bugün

92 daireli 2 bloklu sitenin 1 yıl yöneticiliğini yaptım. Yaşadığım diyalogları aynen yazıyorum;

-centurion, site giriş kapısı açılmıyor, n’apabiliriz?

+gecenin saat 3’ünde hiçbirşey yapamayız arabanı dışarı park et, yarın gündüz gündüz yaptırırız.
***
-centurion toplantı salonunda okey oynuyorlar, ailemiz var rahatsız oluyoruz!

+pozisyon temiz oyna devam!
***
-bu havuz ışıldakları niye lgbt renginde, bunları değişin!

+güzel görünüyo ayol öyle deme!
***
-park yeri yok, arabamı park edemiyorum!

+188 araçlık park yerimiz var, bloğun önü doluysa 20 metre ilerde kamelyaların oraya park et!
***
-Centurion, kedim kusuyor!

+dobarlan gardaşım bırahma gendii, dirayetli ol, böyle günlerde güçlü olmamız lazım!
***
-çocuklar top oynuyor ve rahatsız oluyorum, ikaz eder misiniz lütfen!

+edemeyiz, çocukların asli vazifesi top oynamaktır!
***
-kargom gelecekti geldi mi?

+(lan sen kimsin, senin kargondan banane) takip numarasını verirseniz ilgileneyim hemen!

-bi dk hemen veriyorum. 289 falanfalanfilan.

+hımmm toplama merkezindeymiş, dağıtıma çıkacakmış, akşama gelecekmiş!
üç kağıtçı olanı başa bela olur, kurtulamazsın kolay kolay.
Bizim apartmanda yok, her kafadan bi ses çıkıyor. Dullar fazla olduğu için kadın nüfusu fazla. bir kaç erkek var onlar da kaçıyor, kimse yönetici olmak istemiyor. Kendi kendimizi yönetiyoruz, kiracılar da sesini fazla çıkarmıyor zaten ama fikirlerini de alıyoruz tabi.
Küçük ve yeni apartmanlarda ekseriyetle temizlikçi kadın tutmaktan ibaret bir görevdir. El yazısıyla kapıya “temizlik görevlisinin ücreti 20 liraya yükselmiştir” yazılır, konu biter.
Çekilecek şey değil ben kavga ederim.

Her apartmanda yöneticilik yapmayan ama sürekli muhaliflik yapan bir yavşak oluyor.
Genelde huysuz, yaşlı, düşüncesiz olurlar.
Yolsuzluk yapanları çoktur. Bir sürü gereksiz iş çıkarırlar. Tabi bu söylediklerim bu işi gönüllü olarak yapanlar için geçerlidir. Yoksa apartman yöneticisi olmak kimsenin istemediği bir yüktür.