişen şeyler altında değişmeyen şeyler altında oluşa tabi olmayanı, şeylerin çokluğu altında birliği bulduklarını düşünmüşlerdi, onun maddi ve canlı bir şey (hava, su, aperion) olduğunu söylemişlerdi. Platon'un öğrencisi ise doğa ile ilgilenmek isterken platon esas ilgisinin değişmezliğin mükemmel alanı matematikle ilgileniyordu. aristoteles'e göre doğa tam da değişmenin içersindeydi. Balıklar yumurtlamakta, memeliler doğurmaktaydı.