bugün

öncelikle ortamımız minimum 3 kişi. bu bilgi önemli. çünkü tespitimizin kaderi buna bağlı. mekanda buluştuk oturduk, şimdi çılgın hayatımıza renk üstüne renk katmak için yeni rota belirledik. ve araca doğru yöneldik.

eğer arkadaşlık seviyemiz telefon açıldığında "naber lan yarraaaam" kıvamındaysa, ön koltuğa oturacak kişiyi atletizm müsabakası belirler. arabanın sahibi, elinde kumandasıyla süreci, bünyesinde açılmış bir ego fıskiyesi ile izler, keyiflenir.

ha oldu da ortam olgun, vakur kişiliklerden oluştu. ilk kim 'abi dizlerim ağrıyo' derse genelde o oturur ön koltuğa. ama her türlü arkaya kalan mahzun kişi, buruk ve teslimiyetçi bi şekilde 'hay amına koyim senin' diyip arka kapının yolunu tutar.

öyle hemen bitmez bu kriz. ama çok da sürmez. gidilecek yer, yapılacak şeyler konuşulurken unutulur hadise. arkada kalan kişimiz, kollarını ön koltukların kafalıklarının hemen yanına dayayıp en şeker esprilerini yapmaya başlar bir süre sonra. şoför kişi, dikiz aynasını sık kullandığı için bu meyanda sık sık bu sempatikle göz göze gelir. dizleri ağrıyan'ın üstüne düzenlenecek bir psikolojik harekatta birlikte, omuz omuza davranmakta sakınca görmezler.

krizi fırsata dönüştürür böylece arkada kalan eleman. sazı eline alıp fikirlerini benimsetmekte pek zorluk yaşamaz. hatta ön taraftakileri baskı altına almak amacıyla 'el şakası' kozunu da etkili bir şekilde kullanabilir. özellikle dizleri ağrıyan kişiye karşı. aman dikkat...
uzun yolda girilmeyecek mücadeledir.*
hiç öyle bir mücadelede bulunmadığım bir mücadeledir genelde ben kullanırım arabayı.
(bkz: shotgun)
annesini hiçe sayıp, babasından torpil koparmaya niyetli fırlama erkek çocuğunun yapacağı mücadele. eğer bi idiot değilse emniyet kemeri fayda etmez. ellere kelepçe ayaklara pranga lazım. kabus adeta; annenin saçına sakız yapıştırmak, babanın kulağına bonibon sokmak, sunrooftan sarkmaya çalışmak gibi çılgınlıklar yapmaya kalkması işten bile değil. kendimden biliyorum, kabus..

halbuki kız çocuğu öyle mi? yan tarafta zevce. arkada 4 ila 7 yaş arasında bi kız çocuğu. arka koltuğun ortasının en ucuna oturmuş. sol dirseği şoför koltuğuna dayamış. sol eli yanağında, sağ elinde lolipop. kah radyoda çalan şarkılara bildiği kadar eşlik ederek, kah lolipoptan dolayı yapış yapış olmuş dudaklarıyla ebeveynlerine öpücük konduruyo. sempatinin doruk noktası.
babamla şöfor koltuğu için yaptığımız mücadelenin bir benzeridir ama önde oturmak için kavga etmem ya şoför koltuğunda olurum ya da hiç oturmam.
beni arka tutuyor da yolda kusmamı istemiyorsanız öne ben oturiyim denilmesi.
güncel Önemli Başlıklar