anlamadığı halde arapça kuran okuyan insan

anlamadığı halde arapça kuran dinleyen insanlardan sayıca azdırlar.

içinde anlamak kavramı olmayan bir okuma eyleminden bahsedilemez. bu olsa olsa bir ses çıkarma eylemi olabilir.

"necesitas aprender a entender"

latin alfabesini tanıyan herkes yukarıdaki ispanyolca cümleyi oluşturan kelimeleri telafuz ederek ses çıkarabilir. fakat kelimelerin anlamını bilmiyorsanız, okumuş ve anlamış sayılmazsınız. eğer ispanyolca bilmiyorsanız bu cümleyi anlamak için google translate kullanmaya mecbursunuz.

(anlamadığı halde ingilizce şarkı söyleyen sözlük yıkığı kadar değildir.

kuran “arapça” değildir, “arap dili üzerine” nazil olmuştur ve allah kelâmı’dır; ikisi arasında büyükçe bir fark vardır.

türkçe konuşan herkesin illâ birbirlerini anlaması için türk dili yahut filolojisi üzerine tez yazmışlığı olmasına lüzum olmaması gibi, allah kelamının serpintilerini ruhun idrak etmesine mâni bir dil mecburiyeti de yoktur zaten.

mesela, bir başka teşbih: anlamadığımız mevzuda başlık açmak için dil şartı yoktur, bunun gibi...

anlasa zaten okumaz.

çünkü, iyilikten,dürüstlükten,insanı sevmekten bahseder ve bu bazı insan sömürenlerin hoşuna gitmez.

Bütün gün anlamadığı şeyleri okuyan insanlar düşünme yeteneğini kaybeder. Tıpkı hayatı boyunca at süren birinin yürümeyi bilmemesi gibi.

iman itikat meselesi olup her insanın anlamıcağı konudur. yazık..

Allah’a bir şeyler söylüyorsun, ne dediğini bile bilmiyorsun.

Valla ben Allah olsam böyle bir ibadeti kabul etmem.

görsel

Büyük garabettir, ha keza vebali de büyüktür.

arapça okuyrsa anlayarak okuyordur. ateistler her olayı kendisine yonttuğu anlasa da anlamazadan gelen görse de görmezden gelen tipler olduğu için normaldir.

oğlum çıkın mertçe yiğitçe deyin ki bizim derdimiz islam, adamın anlamaması değil.

anlamadığı halde fransızca okusa sesiniz çıkmaz çünkü.

"Eğer yabancı bir dille meydana getirseydik Kur'an'ı, elbette derlerdi ki ayetleri Arapça olarak açıklansaydı da anlasaydık olmaz mıydı? Bu, yabancı bir dille söylenmiş söz, söyleyen de Arap ha? De ki: O, inananlara doğru yolu gösterir ve şifadır; inanmayanlarınsa kulaklarında ağırlık var ve Kur'an, onları kör etmede; sanki onlara pek uzak bir yerden nida edilmede". Frank bi kendine gel ayıptır günahtır insanlara dinsiz allah sız demek nasıl bir muslumanliktir.

Önemli olan okumaktır. Arapça ya da türkçe fark etmez. Tabiki kendi dilimde okumam güzel bir şey; ancak yeterli gelmez. Tamamını türkçe okuduğunuzda bile, gerçek islam aliminin size izahı şarttır. islam alimi dediysem; cüppeli ya da muadillerini söylemiyorum. Elinize tıp kitaplarını türkçe olarak verseler, okuyunca doktor olmuş değilsinizdir. ihtisas başka bir şey. Şekilcilik yapmaya gerek yok. Yüce baki hangi dilde konuşursanız konuşun sizi anlar. Hatta konuşmasanız bile anlar. Yalnız biz acziyetimizi bir kenara bırakıp, islama ruhbanlığı sokup, bir de üstüne bu hoca! dediklerimize neredeyse tapınırsak olur mu hiç? islamın ilk emri okumaktır. Okuyalım; ama hakiki din alimlerinin kitaplarını okuyalım. Üstüne arapça da türkçe de kur'an okuyalım ve güzel insan olalım.

şu konuda hemfikiriz. Kur an'ın meali mutlaka en az bir kez okunmalı. Okumakla da kalmamalı, iyice anlamaya çalışmalı. Asıl önemlisi orada okuduklarını hayatına tatbik etmeli. Kur'an şifadır, evet. Kur'an okumanın fazileti çoktur. Doğru. Ama yeterli değil. Onu hayatımıza tatbik etmediğimiz sürece, doktora gidip reçete yazdıran, sonra ilaçları almadan eve gelip günde 3 kere o reçeteyi okuyup şifa bulmayı ümit eden hastaya benzeriz. Bal bal demekle ağız tatlanmayacağı gibi inşirah suresi okumakla da içimiz tamamen ferahlamaz.

CNN türk.com da inşirah Duası Faydaları ve Faziletleri böyle anlatılıyor:

"7 kez okunması sıkıntıları ve dertleri yok eder, kişiyi rahatlatır.

Her namazda okunduğunda beklenmeyen yerlerden rızık gelir. Geçim sorunu yaşanmaz.

Özellikle göğüs hastalıklarında sık sık okunduğunda Allah, hasta kişiye şifa verir.

Kur’an-ı Kerim’i ezberleme güçlüğü çeken kimseler sureyi bir suya koyduktan sonra o suyu içmelidir.

inşirah Suresi, böbrek hastalıklarında şifa verir."

https://www.cnnturk.com/y...ri-ve-diyanet-meali-dinle

Fakat ne diyor o surede:
5-6 Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.

