bugün

yüzsüzlüğün daniskasıdır.
rakı-balık dediğin olay denize karşı olur. açarsın ufak rakını yaparsın balığını, bir iki de meze varsa yanında bir de muhabbeti hoş biri tadından yenmez.
peki ankaralılar sorarım size, ankara kalesine karşı mı açıyorsunuz rakıyı, ibni-i sina hastanesine karşı mı?
bre sizin neyinize yetmiyor köpek öldüren ile midye tava. anladık özeniyorsunuz ama haddinizi bilin bari lan barzolar.
taklamakan çölünün bile kendi memleketine sizden daha çok faydası vardır amk.
gri binaları manzara kabul edip rakı balık yapmaktır. her taraflarından özentilik akıyor. ama o özendiğiniz insanların biraz da medeni olmalarına özenin desek la lu konuşurlar, ov yaparlar.
istanbulluların utanmadan aspava yemesi gibidir. *
kendisi deniz kenarında rakı-balık yapıyor diye, millete hava atıp bir yanda da ezmeye çalışan ezik beyanı.
oysa ki rakıyı yiyip, balığı içmeleri gerekiyordu. utanmazlar ...
yüzsüzlük örneğidir. hani istanbullular ve izmirliler yavşaktı? niye onlar gibi oldunuz?