bugün

onceleri psikopati olarak adlandirilan psikiyatrik durumun DSM iv'deki adi.
kisaca antisosyal olarak adlandirilan bu insanlar toplumla uyumsuz, suca yonelimli, empati yetisi neredeyse hic gelismemis, durtulerini kontrol etmekte ciddi duzeyde zorlanan kimselerdir.
diger tum kisilik bozukluklari gibi kisi istemedikce ve uzun sureli tedavi* gormedikce duzelme ihtimali olmayan ciddi bi sorundur.

cocuk ver ergenlerdeki tanisi icin (bkz: conduct disorder)
(bkz: mehmet ali ağca)
Bireyin başkalarının haklarına ve kurallarına sürekli olarak saygısızlık etmesi, saldırıda bulunması ve buna bağlı olarak gelişen davranışlara verilen isimdir. Genelde erkekler arasında daha fazla görülür. Pek çok araştırmacı antisosyal kişilik bozukluğunu ve sosyopat kişiliğini aynı anlamda kullanırlar, aralarında ki fark bütün sosyopatların antisosyal kişiliği olduğu, fakat her antisosyal kişinin sosyopat olmayacağı gerçeğidir. Araştırmalar bu hastalığın temelinde genetik etkenler olduğunu göstermektedir. Fakat aynı zamanda sürekli uyuşturucu kullanımı ve kötü aile ortamı (karışık, ihmalkar, sert ve saldırgan aileler) bu hastalığın oluşması riskini arttırmaktadır.

Antisosyal kişilik bozukluğu insanlara bağlanma konusunda başarısızlık yaşamak demektir. Başka insanlar sadece sağladıkları fayda için gereklidir. Antisosyal kişiler genelde hastalıkları olduğuna inanmaz ve sorunun ya başka insanların kendisini kabul etmeyi becerememelerinde yada başkalarının özgürlüğünü kıstılamayı istiyor olmalarında yatar.

Sadece kendilerine inanırlar ve çevrelerinde zarar verecek yada küçümseyecek kimse olmadığında en rahat hissederler. Dünyayı tehlike ve hayal kırıklığı ile dolu bir yer olarak görürler. Dolayısıyla sürekli kötü niyetli ve acımasız insanların kendisini kullanmasına, suistimal etmesine ve elindeki her şeyi alıp yoksun bırakmasına karşı korunmak zorunda hisseder. Diğer insanları hep kontrol etmeye çalışan ve zarar vermek isteyen varlıklar olarak görür. Antisosyal kişilik bozukluğu olan insanlar başka insanların elinde ki gücü alması gerektiğine inanır böylece hiç kimse bu gücü kendisine zarar vermek için kullanamaz. Diğer taraftan yönetici olmayan yada kontrol etmeyen insanları kullanılmaya açık, zayıf ve savunmasız olarak düşünürler.

Eğer antisosyal kişilik problemleriniz varsa başkaları sizi duygusal olarak soğuk ve duyarsız olarak görürler. Belki cazibeli görünebilirsiniz ama insanlar sizin bencil ve hesapçı olduğunuzu, içten olmadığınızı düşünürler. Ek olarak siz başka insanlara sadece size verdikleri yada kazandırdıkları için değer verirsiniz. Yaşamak için başkalarını manipüle etmek, aldatmak ve gereken her şeyi yapmak sizin için çok normaldir. Sonuç olarak antisosyal kişiler şüpheli ve hatta kanunlara aykırı davranışlarda bulunurlar, çünkü kuralların kendileri için geçerli olmadığına inanırlar.

Antisosyal kişiler genelde diğer insanları tehditlerle yada saldırgan yaklaşımlarla korkuturlar. Bağımsız olmaları kendilerine aşırı güven duymalarından ziyade başkalarına güvensizlikten kaynaklanır. Her hangi bir baskı, otorite karşısında (patron, polis yada benzeri kişiler) yada finansal problemler (vergi yada borçlar) karşısında öfkelenirler. Genelde başkalarına verdikleri zarar karşısında duygusuz ve umursamazdırlar. Bu acımasızlık insanlarla ve hatta sevdiklerini söyledikleri kişilerle olan ilişkilerinde bile esası oluşturur.

