annelerin tuhaflıkları

önüne gelen her şeyi kirliye atması.
ya ben banyodan çıktıktan sonra sadece 15 dakika giyindim o şortu anne. neden onu kirliye atıyosun neden?

Bir hafta önce:
Anne - (teyzemi de kastederek) bizi hiç gezdirmiyorsun (doğru değil ama hadi naz kapris diyelim)
+ Tamam Anne bak boğaz turu kişi başı 25 lira gayet uygun cumartesi gidelim ama önceden söyle ki hafta sonu çalışmamı ona göre düzenleyeyim.
Anna - Aaa sıcakta denizde o vapurlarda uğraşamayız ay fırtına çıkar mıkar batarız.
+ Peki anne akmerkeze ne dersin?
Anne - Aaaa kimse gitmiyor oraya tv'de dinledik modası geçmiş, napacaz orda hem çok pahalı bi şey de alamayız. hem öyle taş bina uff.
+ Tamam Yıldız Parkına götüreyim?
Anne - Amaan ağaç ağaç ağaç. Nazilli'de de görüyoruz biz ağaçları zaten her yer ağaç. Hem toz topraktır orası şimdi Temmuzda.
+ (Yavaş yavaş kudurmak üzereyim) Peki o zaman taksim'e istiklale gidelim hem gezeriz Demirören AM(ye gireriz yemek yeriz.
Anne- Biz teyzenle geçen sene çok gittik biliyoz orayı.

Bir hafta sonra:
Anne - (teyzemi de kastederek) bizi hiç gezdirmiyorsun.

Tuhaflıkları bile candır. Bütün detaylarıyla annelerimiz hep en iyisini hak eder.

Çarkıfelek'teki yarışmacılara katıla katıla gülmesi.

Biraz gezdireyim bari kadıncağızı, dört duvar arasında kala kala böyle oldu.

Babam birkac gundur ankaradaydi, bugun dönecek. Sanki aylardir yokmuş gibi bugun özene özene yemekler, pasta corek yapti. Simdide durmadan bi balkona cikiyor bi iceri giriyor sonra tekrar balkona. Her araba sesi duyuşunda cikiyor yani. Sonra iceri daha gelmemiş nerde kaldi bu adam diyerek giriyor. Sevgilisiyle ilk kez buluşacaklar kadar heyecanli ve merakli. Yerim ya. Aşkınızı seveyim sizin..

Her şeyi hissetmeleri.

Gece uyandığımda ufacık tık sesi çıkarsam bile uyanması. Derin uyku diye bi olay yok kadında.

Geceleri Uykudayken dahi ondan gizli bir şey yapamıyoruz.

Geç yattığımı bildiği halde mutlaka her gece gelip "neden uyumadın?" demesi.

bokunu eline alıp koklaması. küçükken yaşadığım o travmayı hala atlatamadım.

Bazılarının içine kesinlikle külkedisinin ruhu kaçıyor. Olmayan kirleri, uçuşmayan tozları, görünmeyen lekeleri ovalayıp temizleyip duruyorlar. Ya sabır.

elli kere uyarmama rağmen ekseriyetle sigarasını, küllüğünü, dergisini taşıyıp odamı sigara odası olarak kullanması. işi biter bitmez hiçbir şey olmamış gibi burnumun dibine küllüğünü bırakıp çekip gitmesi.

not: sigara içmiyorum.

görsel

Özellikle madde 7.

Koridorun sonundan depar atarak bulunduğu odaya gelip kolay gelsin deyince yaptığı el işinin daha çabuk bitecegine inanmak.

Eşşeek kadar olsanız da, halâ neyi nasıl yapmanız gerektiğini anlatmaları hem de detaylı ve atarlı olarak.

Yahu anne, gúzel annem!
500 personeli yònettim, terfiler aldım, bi sakin ol, arkana yaslan artık allah billah aşkına!
Büyüdüm ben büyüdüm!

Mutfaktan; “david gilmourun parmakları” diye sesleniyor, “efendim, ne, haa?!” Diye sesleniyorum ben de ama Hiçbir zaman duymadı, duymuyor. ille yanına gitmem gerekiyor neden seslendiğini anlamam için.

gecenin bir yarısı odamın kapısında belirip karanlıklar içinde ağır adımlarla üzerime üzerime yürüyerek zombi(!) taklidi yapması. oysaki karikatürdeki gibi saç baş dağınık gelip uyumadığım için azarlaması lazımdı. acilen netflix'i bırakmalısın be anam.

Saat 10 da gelip saat 1 kalk hadi demesine çok ayarım.

başka bi odadan bana seslenip en az 10 kere efendim dediğim halde cevap vermemesi.
amacının ne olduğunu çözemedim.