bugün

konuyu kavrayamadığı halde, ''amanın beni salak sanırlar, yerden yere vururlar!'' korkusuyla, biraz da, ''lan ya yine anlamazsam!'' endişesiyle, gözlerinin boş boş bakmasından işkillenilip ''anladın mı?'' diye sorulunca ''hiç anlamadım, lütfen tekrar eder misin?'' demek yerine, ''nasılsa ben hafızamda kalan sözcüklerin yaratacağı uzak çağrışımlardan, imgelerden, karşımdakinin beden dilinden hareketle sonra anlarım,'' diye düşünüp, ''herılt yani, geri zekalı değilim a!'' cevabını veren, akabinde gerçekten de mevzuyu anladığını sanıp yalan yanlış işler yapan ham insan, çiğ insan, kaka...
ufak bir çocuk gelir size sessizce bir şeyler anlatır gizlidir çünkü anlattığı sonra sorar anladın mı der sizde anladım dersiniz oysa hiçbir şey duymadığınız için anlamamışsınızdır. tekrar sorar ne anlattım o zaman ben der sizde öylee bakarsınız. yalancı anlamamışsın.
baskı altındaki insan. bu baskı genellikle psikolojiktir.
genellikle öğrencidir.anlamadım derse hoca başlar tantana yapmaya. en iyisi anladım deyip kurtulmaktır.
konu anlamak değildir konu sorulan sorudur.
anladın mı ?
kışkırtıcı, saldırgan bir sorudur. sorumluluğu,eksikliği muhattap kişiye yükler.
ne anlattığı o kadar da onemli değildir. hayatın sırrını verse de önemli değildir. önemli olan sadece "anladın mı ?" türünden soru sormasıdır.
yapılacak en doğrusu "anladım" deyip kestirip atmakdır.
eğer "anlatabildim mi?" deseydi o zaman durum değişirdi.
sonrasında türlü sorunlarla tekrar geri dönecek bildiğin kafa sikendir.
hele ki bunların herşeyi ben bilirim modeli vardır,bunların kulağı duyma özürlü sanırsın. anlattığın şeyi tam da oh bitti derken tazelemesi içinden filmlerdeki gibin kafa atma isteği doğurur. ama müşteri a...koyiim her daim haklı.
tane tane izah edersin, anladın mı diye sorarsın anladım der. uygulamaya geçersin direkt sıçar, ee hani anlamıştın diyemezsin bazen, tekrar tane tane izah edersin yine anlamaz ama anladım der. bu böyle devam eder ta ki gerçekten anlayana kadar.