bugün

sıcak bir ekim öğlesiydi. okuldan çıkıp bir an önce otobüse binmeliydim yoksa güneş ölüm fermanımı imzalayacaktı. neyseki otobüs erken gelmişti. içeri girip parayı ödememle ön camdaki yazıyı görmem bir oldu ''özendiğiniz hayatı yaşamakla meşgulüm'' şoförün yanına gidip ''ben zaten hep otobüs şoförü olmak istemiştim ama 2 puanla kaçırdım şimdi gazi iktisattayım abi'' dedim. etimesgut a kadar kovaladı otobüse para vermemiş oldum.
kurtulus savasi dönemi müzeleri, anitkabir, atakule, aoc, kugulu park, türkiyenin hic bir sehrinde olmayan düzenlilik, yagarsa kisin pek güzel yagan kar. Bunun disinda seksenlerde yenimahalle özellikle bahceli evleri ile cok güzel bir yerdi elinize saglik ankaralilar icine sicmissiniz.
otobüs duraklarında "kuyruk" olması. ve bütün insanların düzgün biçimde orada beklemesi. kısacası nezaket ve medeniyet.
anıttepe mahallesi. daha iyisi yoktur sanırım.
istanbul'da yaşayan birisi olarak pek görmediğim güzelliktir. kalabalıktan oluşan bürokratik şehir. kaç kez gittim başka bir olayını göremedim.

deniz önemli aga.
Depremde ölme olasılığının Marmara bölgesine nazaran düşük olması.
3 yıl yaşadım ben göremedim. Varsa söyleyin de haa diye bi şaşıralım.
görsel
Ulus'taki eski binalar
Izmire tren veya otobus olması.
Bu sorunun cevabını bulamamış olmama rağmen özlüyorum seni şehrim.
Ankara 'nın en büyük güzelliği, yaşanılan dostluklardır.
En can dostlarımı, kardeşlerimi, yoldaşlarımı hep o şehirde tanıdım.
Ankara dostlukları köklüdür, gelip geçmez.
Burnumun direğini sızlatan, sakarya' da çay içmeyi deli gibi özleten şehirdir.
çankırı caddesinde yer alırlar.
Sonbaharı yaşatıyor. Deniz yoksa benim için güzellik yok o şehirde.
samanpazarı, ulus, hacıbayram
Ankara bağları,

kalecik karası şarabı.
eski barlarıdır. pilli bebek zamanlarından kalma olduğumuz için iyi biliriz o zamanın havasını. şimdi pek bir güzellik olduğunu sanmıyorum.