bugün

işe yarayıp yaramadığını merak ettiğim tedavilerdendir.
(bkz: seks)
işe yarıyor. ancak:

bu ilaçlar, hapsolduğunuz kapalı kutunun kapağını açıyor. içinden çıkıp çıkmamak size kalmış.
işe yarıyor. Gayet iyi geliyor.
1 yıl önce doktorumun önerdiği tedavi. ilaçları kullandım mı? Tabi ki hayır. Antidepresan yüzünden mala bağlayan çok insan tanıyorum. Eğer bipolar bozukluğu gibi bir hastalığınız yoksa kullanmayın. Hayat güzel çıkın gezin amk. Sabah 6 da yatıp akşam 5 de uyanıp işsiz işsiz bütün gün bilgisayarda oturuyorsanız zaten benim psikolojim bozuk demeyin adamın kafasına beyzbol sopası geçiririm. Ezikliğin lüzumu yok.
mala bağlamaktan başka bir halta sebep verdirmeyen tedavidir. hatta uyuşturucudan daha zararlı olduğunu düşünüyorum, gidin bokunu çıkarana kadar alkol alın.
beni çok çelişkide bırakan tedavidir.

1 yıldır dışarı çıkasım yok, eve giresim yok, arkadaşlarımla buluşasım sabah uyanasım gece uyuyasım hiçbir şey yok. çok istediğim şeyleri, en yakın arkadaşlarımı erteleyip sürekli ağlayan bir hale geldim ve bu durumdan rahatsızım. psikoloğa gittim ben de, orda da ağlamaya başladım. psikiyatr a gönderdi. ama ben kullanıp kullanmamakta kararsızım.

depresyondayım, sebebini bilmiyorum. ne yemek yiyesim ne sevdiğim şeyleri yapasım var. değer verdiğim insanlarla birlikteyken sürekli 'onlara bir şey olursa ben ne yaparım' ya da 'bana bir şey olursa onlar ne yapar' kaygısı içindeyim ve ağlıyorum.

sevdiğim şeyleri, gerek doğum günü kutlamam gerek en yakın arkadaşımla istediğim filme gitmek erteliyorum kendi hoşuma gidicek şeylerden dahi kendimi geri plana itiyorum.

arkadaşlarım çağırdığında hastayım şuyum var buyum var diyip evde boş boş dizi izliyorum, normalde takmayacağım şeyleri kafama aşırı takıp çevremdeki insanları kırıyorum. gerginim

aslında normal olan şeyleri bile anormal olarak algılamaya başladım, bana destek olucak insanları da kaybetmeye başladım. şimdi dışarı çıkmak istediğimde arayacak birini bulamıyorum çünkü bana dargın herkes. olayları düzeltmeye de çalıştım ama daha beter hale getirdim

kendimi erteliyorum ya, hayatımdaki her şeyle birlikte kendimi de erteliyorum

dedim ki böyle mal mal dolaşmak yok, sorumluluk sahibi ol. bir sürü görev aldım, onlarla uğraşıyorum. görev olduğu için yapıp başarılı da oluyorum ama insan emek verdiği bir şeyin olduğunu görünce mutlu olur ya, bende o da yok

eve kapanmamak için kendimi meşgul tutmaya çalışıyorum çeşitli şeyler buluyorum, kendimi uğraşların arasındayken bitse de eve gitsem diye düşünürken buluyorum.

psikiyatr antidepresan vericek muhtemelen ama ilaçla aptallaşmak istemiyorum, ilaçla mutlu olmak istemiyorum. ilaç istemiyorum. bunu psikoloğuma söylediğimde bana 'sadece ilaç içip bir şey yapmazsan seni mutlu eden ilaç olur ama sen ilaç alırken biz de seninle görüşmelere sorunları çözmeye devam edeceğiz bu yüzden o ilaçlar seni aptallaştırıp sana yapay bir mutluluk sağlamak yerine bizim içine girdiğimiz süreçte destek olucak' dedi. ben hala çelişkideyim. kullananlar deneyimlerini ve önerilerini yazarsa süper olur.
Hayatında bir amacı olmayan insanların düştüğü durumdur.