Eğer antisosyal kişiliğiniz var ise zayıf olmaktan yada kurban olmaktan korkuyor olabilirsiniz. Dolayısıyla çevrenizdeki kişilere üstünlüğünüzü ıspatlama ihtiyacı duyarsınız. Sizi kullandığını düşündüğünüz ve hatta sömürdüğüne inandığınız bir insana karşı kendinizi korumak için zalim ve insafsız olursunuz. ilişkilerinizde sadık kalmak, duyarlı olmak ve dürüst olmak konusunda zorluk yaşarsınız. Bu kişiler genelde dikkatsiz ve atılgandır; örneğin tehlikeli araba kullanmak gibi riskli işlere girişirler. Umursamazlığın bir sebebi içindeki boşluk hissini yok edebilmek için heyecan ve adrenalin arttırıcı aktivitelere ihtiyaç duyuyor olmasıdır.

Belirtiler
Düşünmeden ani hareketler ve doğabilecek sonuçlara karşı umursamazlık
Kişisel çıkar yada zevk için yalan söyleme, aldatma ve kanunsuz işler yapmak
Başkalarının duygularını umursamamak, empati yapmamak
Sinirlilik, saldırganlık ve şiddet uygulamak
Güvenlik yada sorumluluk üstlenmek gibi konulara tamamiyle kayıtsız kalmak
Acıma duygusunun olmaması

Tedavisi

Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler genelde çevrelerinde ki kişilerin zoru ile psikologa yada psikiyatriste gelirler. Eğer kişi sorunlarının nedenini başkalarında görmeye devam ederse ve sorumluluk almayı reddederse tedavinin süresi uzayabilir. Kişilik hastalıklarının erken yaşlarda gelişiyor olması ve insanların kendilerini bu hastalık ile tanımlıyor olması tedavinin çözümünü zorlaştırmaktadır. Tedavinin başarılı olabilmesi için kökleşmiş davranış şekillerine, yaklaşımlara, bakış açılarına, ilişki yapılarına ve kişinin kapasitesine bakılması gerekir.

Bu hastalarda dikkat edilmesi gereken en önemli etken uyuşturucu ve alkol kullanımıdır. Bazı durumlarda madde bağımlılığı ve kullanımı kişilerin antisosyal davranışlar geliştirmelerinde temel etken olabilir. Bu durumda kişinin madde bağımlılığını bırakması kişinin iyileşmesinde önemli bir adım olabilir.

Antisosyal davranış bozukluğunda kullanılabilecek her hangi bir ilaç bulunmamaktadır. Fakat bazı semptomlar ve davranışlar için doktor gözetiminde ilaç kullanımı önerilebilir. Örneğin saldırgan davranışlar için antidepresan kullanımı gibi. Fakat hatırlatmak gerek, antisosyal kişiler ilaç kullanımına sıcak bakmayabilir ve ilaç almayı reddedebilirler.

http://www.hatunca.net/content/view/314/109/
ebeveynin kişilik üzerindeki etkilerinin toplumsal hayattaki yansıması ki bunlar bazı insanlar üzerinde negatif sonuçlar doğurmaktadır.
rehabilite edilemeyen ve seri katillerin tümünde görülen davranış bozukluğu. kişiyi vicdandan yoksun bırakandır. genetik bir kökene dayanıp dayanmadığı kesinleşmemiştir. ağır travmalarla çoçukluktan itibaren kişiye yerleşir. tetikleyici vasıtasıyla, kişiyi asosyal halden toplum içinde saatli bombaya dönüştürebilir.
dürtülerini engelleyemeyen kendini yargılama ve denetimi gelişmemiş kişilerdir.
suçluluk duygusu yaşamaz, başkalarının güvenliğini umursamadığı gibi düşünmez,
deneyim ve cezalardan ders almazlar.
haz ilkeleri ve dürtüsel doyum her şeyin üstündedir. kanuna karşı davranışlar onların ruh sağlığı sistemlerinden daha çok mahkeme ve hapishane sistemlerinde yer almalarına neden olur. baktığınızda
akıcı konuşurlar mantıklı şekilde açıklama getirirler dolayısıyla bu birey etkileyici ve entellektüel görülebilir.
beklediğini vermez hayat insana her zaman. herkes sevmek ister insanları, fakat farketti mi ki kimse onu onun kadar sevmeyecek antisosyal kişilik bozukluğu başgösteriverir. pek de haklıcadır, en güzel hastalıktır, insana sözlükler kusturur ya da kitaplar..
(bkz: tony montana)
Antisosyal kişilik bozukluğu!!

Aşağıdakilerden en az 3'unun varlığı ile birlikte ,15 yasından beri suren başkalarının haklarını saymayıp, diğerlerinin haklarına saldırı ile kendini gösteren kişilik bozukluğudur.

