bugün

sınıf arkadaşlarının sürekli laf atmasına, her türlü organizasyona bedava girilmesine ve üst sınıfların malum öğrenciden korkmasına neden olan durum.

- annen soruları veriyodur dimi lan sana. söylesene neler çıkıcak.
+ yok lan soru felan. niye versin?
- hadi lan arkadaş değilmiyiz. benden sır çıkmaz beni tanıyosun.
+ serkan bilsem söylemezmiyim?
- siüüee lan göt. gelme artık kovalamaç oyunlarımıza.
hele de deneme sınavlarında hep okul 1.si oluyorsanız, hasetinden çatlayan sınıf arkadaşları sinirinizi bozacak şeyler söylerler... 100 aldığınız yazılılardan sonra "anası soruları veriyo lan yoksa gerizekalının teki" diye arkanızdan konuşurlar. kötü not aldığınızda ise "anası soruları alıp veremedi heralde bu sefer kıh kıh" gibi şeyler söylerler. lafın kısası, oradan mezun olduğunuza sevinirsiniz. ancak yapılan dedikodulardan dolayı, 1. olarak mezun olduğunuza sevinemezsiniz bile... "anan sayesinde 1. oldun" derler derecelerin bilgisayar sisteminde belirlendiğini bile bile...
kılık kıyafetinize, hareketlerinize hep dikkat etmenizi gerektiren durumdur. lakin beterin beteri var :
(bkz: annenin öğretmen olduğu sınıfta öğrenci olmak) *
-istediğiniz kadar çalışın, çabalayın okulun tembel öğrencileri tarafından "annesi yardım ediyor" yaftalamasına maruz kalırsınız.
-okulda hem daha rahat, hem de fazla tedirgin olursunuz.
-okuldan çok fazla kaçamazsınız.
-mutlaka sizinle arkadaş olmak isteyen kız/erkek bir sürü kişi çıkar.
-okulda genellikle kimsenin karışmayacağı öğrenci olursunuz.
-rahat rahat kavga edemezsiniz.
-sigara içerken yakalanıp disiplin kuruluna düşerseniz utanırsınız, yüzünüz kızarır.
-sevgiliniz aynı okuldaysa mutlaka anne ile daha farklı bir ilişki içerisinde olur.
-evde, anneye daha rahat posta koyabilirsiniz.*
-okulda sizi dizginleyen birisi vardır ve derslerinize daha fazla yoğunlaşırsınız.
-bilinçli* bir anneye sahip olduğunuz için ise okul sonrası bile kendinizi çok şanslı hissedersiniz.
sınav sorularını okulda hazırlayıp, dolabına kitleyen psikopat bir anne varsa, öğrenci adına değişiklik yaratmayacak durumdur.
okulun ilk günlerinde tanışmak için sorulan "annen/baban ne iş yapıyor" gibi salakça sorudan yırtmak demektir.
babanın olduğu okulda öğrenci olmaya benzer. herkesin, öğrencilerin ve diğer bütün hocaların gözü genellikle üzerinizdedir. düşük not alma hakkınız yoktur çoğu zaman. davranışlarınız, konuşmalarınız, giyiminiz dikkat çeker, ayrıntılı bir şekilde gözlemlenir. bazı arkadaşlarınız öyle olmadığı halde sırf babanızla aynı okuldasınız diye ayrıcalıklı olduğunuzu düşünürler. açıkca yüzünüze söyleyemeseler de kıskanıldığınızı hissedersiniz. bir de; babanızdan ders alan öğrenciler sınavdan bir süre sonra yanınıza gelip size aldıkları notu sormaya başlarlar. * *
olumlu olmuştur çünkü belaya bulaşmaktan çekinmişsindir, kötü yanları da olan bir durumdur elbette, kızlarla takılmaktan utanma...
-harçlık unutma derdinin olmaması.
-okuldan kaçamama derdinin olması.
-"öğretmen çocuğu" baskısı.
-okul gezilerinde cozutamama.
- her öğlen yemeği öğretmenler odasında anne ile yemek
- sıra dayağında sınıfta dayak yiyen tek kız olmak
- diğer öğrenciler tahtayı geçirirken kaçamaa anneyle göz göze gelinip o gün dayak yendiyse "bunun hesabını evde sorucam anne" bakışı atıp, anneyi cezalandırmak adına evde hiç yemek yememek
- denemelerde türkiye derecesi bile yapsan "torpilli" denmesi
- evde bile karıştırıp "örttmenim yemek ne zaman yicez" demek
- okula erkenden gidip top oynayamamak demek.
eşinin baş hekim olduğu hastahanede doktor olmak kadar taşşakli değildir.
bunun anne değil de bana versiyonunu yaşamış birisi olarak iğrenç bir histir. bir türlü öğretmenim denilmez kelimeler boğaza kaçar. yüksek not alınca herkes seni dışlar.
güncel Önemli Başlıklar