bugün

Histerik bir atmosfer olusturmaniza sebeptir.

Gittigin yasli teyze ziyaretinden sonra ayakkabilarimin bacigini baglar
Iken birsey altinci hislerimin devreye girmesini sagladi. Yavasca merdiven basamaklarini inmeye basladim. Adeta ajanlari kiskandiracak bicimde, yilan gibi sessis avina yaklasan kedi kadar sinsiydim. Basamaklari ikiser ucer sayarken birden bir ses duydum. Tanrim o da neyin nesiydi, ben neyin ortasindaydim. Bunu ogrenmenin tek bir yolu vardi. Ama bunun da geri donusu yokdu. Eger yaparsam eskisi gibi olmayacak di hicbirsey bugunden sonra. Ama yapmassam da bu vicdan azabi ile yasayamazdim. Sonunda apartman bosluguna haykirdim.
+ orada birileri mi var.
Karizmatik ve insani etkisi altina alan genc bir ses cevap verdi, bu sorumu sanki onceden bekliyormuscasina.
- evet bu apartman da herzaman birileri olur. Burada yasayan insanlar var.
Soylediklerini cevapsiz birakip sesini ve agzinin yaydigi nane kokusunu takip ettim. Tam dörtyüzellisekiz basamak cikmistim. Gorduklerim kanimi dondurmustu.
Kapi basinda elinde fincan ile duran 1.85 boyun da ki sportif yapili erkek japon hanim komsusundan kahve istiyor du. Tabi ilk etap da tum saflar buna inanacak dir, ama erkegin hain planini o an da zihnim de desifre etmistim. Kiz ile kahve bahanesi ile sevisip ardindan arkadaslarina 5 dakikalik bu olayi saatlerce ballandira ballandira anlatacak di. Annabelle dedim kendi kendime, bu asla senin bulundugun bir yerde olamaz engel ol. Hemen cantam da bulunan bayiltici spreyi oglanin arkadan sirtina atlayarak yuzune gozune sıktım. Oglan oracikda yere yigilmisti. Japon hatun korkudan aninda evine girmis kapisini kilitlemisti. Artik o güvendeydi. Bende bu adami ev anahtarini cebinden alip yataginin basina kadar surukleyip, uzerine bir yorgan atmistim.

Yine bir insanin hayatini kurtarmistim. Artik tum sehir guvendeydi.