bugün

Adana'dan ankaraya üniversite için gelmiş biri olarak:
Sabah -16 derecede 45 dakika otobüs beklerken pek de mutlu değildim.
2018 Kasım ayında ilk kez tanıştığım ayazdı. Çok şaşırmıştım. Gündüz çok sıcakken gece nasıl titretebilirdi o kadar.
(img:#1999751)

Zobayı yaktırır.
Bu sabah itibarıyla sahalara geri dönmüştür. O nasıl sert bir havaydı ya gözyaşlarım pıt, burnumun direği çıt... halen de etkisini sürdürüyor. allah dışarıda kalan insanlara, hayvanlara yardım etsin...
Sevgilime sabırlar dilediğim ayaz biçimi.
Muhtemel ki, henüz kara kış döneminde Ankara’da olmadığım için iliklerime işlercesine hissetmedim kendisini. Zira Edirne ayazı, Çanakkale rüzgarı yemiş biri olarak merak etmiyor da değilim.

Pek yakında tanışmak üzere..
Dün ekşide "ekimde denize girmek" diye başlık gördüm. Millet Antalya'da nasıl denize girdiğini anlatıyordu. Bizim götümüzde ayı bağırıyor.

Diyeceklerim bu kadar.
Güneş etkisini kaybettirdikten sonra insanın sıfatına tokat gibi çarpar. Kışa nazaran mevsim geçişlerinde fazlasıyla hissedilir. Daha kalın giyinmekte fayda var.
Adami resmen dondurur.