bugün
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı12
- başıboş köpek sorunu25
- yigitzsche14
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak17
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız15
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- anın görüntüsü15
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- icardi19058
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- junkman12
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği20
- erdoğan'dan sonraki başkan16
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
siyasi bilimler bölümü'nde türkiye'de marka olan üniversite.
ankara da beşevler ile tandoğan arasında bulunan merkez kampüsüyle ankara nın en güzel üniversitesinden biri.
siyasal bilimlerde türkiyenin bir numaralı üniversitesi.
fıstık gibi üniversite hatunlar iyi ama tavlaması zor.
ANKARA ÜNiVERSiTESi SENATO AÇıKLAMASı
(06-02-2008)
Ankara Üniversitesi Senatosu ve Yönetim Kurulu Anayasa ve Yükseköğretim Kanununda yapılmak istenen değişikliklerin üniversitelerde eğitim-öğretim ortamını ciddi derecede huzursuz edeceği, bozacağı endişesini taşımaktadır.
Senatomuz ve Yönetim Kurulumuz bu nedenle Üniversitelerarası Kurulun 01.02.2008 tarihinde yapmış olduğu açıklamaya tümüyle katılmakta, bu konudaki çok ciddi kaygılarımızın bir kez daha açıklanmasını uygun bulmaktadır.
Üniversiteler, her türlü düşüncenin bilimsel olarak açıklanacağı ve tartışılabileceği kurumlardır. Bilimsel düşünce ve bilimsel özerklik kavramı Anayasanın 130. maddesi ile teminat altına alınmıştır. Bu teminat, üniversitelerde düşüncelerin siyasal veya dinsel simgelerle ifade edilebileceği veya ortaya konulabileceği hususunu asla kapsamamaktadır. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti'nin de taraf olduğu, Magna Charta Universitatum ve Bologna Süreci belgeleri, üniversitelerde her türlü siyasi ve ekonomik baskı oluşturabilecek olay, olgu ve nedenleri kabul etmemektedir.
Üniversitelerde, inancın simgesel olarak ifade edilmesi ve siyasal amaçlarla sömürülmesi, aynı inancı paylaştığı halde bunu doğru bulmayanlar veya farklı din ve dünya görüşüne sahip olanlar üzerinde baskı oluşturabileceği açıktır.
Yapılmak istenen değişikliklerin Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini ve onun vazgeçilmez ilkesi olan laikliği ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu; Anayasa, Yükseköğretim Kanunu, Yüksek Mahkeme Kararlarıyla çeliştiğini ve uygulamada ciddi sorunlar yaratacağını bir kez daha kamuoyuna duyurur, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin değerli üyelerinin takdirlerine saygı ile sunarız.
ANKARA ÜNiVERSiTESi SENATOSU ve
YÖNETiM KURULU
--------------------
KıLıK KıYAFET DEĞiŞiKLiĞi HAKKıNDA ANKARA ÜNiVERSiTESi AÇıKLAMASı
(12-02-2008)
ANAYASANIN 10 uncu ve 42 nci MADDELERiNDE YAPILAN SON DEĞiŞiKLiKTEN SONRAKi HUKUKi DURUMUN DEĞERLENDiRiLMESi
Anayasa'nın 10 uncu maddesinde düzenlenen eşitlikle ilgili hükme '... ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında' ibaresi eklenmiştir.
Anayasanın eğitim-öğretim hakkını düzenleyen 42 nci maddesine 'kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir' hükmü eklenmiştir.
Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, şu an için yükseköğretim kurumlarında mevcut uygulamayı doğrudan etkileyecek bir hukuki sonuç doğmamıştır. Çünkü Anayasa kuralları soyut hükümler öngörürler ve kanun koyucuya yapacakları yasal düzenlemeler için bir sınır çizerler. Kaldı ki, bu husus son Anayasa değişikliğinde de benimsenmiş ve bu nedenle 42 nci maddede yapılan yeni düzenlemenin doğurabileceği hakkın kullanımı için 'bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir' denilmiştir. Nitekim, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun ek 17 nci maddesine ilişkin değişiklik teklifi gerekçesinde de böyle bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu açıkça belirtilmiştir.
