bugün

saçma sapan bir uygulamadır. almanya'da yaşamış biri olsaydım ve bir türk olarak almanya'da "alman'ım, doğruyum, çalışkanım" diye bana her sabah bir şeyler tekrarlatsalardı herhalde hayatımın en kötü sabahları olurdu onlar benim için.

akp de muhtemelen bu uygulamayı, birilerinin halkın milli duygularını istismar ederek akp'yi karalamasından çekindiği için kaldırmıyor zira buna göz yummak akıl kârı değil.
kemalizm in amentüsüdür.

(bkz: amentü)
bir faşist devlet götlüğüdür. 7 yaşındaki çocuklara rahat-hazır ol komutu veriliyor ve üstüne de faşist zihniyetin bir ürünü olan andımız okutuluyor her sabah. biz de yaptık bunu. senelerce yaptık. rahat dediler bana, hazır ol dediler, and içirdiler; mahsûl ortada. istediğiniz gibi biri olmadım. varlığımı türk varlığına armağan etmedim, atanın izinden hiç gitmedim.

tayyip'e akp'ye faşist deyip, andımızı savunanların ta amına koyayım. bu kadar açık söylüyorum. siyaseti iki kelimeden ibaret sanan geri zekalılar var bu memlekette. faşist deyince, sosyalist deyince siyaset yaptığını sanan geri zekalılar var. bari konuşma lan hıyar. az sus.
ilkokulda sadece bir defa herkesin önünde okuduğum, onu da yanlış okuduğum and.*
muhtemelen dünya tarihinde en az sadık kalınan yemindir kendisi.
and-ımız hepimizin andıdır adından da anlaşılacağı üzere, biçimcilik yapmayalım arkadaşlar. küçük şeylerden bile tartışma yapmayalım, kanaatimce okunması ya da okutulmamasının hiçbir şey değiştirmiyeceğidir. yeter artık zaten küçük küçük şeylere gerilip, zıtlaşıp ayrı düştüğümüz, olsun olmasın sen gülümsemene bak insanlara herkesin insan olduğunu gör gerisi boş.
nimet çubukçu me bakani olduğu zaman kaldırılması gündeme gelen çocukların o yaşta pek bir şey anlamamalarına karşın ilerde anlamını kavradığı öğrenci yemini.
bu saçma metin yıllar boyunca sadece bir kez işe yaradı.
http://www.youtube.com/watch?v=1fGYMlq-6SE
o da budur.

daha ne anlama geldiğini bilmeden küçük çocuklara her sabah yemin ettirmek midir devrimcilik? böyle devrimciliğin eşşeğin ....e kadar yolu var. okuma yazma bilmeyen birine okuyamadığı bir sözleşmeye imza attırmak gibi bir şey değil mi? birinci sınıftayken, varlığım türk varlığına armağan olsun derken, ne söylenmek istediğini anlamıyordum mesela. Varlık derken ne kastediyor onu düşünürdüm, varlık nasıl bir şey ki? hem bir şeyi armağan etmek bizim gibi kenar mahallede yetişmiş çocuklar için çok zordur bilemezsiniz.

ne mutlu türküm diyene cümlesini severdim mesela. Anlamını da biliyordum. Yaşımdan büyük bir cümle değildi. Bu haliyle çok gaza getirirdi beni. Gözlerim dolardı falan. Ama şimdi görüyorum ki, bu son cümle ile pışpışlanan gençlerimiz birer birer şehit oldu gitti.

küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu milletimi özümden çok sevmektir diyordu bir de. özümden çok sevmek ne demek bu da bilmediğim cümlelerdendi. Ama ilk kısmını anlıyordum*. Anlıyordum anlamasına da, ben küçüklerimi korurken, hiçbir büyüğüm sahip çıkmıyordu bana. Bu andı okutan salak öğretmen ve idareciler, çocukların birbirini dövmesine, beraber tepişmesine göz yumacak kadar vasıfsızken, neden böyle and içiyormuşuz ki. türkiyede binlerce çocuk kaçırılıp öldürülmüşken, hali hazırda binlerce kayıp çocuk varken, neye yemin etmişiz? Sadece ben mi yemin ettim diyesi geliyor insanın.

bitsin.
andımız bitsin. kusura bakma ama kıçı kırık beş on cümlenle, ülkemizin geleceğini s.. atmışsın reşit galip. O gün iyi duruyodur belki sözüm yok ama, bugün bazı vatandaşlarımız senin gibiler yüzünden ayrışmış vaziyetteler.
ilköğretimdeyken her gün okuna okuna artık t.şşak geçilen bir saçmalık olduğunu yaşayarak gördüğüm şeydir.

1930'larda kalması gereken böylesi bir saçmalığı bugün hala tartışıyoruz ya helal olsun bize.

memleket böyle saçma sapan eski dünya mitleriyle ayakta durmaya devam edecekse bir çoktan göçmüşüz be annem.