Rutin şeylerin sürekliliği bir yerden sonra yeni bir şey yapmanıza yapmak istemenize engel olur ( kendimde bu durumdan muzdaribim)
Bunun önğne geçmenin tek yolu sanırım bir hedef belirlemek bir amaç için yaşıyor olmak. 5-6 aydır eve kapandım daha doğrusu iş ev ev iş modundayım bir kaç ufak işi halledip yaşadığım şehri değiştirmeyi düşünüyor onunla ilgili planlar yapıyorum. Ama hiç bir zaman o siktiğim kafa uyuşturan ilaçları kullanmayı düşünmedim bu dönemde. Geçen yıl 3 ay kadar kullandım bir gün iş yerinde saçmalarken kendi kendime dedim olum malmısın istesen bununla başa çıkabilirsin.
1 yıldan fazla oldu o kadar rahatım ki ha bu arada o ilaçları bırakmamda büyük yardımcı haftada 3 gün spor salonuna gidiyor olmamdı.
Spor yapmak, rutinlikten çıkma anksiyete bozukluğunun en iyi tedavisi sayılabilecek 2 etken.
Bütün gün mal mal evde oturup akşam 12 olunca uykunuzun gelmesini beklemeyin.
Uyku sorununu çozen tedavidir.
Basari elde etmek isteniyorsa doktor kontrolunde olmalidir.
ülkemizdeki psikolokların çoğu kalitesiz.
bunla alakalı bir entry vardı ama bulmaya üşendim.

bence de alışırsın.
Kesinlikle "Gereklidir, gereksizdir" diyilemeyecek bir hadisedir.
Psikolojiyle, psikiyatriyle son derece ilgili birisi olarak; çevremde de psikiyatrik sorun yaşayan insanlara sıkça tanık olmuş, onları gözlemlemişimdir. Naçizane şunu söyleyebilirim. Ruhsal-psikolojik vakalarda ilaca başlamanın bir eşiği vardır. Bu eşiği aşarsınız ilaç kaçınılmaz olur. Sorunlarınız eğer sizi etkisi altına alıp bedensel ve fiziksel sinyaller vermeye başlamışsa, yani patolojik şikayetler ortaya çıkmaya başlamışsa kişi yüzde 99 olasılıkla ilaca yönelecektir. ilaçsız bu durumu atlatmak, bu süreci normale çevirmek mümkün değil midir? Elbette mümkündür. Lâkin kişi çoğu zaman bunu bir katalizör olmadan gerçekleştiremez. Yâni "olay tamamen kafada bitiyor!" Dedikleri hâdisenin kişi bazen farkındadır, bilincindedir, ama o kadar dibe vurmuştur ki harekete geçmeye takati kalmamıştır. işte bu durumda çoğu zaman ilaç sizin yakıtınızdır. Ateşlemeyi yapar, motoru çalıştırır, sistemi rölantiye alır, idareyi size bırakır. ister hareket eder, ister olduğunuz yerde beklersiniz.

Psikolojik sorunlarda kafanın haddinden fazla dolu olması bu buhrandan çıkışınızı zorlaştırır. ilâç kafayı dağıtır, size "amaan boş ver..." hissi verir. ilaçsız bu duyguyu yaşamanın en iyi yolu meşguliyeti artırmak, beyni bir şeylerle alakadar edip size sorunlarınızı düşündürmesine engel olmaktır. Çoğu zaman bir şeylerle meşgul olmak bile kişiye katlanılmaz gelir, lâkin bu süreci atlatmanın başka bir yolu yoktur.

Ruhsal sorunlarda beyin mutluluk hormonu denen 'serotonin' hormonunun üretimini durdurur. Spor yapmak serotonin ve endorfin üretiminin lokomotifidir. Spor yaptığınızda, ter attığınızda bünyenizdeki değişikliği hemen fark edersiniz. Lâkin bunu sürekli hale getirmek gerekir.

Son olarak bu süreçte en önemli faktörün kendiniz olduğunun farkında olmak, ve harekete geçebildiğiniz takdirde bunu yine kendinizin başarabileceği inancını kaybetmemek gerekir.