anne ile hali yikamak

ıslanma, ıslatma, anneden azar işitme, ayar yeme, eğlenme sebebidir. bir elde hortum, bir elde fırça girişilir işe, arap sabunu sürülür halılara. hey gidi günler hey dedirticidir; zira halı yıkama makinaları çıkmış, mertlik bozulmuştur.*

beş, on sene önce kardeşinle su savaşı yapman için en güzel sebepti halı yıkamak. yere sererdiniz halıyı, annen sabunlarken sen suyu tutardın, yanından biri geçerken de suyla karışık eşek şakası yapardın, eğlenirdin sonuçta.

zaman biraz daha ilerleyince halı yıkama makinesi alırsınız ama annen bir türlü ikna olmaz o makinenin iyi temizlediğine. toplar halıyı doğru banyoya. küveti ağzına kadar suyla doldurup halıyı içine atar ve ayaklarıyla ezmaye başlar. siz de çıkarsınız yanına ve suyun soğukluğunu görürsünüz. "ya sıcak suyu açsaydın." dersiniz ama "sıcak suda halı yıkanmaz." cevabını alınca annenizi küvetten çıkmasına ikna edip ayaklarınız donuncaya kadar suda kalırsınız.

perde asmak gibi bir şeydir bu olay.

kas gücüyle yapılan bir temizlik çeşididir.maruz kalmamak için ya evlenilir ya eğlenilir.

anneyle sürekli kavga haline olunan eylemdir; bir o kadar da eğlencelidir.

fırça yemek,ıslanmak,ıslak halıyı sırtlanmak,deli gibi köpürtüp fırçalanan yerleri annenin beğenmemesi akabinde çılgın bi kavga koparmak gibi eylemleri içerir.

(bkz: baba ile araba yıkamak)

kız çocuklarının gönülsüz, erkek çocuklarınınsa "seve seve" karda kışta dahi yaptığı eylem. neden diyeceksin, nedeni çok açık: kızlar bunun bir temizlik, herşeyden öte "yapılması gereken bir ev işi" olarak algılar ve haklıdırlar. lakin, erkek çocuğu ne birgün toz almıştır evde*, ne de bir yaraya işemiştir. bu da onun için mahalledeki kızlara bir gövde gösterisi o da olmadı kısa süreli sulu şakalar yapabiledceği oyun ortamı olur.
hee di mi gül oyna, orda ananın canı çıksın. seni pislik*.