Anayasa kuralları çok somut ve kanun koyucu gibi ayrıntılı hükümler getirmedikçe idare tarafından doğrudan uygulanamazlar. Bu nedenle, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda bir değişiklik yapılarak Anayasanın değiştirilen hükümleri ışığında yeni bir somut düzenleme getirilmediği sürece, yükseköğretim kurumları açısından mevcut uygulamanın devamında hukuki bir zorunluluk bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, 2547 sayılı Kanunun bu konuya ilişkin hükümleri hakkında bugüne kadar verilmiş yargı kararları Anayasanın 138/4 ve 153/6 maddelerinin açık emri uyarınca idari makamlar bakımından bağlayıcılığını halen korumaktadır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak bir değişiklikten sonra ortaya çıkacak hukuksal durumun ayrıca değerlendirileceği doğaldır.
ANKARA ÜNiVERSiTESi REKTÖRLÜĞÜ
http://www.ankara.edu.tr/yazi.php?yad=6537
http://www.ankara.edu.tr/yazi.php?yad=6548
(06-02-2008)
Ankara Üniversitesi Senatosu ve Yönetim Kurulu Anayasa ve Yükseköğretim Kanununda yapılmak istenen değişikliklerin üniversitelerde eğitim-öğretim ortamını ciddi derecede huzursuz edeceği, bozacağı endişesini taşımaktadır.
Senatomuz ve Yönetim Kurulumuz bu nedenle Üniversitelerarası Kurulun 01.02.2008 tarihinde yapmış olduğu açıklamaya tümüyle katılmakta, bu konudaki çok ciddi kaygılarımızın bir kez daha açıklanmasını uygun bulmaktadır.
Üniversiteler, her türlü düşüncenin bilimsel olarak açıklanacağı ve tartışılabileceği kurumlardır. Bilimsel düşünce ve bilimsel özerklik kavramı Anayasanın 130. maddesi ile teminat altına alınmıştır. Bu teminat, üniversitelerde düşüncelerin siyasal veya dinsel simgelerle ifade edilebileceği veya ortaya konulabileceği hususunu asla kapsamamaktadır. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti'nin de taraf olduğu, Magna Charta Universitatum ve Bologna Süreci belgeleri, üniversitelerde her türlü siyasi ve ekonomik baskı oluşturabilecek olay, olgu ve nedenleri kabul etmemektedir.
Üniversitelerde, inancın simgesel olarak ifade edilmesi ve siyasal amaçlarla sömürülmesi, aynı inancı paylaştığı halde bunu doğru bulmayanlar veya farklı din ve dünya görüşüne sahip olanlar üzerinde baskı oluşturabileceği açıktır.
Yapılmak istenen değişikliklerin Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini ve onun vazgeçilmez ilkesi olan laikliği ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu; Anayasa, Yükseköğretim Kanunu, Yüksek Mahkeme Kararlarıyla çeliştiğini ve uygulamada ciddi sorunlar yaratacağını bir kez daha kamuoyuna duyurur, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin değerli üyelerinin takdirlerine saygı ile sunarız.
ANKARA ÜNiVERSiTESi SENATOSU ve
YÖNETiM KURULU
--------------------
KıLıK KıYAFET DEĞiŞiKLiĞi HAKKıNDA ANKARA ÜNiVERSiTESi AÇıKLAMASı
(12-02-2008)
ANAYASANIN 10 uncu ve 42 nci MADDELERiNDE YAPILAN SON DEĞiŞiKLiKTEN SONRAKi HUKUKi DURUMUN DEĞERLENDiRiLMESi
Anayasa'nın 10 uncu maddesinde düzenlenen eşitlikle ilgili hükme '... ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında' ibaresi eklenmiştir.
Anayasanın eğitim-öğretim hakkını düzenleyen 42 nci maddesine 'kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir' hükmü eklenmiştir.
Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, şu an için yükseköğretim kurumlarında mevcut uygulamayı doğrudan etkileyecek bir hukuki sonuç doğmamıştır. Çünkü Anayasa kuralları soyut hükümler öngörürler ve kanun koyucuya yapacakları yasal düzenlemeler için bir sınır çizerler. Kaldı ki, bu husus son Anayasa değişikliğinde de benimsenmiş ve bu nedenle 42 nci maddede yapılan yeni düzenlemenin doğurabileceği hakkın kullanımı için 'bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir' denilmiştir. Nitekim, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun ek 17 nci maddesine ilişkin değişiklik teklifi gerekçesinde de böyle bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu açıkça belirtilmiştir.
