bugün

aslında hiç susmamaktır. sadece her şeyi kendinle konuşarak kendi içinde çözmeye çalışmaktır. kendi içine kendi kendine anlam katmaya çalışmaktır. kendini tamir etmeye harcanan çabadır. çünkü bir başkası senin içinde açılan yaraları, açan kendisi bile olsa onaramayacaktır; onaracak kadar halden anlamayacaktır. ve içine anlatıp içini dinleyen yaralı bir ruhun tek yaptığı da, kendini bir şeyler konusunda ikna etmeye çalışarak acıların sıcak yakıcılığını azaltmaktır. içerilerde anlatılan onca dert, onca hikaye, hiçbir dilde eşi benzeri olmayan kelimelerle süslenmiş, o kelimelerle anlamlıdır. anlatılınca hiçbirinin ruhun derinliklerindeki değeri ve anlamı kalmayacaktır. işte duygular ne kadar derinse, susmanın da o kadar derin onarımlarda sürdürüldüğünü bilerek susana susma hakkı verilmeli, saygısı duyulmalıdır.
nerden başlamak gerektiğini bilememektendir çoğu zaman. konuşulması gerekenler bekler kapıda. ama gözleriniz uzaklara bakar. çünkü duygular o kadar yoğundur, söylenilecekler o denli beklemiştir ki göz göze gelindiğinde bakışlardaki çoklukta boğulmaktan korkar insan. uzun zamandır tasarlamışsınızdır aslında kelimelerinizi, dikkatle seçilmiştir söylenecekler. ancak hiç bir harf gideceği yeri bulamaz. tedirgin olursunuz. olursunuz çünküonca zaman bekledikten sonra yanlış cümleleri kurmak istemezsiniz. karşı taraftan beklersiniz bir seyler. onca zaman kızdığınız kırıldığınız da sizden farklı değildir aslında. o anda anlarsınız. anlatılacak onca şey varken susarsınız işte. kendiniz de şaşırırsınız o halinize. ama susarsınız. içinizde bekletiğiniz denizin dalgaları durulur. ve siz susarsınız.
fırtına öncesi sessizlik.
baş edemeyeceği duygusunun ağır basması hali.
anlatılacak olan şeylerin kişiye getirisi iyi hesaplanmalıdır. aksi halde, haklı olsanızda konuştğunuz şeyler faydadan cok zarar getirecekse anlatılacak onca şey varken susmak daha uygun olur.
(bkz: küsmek)
söylenecek tüm o şeylerin boğazda yumruklaşma durumudur. dokunsalar ağlarım modunda olmaktır.

aslında anlatmak ister insan. sadece doğru zamanı, doğru kelimeleri bulamaz. aslında bir başlasa gerisi gelir ama başlayamaz işte. hem anlatsa anlar mı ki karşısındaki onu? herkes teselli verecek, süslü cümleler sarfedecektir. ama anlayacak mıdır ki seni? yaranı temizlemeyi başaracak mıdır ki? evet deneyecektir ama... ama yapamayacaktır işte. çünkü senin fırtınanı senden iyi bilemeyecektir. o da haklı, sen anlatamayacaksındır çünkü. dedik ya ne doğru zamanı ne de doğru kelimeleri bulmayı beceremeyeceksindir. belki de anlatacak doğru kişiyi... *
karsındakinin seni anlamaması durumunda uğraşmama durumudur.
susmak en büyük erdemdir.
isyandır, içten içten haykırmaktır. cok pis koyar insana karşındaki böyle bir olaya tenezül ederse.zeki demirkubuz un itiraf filmini izleyenler bilir. filmin yarısına kadar kadın tek kelime etmemektedir ve kocası şekilden şekile girmektedir. kadın suçlu olsa bile adama karşı büyük bir erdemlilik göstermişdir.
ne öderim ne inkar ederim hesabı izleyiciyide deli eden filmdir tavsiye edilir.
güncel Önemli Başlıklar