1-Tutuklanmasına yol açacak davranışlarda ısrar ile kendini gösteren yasalara uygun ,sosyal davranışlara uyamama.
2-Devamlı olarak yalan söyleme, farklı takma adlar kullanma, zevk ya da kişisel çıkarı için başkalarını aldatma gibi dürüst olmayan davranışlar.
3-Aniden sonucunu düşünmeden yapılan davranışlar,gelecek için planlar yapmama.
4-Tekrarlayıcı kavga, dövüş ,saldırılar ile birlikte öfkelilik hali.
5-Kendisi, yakınları ya da başkasının güvenliği ile ilgili umursamazlık hali.
6-Bir isi yürütememe veya parasal sorumluluklarını yerine getirmeme ile giden sürekli bir soru suçluk durumu.
7-Başkasına zarar vermiş, fena davranmış, birseyller çalmış olmasına rağmen duruma ilgisiz kalıp, kendini hakli göstermeye calismak ve bundan vicdan azabı duymamak.

-Kişinin en az 18 yasında olması ve 15 yas öncesi davranım bozukluğu belirtileri göstermeye başlamış olması gerekmektedir.

Rahatsızlığın olusunda rol alan etkenler:

Ani dürtüsel hareketler ve saldırgan davranışların beyindeki anormal serotonin işlevi nedeniyle olduğu düşünülmektedir. Bu kişilerin genetik yatkınlık durumları olmasa bile , erken çocukluk dönemlerinde anne-babanın maddi ya da manevi yokluğu, ebeveynin cezalandırıcı, aşağılayıcı tavırlar sergilemesi.

Rahatsızlık psikopati ve sosyopati olarak da bilinmektedir.Hastada 15 yas öncesinde davranım bozukluğu belirtileri vardır. (insan ya da hayvanlara yönelik saldırganlık, mala zarar verme, başkalarına ait şeyleri çalma ve sahtekarlıklar yapma(ev-okuldan kaçma,hırsızlık) ve kuralları, disiplini önemli derecede bozma) Bu davranışlar sürekli kendini göstermektedir. Bu kişiler yasadışı isler peşinde koşarlar. Başkalarının düşünceleri onlar için önemli değildir.

Toplumda görülme oranı:

Erkeklerde % 3, kadınlarda % 1 oranında görülmektedir. Madde kullanımı nedeniyle yataklı tedavi görülen kurumlar ve adli mekanlar ya da cezaevlerinde daha yüksek oranda görülmektedir. Çoklukla yalan söyler, çevrelerindekileri aldatır, çıkar elde etmek ya da sadece zevk almak için başkalarını kullanır ya da yanıltırlar. Öfkelerine hakim olamayıp,kavga ederler,esleri, çocukları, ana- babalarını döverler. Ana-baba olmanın gereklerini yerine getiremez, düzenli, sakin bir aile hayati oluşturamazlar. Tehlike oluşturacak etkinliklere atılırlar (hızlı ve zikzaklar yaparak araba kullanma, alkollü araç kullanımı, tekrarlayan kazalar yapma gibi ).

Farklı ve zararlı cinsel ilişkiler ve alkol-madde kullanımı görülebilir. Sorumluluklarını yerine getirmedikleri için isten atılmaları, işverenle tartışmaları fazladır. Herkes gibi düzenli ve doğru yoldan yasayamazlar. Çok is değiştirirler. Yokluk içinde kalıp, sokaklarda yatabilirler. Askerlikleri aldıkları cezalar nedeniyle uzar, uzun sureli hava değişimi raporları alırlar.Yaptıklarından pişman olmazlar.Kibirli bir görünüm sergilerler.

Kimlerde daha çok rastlanmaktadır?

Genellikle sosyoekonomik düzeyi düşük ve kırsal kökenli kişilerde görülmektedir.

Hastalığın seyri:

Eğer kişi yapılan eylemler sonucu ya da kotu yasam koşulları sonrası ölmezse , rahatsızlık 40 yas sonrasında etkinliğini azaltabilir.

Ailesel yatkınlık:

Bu bozukluk hastanın 1. derece akrabalarında genel topluma göre daha çok görülmektedir. Ayrıca bu kişilerin akrabalarında somatizasyon bozukluğu ve madde kullanım bozukluğu da yüksek düzeydedir. Sebepleri:

Çocuklukta dikkat eksikliği- hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda ileri donemde görülme riski yüksektir.

