bugün

hem çocuklarının hem de kendisinin sağlığını düşünen annenin getirdiği yasaktır. evin her odası yasağa dahildir. sadece bahçede içilmesi serbest olduğu için , bir üşengeçlik gelir ve bir de bakarsın ciddi ciddi azaltmışsın sigarayı. annenin bu yasağı getirmesi ilk zamanlar sıkıcı olabilir ancak düşündükçe annenizin kalp hastası olduğunu kendi kendinize kızmanıza ve yasağa ses çıkarmadan hayatınıza devam etmeniz gerekir. işin içinde 2 haftada bir yıkanmak zorunda olan perdeler ve kararmış duvarlar da girince daha da bir sessizleşip pısabilirsiniz. sigaranın verdiği zararları maddi manevi biliyoruz. gönül ister her anne yasak getirsin. evde perdeleri yıkayan , küllükleri boşaltan yıkayan kurulayan ve servise hazır hale getiren , sayemizde geceleri hırıl hırıl uyuyamayan , pasif içicinin kralı anne olduğuna göre bu onun en doğal hakkı gibi görünüyor. demek ki ne yapmıyoruz ? evimiz de hasta varsa kesinlikle içmiyoruz , eğer yoksa da biraz düşünüyoruz. *
evde sigara içmeyi daha zevkli hale getirir. kendi çapınızda macera yaşarsınız. kısacası, her yasak çiğnenmek içindir.
- bu evde bir daha sigara içilmeyecek.
+ iyi de, bu evde tek içen sensin zaten?
- olsun, ben içerim, ben anneyim!
+ tamam anne, içmeyiz.
bu yasaklama sonrası babanın yaz-kış mutfaktaki aspiratör altında acı çekmesine sebebiyet vermesi.
bunaltıcı sıcaklar, yağmur, kar dinlemeden balkonda tek dal sigara için eziyet çekmeye sebep olan hadise.
annenin komple sigara içilmesini yasaklamasından daha iyi olan karardır. derdim büyük. görünenin altında buzdağının 9da 10u yatıyor.
(bkz: dumansız hava sahası)
kışın ciddi ciddi tüketimi adet olarak düşüren yasaktır. yazın her yer paris.