7-8 Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel.

Evet burada eğer bir konuda sana darlık geldi ise, başka bir işle ilgilenerek kendini ve ruhunu ferahlat, diyor. Bu seküler manada bir hobi de olabilir, dini ibadet boyutu da olabilir.

Mesela, Sebe’ Suresi 24. Ayet te:

De ki: “Size göklerden ve yerden kim rızık verir?” De ki: “Allah. O hâlde, ya biz hidayet veya apaçık bir sapıklık üzereyiz, ya da siz!”

buyurur. Biz bu ayeti okur okur ağlarız. Ama beğenmediğimiz gavur diye küçümsediğimiz insanlar, yer altından altın, demir, elmas bulur. işler. Sonra da islam terakkiye mani mi? diye sorarlar. Halbuki

ilk ziraat mühendisi ve çiftçi HZ. ADEM (AS),
Demiri işleyen, zırh yapan ve düzenli ordular kuran, HZ. DAVUD (AS),
iğneyi ilk icad eden, ona delik açan, iplik geçiren, piri HZ. iDRiS (AS),
Marangozların, gemicilerin, denizcilerin piri HZ. NUH (AS),
Saati ilk icat eden HZ. YUSUF (AS) gibi peygamberler maddi terakkinin de öncüleriydi.

Kur'an okumak faziletlidir. Bunu inkar etmek, Kur'an - ı kerimin ayetlerini küçümsemek hiçbir müslümanın haddi değildir. Kur'an'ın her harfine on sevap verileceği sahih hadislerce sabittir. Ancak meali de mutlaka okunmalı ve hem maddi hem manevi terakkiye basamak yapılmalıdır.

Hafızlık sertifika törenlerinde müftüler hafızları ve ailesinden on kişiyi şu hadise dayanarak cennet ile müjdeler:

Peygamber-sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurdular:

“Kim Kur’ân’ı okur, onu güzelce ezberler, helâlini helâl, haramını haram kabul eder ve bunlara uyarsa, Allah bu sayede o kimseyi cennetine koyar. Ailesinden hepsi cehennnemi hak etmiş on kişiye şefaat etme hakkı verir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 13/2905; Ahmed, I, 148)

fakat oradaki vurgu ezberlemekte değil " helâlini helâl, haramını haram kabul eder ve bunlara uyarsa" kısmındadır. Nedense bunu atlarlar. Onlara göre lafzen ezberledin mi yeterlidir.

Neyse bana müsade. Sonuna kadar okuyan varsa çay ısmarlarım.

sanki türkçesini okusa anlayacaklar da...

inandıkları allah'ın kitabına hak ettiği saygıyı göstermeyen insandır.

manasını hiç mi merak etmez bir insan?
yahu bu kitap bana ne anlatıyor? diye düşünmez mi?

inandığın allah sana bu kitabı, manasını bilmene gerek yok. bilmediğin bir dilin alfabesini, harflerin çıkardığı sesleri öğren, anlamadan oku diye mi göndermiş?

bu noktada eleştiri yapan hocalara da, zındık, sosyete hocası, kafir diye saldırıyorlar.
bu nasıl iş kardeşim. benim aklım almıyor.

edit: arkadaş da demiş. türkçesinden okusa anlayamayacakları için. e doğru.
adamlar bizim aklımız yetmiyor, almıyor diyerek sıyrılıyorlar bu işten.
kafa yormak, düşünmek, eleştirmek, sorgulamak gibi bir meselesi yok insanların.
ama inanmak bedava.

Kur an okumak manevi getirisi sayesinde Arapça bilmeyen ama okuyan bir kimseyi de huzurla kaplar.

Ancak bizlere ne demek istediğini de anlamak ve hayata geçirmek yadsınamaz bir önem taşır.

Anlayarak okusa ikinci sureden sonra okumaya gerek duymaz zaten.

Okuduktan sonra mealini okur . çözümü var.

kuranı okuyup anladıktan sonra ateist olanlara derler ki, "Kuran'ın anlamlarını sen çözemezsin, ayette aslında ne demek istediğini yalnızca ilim sahibi hocalar anlayabilir."
bu ifadeyle islam dininde bir ruhban sınıfı yaratılmak istenmektedir. geçmişten bugüne tarikatların ve mezhep öncüsü imamların yaptıkları da tam olarak budur. herkes bu dinin ekmeğini yiyor bir şekilde. ama kuranda diyor ki: "işte böylece Kuran'ı apaçık ayetler olarak indirdik." şimdi, Kuran'ı okuyarak anlamayacağınızı ve kuranı okumak ve anlamak için ilim sahibi hocalara ihtiyacınız olduğunu söyleyen insanlarla karşılaşırsanız onun kulağına eğilin ve şu cümleyi söyleyin: "imam hatipler kapatılsın."

ingilizce pop müzik dinlemek, kaç kişi anlıyor acaba, ha kuranın melai tefsiride okunmalı.

büyü yapmak içindir çünkü halkın gözünde kuran bir büyü kitabıdır. şu sureden şu kadar okursan isteğin gerçekleşir derler. anlamını bilirse bütün büyüsü bozulur. kureyş kabilesi deve yüzünden anlaşmazlık yaşadı sözünde büyülü anlam çıkaramaz çünkü.

https://www.uludagsozluk.com/e/45660259/ bir hoca tavsiye edin madem de kimseyi yormayın.

varsa anlamak isteyen anlar bu kadar basit.

o zaman operaya da resim sergisine de klasik müzik konserine de kimse gitmesin.