**psikiyatrist net**
Sosyopati, psikopati ile alâkalı bir psikolojik bozukluktur (düzensizliktir). Bir sosyopatı bir psikopattan ayıran özellik, patolojidir, yani semptom farklılığıdır. Psikopati, sosyopatiye göre daha ağır bir bozukluk olup, sosyopatide görülen semptomlara ilâveten özellikle ahlâka aykırı davranışlar ihtiva eder. Sosyopatiye sosyal çevrenin sebep olduğu düşünülmektedir. Antisosyal kişilik bozukluğuna (ASKB) sahip olan insanlar, halk arasında yaygın olarak “sosyopat” olarak adlandırılırlar. Yürürlükteki 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 32. maddesine göre, antisosyal kişilik bozukluğu, ceza muafiyet veya indirimini gerektiren bir akıl hastalığı değildir. Zira ASKB, bir kişilik bozukluğudur; bir akıl hastalığı değildir. TCK. m. 32 ise, akıl hastalığı sebebiyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme kabiliyeti önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmeyeceğini, davranışlarını yönlendirme kabiliyeti önemli olmayan derecede azalmış olan kimsenin de ceza indiriminden faydalanacağı hükmünü getirmektedir.
(bkz: tony soprano)

+ köpek balıkları neden sürekli hareket halinde olmak zorundadır?
- ne bileyim, durduklarında nefes alamazlar sanırım?
+ eğer dururlarsa düşünmek için zamanları olur verdiği zararlara ve çevresindekilere ne yaptıklarına... ve yıkılırlar...
2 tane kırmızı tuborg'la edinilen kişilik bozukluğu.
toplumumuzda varlıgı kabul edilen fakat caresi bulunamayan hastalık türü.
insanın istese bile üstesinden çok zor gelebileceği bir hastalık. Ama çok zor da olsa üstesinden gelinebilir!
Kendilerine uzlaşmacı bir tutumla yaklaşmanın fayda etmeyeceği dünyanın merkezinde kendilerini gören şahsiyetlerin bozukluğıdur.
askerde revire giren her 10 kişiden 9'una yaftalanan hastalıktır.

(bkz: al bunu al al bu da rdm)
(bkz: ajdar)
(bkz: original night stalker)
asker'e alınmayan kişilerdir ,direk muaf tutulurlar
hizlisoloatangitarist ın dediği doğru ise anında girdiğim tribal davranışdır. askerlikten yırtmak için iyiymiş.
toplum arasında psikopat olarak adlandırdığımız insanların sahip olduğu kişilik bozukluk.

dürtü bozukluklarına kıyasla tedavisi daha zordur.
geçenlerde bununla ilgili uzun bir yazı falan okumuştum. o zamandan beridir her gün ama her gün bununla ilgili bir şey görüyorum, ya da bunun konusu bir şekilde geçiyor. bu günü de boş geçmemiş olduk velhasıl.
halk arasında sinir hastası diye bilinirler.
panik atakla beraber en dengesiz insanların sahip olduğu psikiyatrik hastalıktır.
bu kişilerin genelde suça yakınlığı normal bi insana göre çok yüksektir.
bi de nasıl gıcıktırlar.
her daim sizden hasta olduğu için ayrıcalık beklerler.
vermeyiniz efendim, hatta muhataba almayın.
bi tanesi tarafından fiziksel şiddete maruz kaldım da oradan biliyorum.
bu durumunu bilip suistimal edenler için;
(bkz: orospu çocuğu)
edit: bunu eksileyenlerinşallah antisos' un bi tanesinden sağlam bi dayak yerler.
* ha unutmadan, bende de anksiyete var. bi dönem panik ataklıydım, oradan biliyorum. ya ya..
Aşağıda yer alan semptomların en az üçünü taşıyan kişiye antisosyal kişilik bozukluğu teşhisi yapılabilir.

Tutuklanmaya neden olacak fiilleri işlemiş, hukuka uygun sosyal kurallara riayet etmemek.
Takma isimler kullanma, yalan söyleme ya da şahsi menfaat için diğer insanları kandırarak hilekarlık yapmak.
Ani tepkiler göstererek, geleceği planlayamamak.
Başkasının ya da kendinin emniyetini umursamamak.
Fiziki olarak dövüşme, saldırıda bulunma, saldırganlık ve sinirlilik halinde olmak.
Aynı işyerinde uzun süre çalışmak ya da mali mükellefiyetlerini sürekli olarak ihmal etmek.
Başkasına zarar verme, kötü davranışlar sergileme, umursamaz olmak.
kaynak : http://www.psikolojik.gen...al-kisilik-bozuklugu.html
Bu kişiler baba figürünu icsellestirmekte problemler yaşar. Bu yüzden vicdanlarda gelismemistir. Herkes bana zarar verecek beni kullanacak diye herkesi kullanır onları kullanmakta bir sıkıntı Yaşamaz. Toplumun %3 ünde görülür. (bkz: narsistik kişilik bozukluğu)olanlardan ayırımı yapılması gerekir.çünkü bu kişilerin de baba figürleriyle sorunları vardır.