Anayasa kuralları çok somut ve kanun koyucu gibi ayrıntılı hükümler getirmedikçe idare tarafından doğrudan uygulanamazlar. Bu nedenle, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda bir değişiklik yapılarak Anayasanın değiştirilen hükümleri ışığında yeni bir somut düzenleme getirilmediği sürece, yükseköğretim kurumları açısından mevcut uygulamanın devamında hukuki bir zorunluluk bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, 2547 sayılı Kanunun bu konuya ilişkin hükümleri hakkında bugüne kadar verilmiş yargı kararları Anayasanın 138/4 ve 153/6 maddelerinin açık emri uyarınca idari makamlar bakımından bağlayıcılığını halen korumaktadır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak bir değişiklikten sonra ortaya çıkacak hukuksal durumun ayrıca değerlendirileceği doğaldır.
ANKARA ÜNiVERSiTESi REKTÖRLÜĞÜ
http://www.ankara.edu.tr/yazi.php?yad=6537
http://www.ankara.edu.tr/yazi.php?yad=6548
(bkz: muzaffer şerif)
etrafındaki bütün okullar (gazi biraz daha abartırsak hacettepe) tatil olmasına rağmen tatil edilmediği için bir ton küfürümü yemiş üniversitedir...
lisansını bitirip yüksek lisansında sıçakaldığım üniversite.
daha çok siyasi olaylarla gündeme gelen okulum.
yaz okullarını başlatmasına rağmen harf notlarını açıklamayan şukela okulum. ayrıca internetteki notları* bir gösterip bir saklayan öğrenci işleri departmanına burdan selam ediyorum.
türkiye'nin en iyi sosyal bilimleri okulları arasında mümtaz bir yeri olan okulum. (bkz: sbf dtcf ilef) ha diyeceksiniz ki fen bilimleri boktan mı? onu da fen bilimleri ve mühendislik okuyanlar söyleyecek biz de öğreneceğiz.
rektörü erkan ibiş değil cemal taluğ olmuştur, yani sürpriz değildir zira cemal taluğ ilk sırada yer almıştır. Tayyip efendi, kritik fakültelere sahip olmasının sonucu olarak düşündüğümden kendisinden olmayan bir rektör atatmıştır, atatmak zorunda kalmıştır.
öğrenci işleri ve tüm personeli insanı delirten üniversite.
milli eğitim bakanı hüseyin çelik'in protesto edildiği üniversite.
öğrencilerini açılış töreninde hüseyin çelik'e söyledikleri sözlerle taktir ettiğim üniversite.
Kayıda gittiğimde Che Guevara şarkısını çalan,beni bu özelliğiyle rahatlatan bir üniversite.
özellikle hukuk bölümü her eşit ağırlık öğrencisinin hayallerini süsleyen üniversite.
kavga, gürültü, şamatanın eksik olmadığı yurdum üniversitesidir.
Her yıl dünya üzerindeki 16.000'den fazla üniversite arasında yapılan sıralamalarda dünyada ilk 1.000'de, Türkiye'de en kötü ihtimalle 5. olan kalitesi tartışılmaz ve kampüs sayısı bir hayli fazla olan ve istanbul Üniversitesi'yle beraber devlet tarafından kollanan ve ödeneklerinin çok yüksek tutulup olabildiğince zengin olan üniversitedir.
ankara'nın muhtelif semtlerinde karşınıza çıkmazı muhtemel üniversite.
nicelik mi nitelik mi konusunda niceliği öne çıkarmış üniversitelerden.
nicelik mi nitelik mi konusunda niceliği öne çıkarmış üniversitelerden.
peyzaj mimarlığı bölümünde okumaya devam ettiğim daha doğrusu devam etmeye uğraştığım canım diyebileceğim belkide diyemiyeceğim ama yine de sevdiğim üniversitemdir iyidir hoştur ama biraz can sıkar. *
güncel Önemli Başlıklar