bugün

canımız, kanımız, birtanemiz annemizin yokluğunun hissedildiği zamanlardır.
özellikle de öğrenciyseniz ve gece evde yalnız başınıza kaldığınızda ilk akla gelendir.
keşke geç olmasaydı da arayıp sesini duyabilseydim dersiniz. keşke kokusunu alıp içime çekebilseydim.*
pizza pizzadan yemek sipariş edilen anlardır.
olmadaığı her andır.
annesi yanında olanlar için henüz hissedilmeyen andır.
yemekhanede önünüze mercimek çorbası diye mercimekli su konduğu an yaşanılan durumdur.
ölüm yıldönümü.
yoğun bir günün ardından aç ve yorgun bir biçimde yurda gelindiğinde, önüne hazır yemek konulmayacağı gerçeğinin kafana dank ettiği andır.
evi ev yapan huzur,sıcaklık vb tüm anlamlar kaybolduğu andır.
Yorgunlukla eve gelindikten sonra masayı düzeltme gerçekliğiyle karşılaşıldığı andır.
Ütü ve yemekten bahsetmiyorum bile.
kabızlık.
annem ya da ben başka bir evde, birbirimizden bir şekilde ayrıyken sabah anne diye seslenince ses gelmemesi.
ki adetimdir, her sabah mutlaka anne diye seslenirim yataktan. eğer ses gelmezse korkarım, gelirse odama gelsin diye sesimi çıkarmam.
haşlanmış yumurtanı kendin soyduğun anlardır.*
Burunun akip, bademciklerin sismeye baslamasidir.
eve gelip yatağını dağınık bulduğun andır, sabahın köründe lanet telefon sesiyle uyandığın andır, evde tek kaldığında içlendiğin o berbat andır.
Babanızın vefat ettiğ an. annenizin yokluğunu, babanızı da kaybettiğiniz zaman daha da bir farklı hissedersiniz sanki. O, bir daha ölür.
şu anda üç gündür askılıkta olan kıyafetlerim kuruyalı iki gün oldu ve ben toplayıp ütü yapacağım.
yatağa başını koyduğun hergece.
Kokusunu içinize çekemediğiniz her andır.
"anne erkekler neden boyle?" Diye sormak istediginde, dertlesmek istediginde, yada sadece hic birsey demeden sadece sarilmak istediginde. Bunlari bi kez dahi olsa paylasmayi isterdim onunla, kismet, yada talihsizlik.
Acıktıgım andır.
Hani her sabah uyandığında sırtında havlu olmadığını hissedersin ya. Galiba ağlayacağım.
kişinin kimse tarafından önemsenmediğini düşündüğü zamanlar.
her sabah kendi başına uyanmak zorunda kalınca, bursada bulgur pilavı adı altında yapılan şeyi her yemek zorunda kalındığında, alışverişe çıkınca, sabah uyanıp hazırlanıp ot gibi dışarı çıkınca(çünkü güle güle diyeniniz bile olmaz), gece yarısı bilgisayarda takılırken, can sıkılınca, mutlu bir anda her zaman akla gelir. ben annemle eğlenirim, ona şaka yaparım, tatlı tatlı kızdırırım onu. birlikte tonlarca ütü yaparız, sinirlerimi o yatıştırır benim. diğer insanlara ne gerek var ki?
1- hasta olunca yataklara düşüp, kendinizce iyileşmeye çalışınca.
2- kilo verince.
3- bir çok bağışıklık sistemi hastalığınız nüksedince.
4- sabahları kahvaltınız kahve ve elmadan öteye gitmeyince.
5- akşam yemekleriniz kahvaltı tadında yemekler ise.
6- anne tabiri ile ev ''bok götürüyor, her yer her yerde'' ise.
7- geceleri sürekli ''anneme uzun ömür ver, o hep yanımda olsun beni ondan önce al'' yalvarışları tekrarlıyor ise.
8- uzun tatiller dört gözle bekleniyorsa, anneciğiniz yanınızda değildir.

not: allah herkesin annesine uzun ömür versin...
gece kötü bir rüyadan uyanıp anne diye bağırdığınızda yanınıza gelmediği andır. farkedersiniz ki tek başınızasınız. tekrar yatağınıza döner, gözleriniz dolmuş halde uyuyakalırsınız.