bugün

türkiye'nin başkentine yakışmayan melih gökçek'in acilen düzeltmesi gereken durumdur.

insanlar otobüslerde üst üste gitmektedir.
toplu ulaşımların sonunda ulaşılan yerde oturan 35 ve ayaktaki 155 kişi tek bir vücut olarak yaşamına devam eder.
ankara'da nüfus patlamasına neden olabilecek kalitededir. her otobüste günde 4 kişi akraba oluyor. melih gökçek başbakandan aldığı emirler doğrultusunda kaliteyi biraz daha düşürerek hedefi en az üç çocuk seviyesine çıkarmayı hedefliyormuş. haydi hayırlısı...
Ankara'da olmayan şeydir. Acilen düzenlemeler gerekmektedir kanaatimce.
ankara'da yapılan son otobüs fiyatları değişikliği sonucu düşecek olan kalitedir. halkın iki ateş arasında kaldığı bu durumda, belediye "düşen fiyatlar sonucu zorunlu olarak bazı seferlerde kısıtlamaya gidileceğini" belirtmiştir. yani ne demektir bu? bir örnekle açıklayalım. ayakta gitmeyelim diye bir sonraki otobüsü bekliyorduk diyelim önceden. şimdi arası açılmış sefer saatleri beklememize engel olacak ve o dalga geçilen kalite mumla aranacaktır.
öğrenci 60 kuruş olcakmışmış. bu ucuzluğun acısı benden misli misli çıkacaksa neyleyeyim böyle indirimi?
--spoiler--
ankara'da yapılan son otobüs fiyatları değişikliği sonucu düşecek olan kalitedir
--spoiler--

kalitenin düşmesi otobüs fiyatlarından değil , melih gökçek'in seferleri azaltması olacaktır.

bunun altının çizilmesi gerekir.
olmayan kalitedir. ceplerini doldurmaktan başka halkı düşündüklerini hiç görmedim.

kafalarına göre istediklerini yapan ve halkı sürekli mağdur eden bir anlayış hakim.
en son örneği ise indirimden sonra özel halk otobüs işletmecilerinin tepkisidir.
http://www.hurriyet.com.t...ndem/14004164.asp?gid=373

kontak kapayacaklarını dile getirmiştir. işte budur kalite. yersiz zamlar yapıldığında sesleri çıkmayan bu kesim, indirim olunca ayaklanıyor.

zamanında her şey ucuzlarken melih gökçek taşıma ücretlerine fahiş zamlar yapmadı mı?

melih gökçek ile bir kaliteden söz etmek mümkün değildir. çünkü olmamıştır hiç.
transferi kaldırarak her gün metro kullanan veya büyükşehir olan ankara'da çoğu yere ulaşım tek otobüsle gerçekleşmediğinden * otobüs değiştirmek zorunda kalan insanlar nedeniyle düşmeyeceğine inanılan kalitedir. zira melih gökçek kazanmaya kaldığı yerden devam edecektir, yaptığı mağdur edebiyatı da yanına kar kalacaktır. kaliteyi etkileyecek tek şey melih gökçek'in inat uğruna sefer sayısını azaltması olacaktır.
halk otobüsü denem mezbeleyi kaldıracak adam orada olmadığı içindir. bak izmire var mı halk otosbüsü ?

napar orda belediye başkanı 17 senedir çen çen çene dışında .bir de belediyeyi yunanistan gibi gırtlağına kadar borçlandırmak dışında ?.
(bkz: ankara metrosu nun bir türlü bitirilememesi)
son yaşanan olay da gösteriyor ki özel halk otobüsleri ve minibüsler bu ülke halkı için her zaman tehdittir.

ırzına olmaz, canına olur, senin canına olmaz trafikteki başka sürücülerin canına olur ama bir şekilde tehdit oluşturur.

ankara trafiğini berbat eden, yolcularla sürekli tartışan ve en sonunda namuslarına göz diken bu itleri bir an önce trafikten men etmek gerekiyor.

ankara'da metro kültürü "0", dünyanın başka hangi başkentinde metro ağı bu kadar içler acısı haldedir bilmiyorum ama resmen 0 amına koyim. metroyu kullanmak isteyen insanların %90'ı metroya ulaşmak için bir otobüse binmek zorunda.

belediye otobüsleri için de aynı şey geçerli. birçok nokta özel halk otobüslerine emanet edilmiş ve belediye otobüsüyle ulaşmak isteyeceğiniz noktaların birçoğuna ulaşamıyorsunuz.

şehrin en yoğun işleyen güzergahı sincan-etimesgut-kızılay güzergahıdır.

bu güzergahta ne bir metro var ne de bir belediye otobüsü.

rezalet kere rezalet amına koyim.
otobuslere bosken de kalabalikken de binmeye korkuyorum. ozellikle halk otobüsleri. keske sadece kibarliktan yoksun olsalar insanliktan dahi yoksunlar muavinler, insanlarla nasıl konusacaklarini bilmiyorlar, hadlerine olmadan insanlara emirler yagdiriyorlar, indikten sonra insanlarin arkalarindan söyleniyorlar. bir gun inanilmaz kalabalik bir otobüse binmek zorunda kaldım, şoför sehir ici trafiğinde olduğunun ve insan taşıdığının farkinda degilmiscesine hizli gidip ani frenler yapiyor, en başta kibarca uyardim fakat tahminen ufak tefek bir kadin olduğumdan dikkate alinmadim. tekrar aynisini yapmaya devam ettiğinde bir frenle kendimi dusmekten zor kurtardim. bu sefer kibar olmayan bir dille yani onlarin anladigi dille soyledigimde doğru dürüst tutun cevabını aldim. inanin şikayet hatlarina ne kadar şikayet edersem edeyim bir caresi olmuyor ve asla dikkate alinmiyorum hatta bu tarz olaylarla bircok kez de karsilastim. gaz odalarina tikilmiscasina hissediyorum kendimi, diger yolcularin da otobus adabini bilmiyor olmasi da cabasi. gerçekten bıktım.
görsel
gün geçmesin ki 541/532 nolu halk otobüsleri, seferlerini olaysız tamamlasın.

bu ne anlamsız ne saçma bir şeydir ya.