çocuklara böyle eski model parolalarla vatan sevgisi filan veremezsiniz. bol bol alay malzemesi verirsiniz.
bir ruh hastası tarafından yazıldıgı öne sürülen okuyanın bile bi sik anlamadıgı şiirdir.

işin ilginç yanı bu şiiri okuyup ülkemiz bölünmesin diye nara atan canlı türleri mevcut ülkemizde.
(img:#182617)
kaldırılması gereken türkiye cumhuriyeti seremonisi.
yaz kış demeden ufacık çocukları bağırtmak ne demek hala anlaşılabilmiş değildir tarafımca.
Doğuda ki çocuklara her gün yalan söylerek buna aşina hâle gelmelerini sağlamak için yaptırılan eylem.
lise hocam şunu demişti.
''hitler faşist ve milliyetçiydi arkadaşlar. o iktidara geldi az bi süre sonra türkiye de milliyetçi duyguları kabartmak için ne mutlu türküm diyene, türküm doğruyum gibi ibareleri içeren andımız mecbur kılındı.!!

ikisini işkillendirmeye çalıştı yani adam. biz de vay amk dedik. sonra unuttuk. teneffüste de top neyim oynadık. evet.
ilkokuldayken her seferinde gitmekten bıktığım andımızdan kaçmak için * sınıfa çıkarken müdür yardımcısı engeline takıldığım ve sağlam bir tokat yediğim, Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem, küçüklerimi korumak diye devam eden, her seferinde bir öğrencinin kürsüye çıkıp bağırarak söylediği, bize kim olduğumuzu hatırlatan yazı dizisidir.
ilkokulda okurken taşaklarımın patlama eşiğine gelinceye kadar bağırdığım ve tüylerimizi diken diken eden şiirdir.

(bkz: varlığım türk varlığına armağan olsun).
küçücük çocuklara daha okulun içine girmezden evvel yalan söyletip ülkeyi kuzey kore gibi yapma çabasıdır. vicdan ve adaletten mahrumiyettir. kürtlere ve diğer kimlikten halklara eziyettir. namustan bihaber olmaktır. nefret yayma vesilesidir. huzursuzluk ve fitne aracıdır. asimilasyon taktiğidir. bu ülkede birarada yaşama poytansiyeline vurulmuş en dip darbedir. can çekişen faşizmin çığlığıdır. cahiliye dönemi adedidir. putperest zihniyetini çağa uyarlamadır. kimlk fetişizmine sürülen ciladır. tağut seviciliktir. aydınlığa yakın durduğumuz en karanlık noktalardan biridir. kahrolası ve insanlıktan nefret etme çağrısıdır. bugün bu andın varlığını savunanlar utanç içinde kalacaktır. bu kesindir.
(bkz: yaşasın zalimler için cehennem)
(bkz: utanç)
(bkz: nefret)
(bkz: faşizm)
(bkz: putperestlik)
(bkz: fetşizm)
(bkz: tağut)
yurt ve millet özünden daha az seviliyorsa, büyükler sayılmıyor, küçükler korunmuyorsa, doğruluk ve çalışkanlık kalmamışsa, türklük gitse ne olur gitmese ne olur.
birilerinin çekemediği anddır.
köpekler
anlamaz değerinden.
Okullarda okutulan Andımız nedir? OKullarda okutulan Andımız (ve Gençliğe Hitabe) Türklüğü dayatma değildir.
Andımız Ve Gençliğe Hitabe; Osmanlı'nın biat kültürüyle yoğrulmuş, millet değil Osmanlı ümmeti olmuş bir toplumun gençliğine, hangi ırkdan olursa olsun birlik olma, yumruk olma, millet olma yolunu gösterme ve bu uğurda tüm engelleri aşma gayret ve bilincini gençliğe aşılama çabasıdır
ilk kalabalık önü travmamı yaşatmıştır. malum okulda bir çocuk bunu söyler, bütün okul repeat after me durumlarına girerdi. o dönemlerde boyum kısa olduğu için sıranın en önünde durma durumundaydım her daim. meral hocamoız elimden tuttu ve beni kürsüye kadar getirdi. bugün andımızı sen okut dedi. o andan itibaren göğüs kafesimden bir kuşun uçmak istediğini farkettim.

dizlerimin titrediğini, kalbimin kürsünün önünde attığını hissettim.
meral hoca andımızı oku dedi.
ben de andımıza ne yazılmışsa o dedim ve okumaya başladım.

------

bir daha beni kürsüye çıkarmadılar.
-değerlidir efenim, tek kelimeyle.
yapilan yorumlarin coguna katiliyorum. yani olayin bir fasistlik tarafi yok degil. her gune yeminle baslamak ve icinde 'varligimi armagan ediyorum' diye bir cumle varken sen kalkip diyemezsin bu cok normal. ama soyle de bir gercek var ki kimseyi gormedim ben andimizi okuyupta ulkesini daha fazla seven. zaten 6 yasinda baslatiyorlar bagirtmaya. cumlelerin anlamini bilmeden, oyun gibi denileni tekrarliyoruz sonra da bir kural oluyor bu. dusunmeden, yorumlamadan... sanirim turk milleti olarak ezbercilige,tekrarciliga daha o zamandan basliyoruz. senelerce her sabah sen bir cocuga dogruyum, caliskanim, buyugumu severim diye seyler soyletiyorsun ama ortada bi bok yok. ayni kamiller ayni kamiller...
(bkz: kürdistan okullarında söylenecek andımız)