bugün

galata köprüsü üzerinde müstehcen bir kıyafetle balık tuttuğu iddia edilen kadına sahip çıkmak için düzenlenen gösteride, açılan en anlamlı pankartlardan biri.
--spoiler--
Bekaret'in asıl kaynağı olan 'islamiyet' sonunda öğrenilebildi, nur suresi bulunduğunda ise, türk kızları için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
--spoiler--

(bkz: #3624250)
çok duyarlı, aydın ve centilmen olduğunu düşünenler de dahil olmak üzere, her türk erkeğinin üzerinde uzun süre düşünmesi, bu vesileyle bol bol özeleştiri yapması gereken haklı slogan, çığlık.
çığlığımdır.
çığlığımızdır.
kadın olmayı anlatan en güzel cümlelerden biri.
kadınların her şeyin ötesinde bir birey olduklarını ve en az karşı cinsin bireyleri kadar değerli olduklarını keşfedişleridir.
kadın kimsenin arı/namusu; kimsenin satılacak/alınacak malı; değerinin biçileceği bir zar parçasının sahibi değil... bedenininin ve yaşantısının sahibi kendisidir. karar vermesini de bilir...
kadın vücudunun bir çok yerde cezbedici, merak uyandırıcı, insanları bir yerlere çekme aracı olarak olarak kullanılması düşünüldüğünde katıldığım slogan.

namusu sadece kadında aramak yanlıştır,
zar dediğimiz olay ise biraz bulanık,
mal derken kadın ticaretinin akla gelmesi. *
(bkz: tutmayın küçük enişteyi)
kadının kendini tanımlama ihtiyacı hissettiğini gösteren bir durumdur. toplumlar işi gücü bırakıp anne dedikleri kadını konumlandırma çabasına girmişlerdir tarih boyunca. biri de çıkıp siz ne istiyorsunuz? siz aslında nesiniz? kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz diye sormamıştır.
(bkz: hele oturun bi soluklanın hanımlar)
bu sloganın bir benzeri de ankara, yüzüncü yıl bölgesinde bir duvarda yazmaktadır: zarımın bekçisi olacağına,ç**üne sahip çık şeklinde.
bunu cümleyi kuran bi kadın anca maldır. ötesi yok...
kadınların isyanıdır. ne kadar anlam ihtiva etse de komiktir.
sanirim ulkemizde kadina bakisi cok iyi anlatmis guzel bir soz.
çok sikimsonik bir laf. afedersiniz ama. çok ajitasyon dolu, çok feministce. bir erkek savunuyorsa bu cümleyi bilin ki çıkar gözetiyordur hanımlar ya da o erkek ibnedir. özeti bu.
aletnatif sloganları için;

(bkz: arsızız zarsızız domalacağız)
kadın paradokstur. kuzunun yanından geçerken kafasını dahi çevirmeyen kurt düşler. ne fiziksel ne de idari gücü erkekle eşit olmamasına karşın eşitlik ister. duygusallık ve merhamet kavramları tanrı tarafından daha yoğun bulundurulan canlılardır. narindirler, çabuk kırılırlar. çiçek gibi her daim ilgi ve sevgi beklerler. otorite ve otomasyonun kumandası elinde olsun ister ama kendisini sarıp sarmalayacak güçlü kollar da ister. öyledir işte. ne yardan geçer ne serden.

inancın varsa hz. adem' den bu yana, inancın yoksa ilk evrim geçirmiş maymundan bugüne kadar erkek ve kadın arasında fark gözetilmiş. ne hikmetse, neye icabetse son dönem bir furyadır gidiyor kadın erkek eşitliği diye. neden zorlanır bu sahtelik anlamak da hani pek mümkün değil. kadının yeri farklıdır erkeğin farklı. e hali ile bir yerde patlar bu sahtekarlık. sonra da afişler hazırlanır "ar değiliz zar değiliz mal değiliz kadınız"...

siz önce eşit olmadığınızı kabul edin, sonra isyan etme hakkınız doğsun.

erkeğin yeri farklıdır, kadının yeri farklıdır. elma ile armut neden eşit olsun ki?
Türk kadınının bilinçlenmeye başladığının göstergesi slogan.
http://www.facebook.com/#...=1255116053856&ref=mf
insanlığın evcilleşme süreci devam ettikçe daha da gür duyacağımız slogan.

neden? çünkü artık "koruma" fonksiyonu erkekte değil. poliste. "eve bakma" fonksiyonu ise ortak, yani kadın da artık çalışabiliyor.

kadın ve erkek arasında insan hakları ve vatandaşlık bakımından hiç bir fark kalmadı. hatta kadın toplumda pozitif ayrımcılığa maruz kalıyor.

evrimin doğal seleksiyon mevzusu medeniyetin kirli emperyalist akımlarında kayboldu gitti. ciğeri beş para etmez, genetik açıdan maymundan bile daha rezil insanlar "amir" olabiliyor. 150 boyunda, göbekli, çirkin insanlar yüksek derecede hayat sürebiliyor. 200 yıl evvel ancak kıçımızı silerek hayatta kalabilecek insanlar devlet koruması ve otoritesine, insan haklarına sırtını dayayarak hüküm dahi sürebiliyor.

kadınlık vasıfları yerini "hepimiz eşitiz" sloganına terk ediyor. erkeklik vasıfları ise buna ayak uydurarak yok oluyor.

10 bin yıldır namusumuz olan kadın bunu reddedebiliyor bunlara dayanarak. "ar değiliz" diyor. istediği adamla "sikişebilmek" hakkı istiyor. geceleri istediği barda mallık, motorluk yapabilmek; yakışıklı bulduğu adamla yatabilmek istiyor. eşitlik bu çünkü onlara göre. bu mudur? bu kadar rezil midir durum?

bilemiyorum.

"kadın kendi namusunu koruyabilir" gibi bir slogan yok etrafta; "ar değiliz" diyorlar. hatta bunun için yürüyorlar.

evet; namus bekaret zarında değildir kesinlikle. evet; kadın mal değildir. ama kadın; namustur. bir milleti millet yapan en önemli özelik kadınının namusudur. ne demek "ar değiliz"?

sen "arsın, hayasın, şerefsin". sen kadınsın. türk kadınısın!

namusunu kendin koru. ama koru. namus değilim deme. kırıcı oluyor.
sloganla mloganla olmuyor bu işler diye yorumladığım eylemdir. türkiye'de kadınların neredeyse yüzde 40 ı kocalarının gerekli durumlarda kendilerini dövebileceğini savunuyorlarmış, e bu durumda biz erkeklerle işi olmamalı kadınların, önce kendi içlerinde ki sorunu halletmeliler değil mi?
her ne kadar fazlasiyla sloganvari dursada hakli olan haykiristir.
(bkz: ar değil zar değil mal değil et parçası)
kadınlarımızın insanlarımızın gözündeki halini özümsemiş slogandır bu.

ar ve zar konulu başlıkları da açan mal olsun bundan böyle..