bugün

insan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür.
18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şey değiştiremeyeceğini anlar.
ve insan 25 yaşında ölür. 75 yaşında gömülür!...

andrey tarkovski
Çok iyi filmleri olan Rus yönetmen. Şu sıralar TRT 2'de sık gösteriyorlar.
"Görüntü, hakikatin suretidir. Körlüğümüzden aman bulup ufacık bir parıltısını yakalayabildiğimiz hakikatin sureti."
Kaliteli yönetmen..
abdnin ve yahudilerin sinema sektöründeki hakimiyetine tepki olarak doğmuş yönetmen.
Artık susmanın çok iyi olduğunu düşünüyorum. Zira kelimeler insanın duyduğu şeylerin hepsini anlatmaya yetmiyor... yetersiz artık kelimeler.
görsel

iki yaşındayken babasıyla çekildiği fotoğrafı.
'..Artık susmanın çok iyi olduğunu düşünüyorum. Zira kelimeler insanın duyduğu şeylerin hepsini anlatmaya yetmiyor... Yetersiz artık kelimeler.'
"sinema, insanlığa hiçbir şey öğretemez. çünkü insanlık, hiçbir şey öğrenemeyeceğini, son dört bin yılda yeteri kadar ispatlamıştır."

Andrey tarkovski - mühürlenmiş zaman
övüldüğü kadar övgüyü hak etmeyen yönetmen. bu sol camianın birbirlerini yıkama yağlamalarından neffret ediyorum.

filmleri adamı öldürmekten beter süründürür. serumla hayatta kalmaya çalışırsınız filmlerini izlerken. o derece bayıktır. gidip biraz hitchcock'tan ilham alaydı ya da ne bileyim kurosawa'dan.

acaba kendisi filmlerini izlerken uyukluyor muydu? çok merak ediyorum bunu.
onun kadrajından dünyaya bakmak, evreni tanımak için küçük ipucudur.
There is a very close relationship between art and spirituality in terms of philosophical, psychological, sociological and ethical aspects. This relationship is one of the topics discussed in
the cinema as well as in the fields of literature, theater and philosophy. Andrei Tarkovsky is an
important director who thought that there was an inseparable link between art and spirituality; and he succeeded to build this relationship through his own language and method. In
Andrei Rublev (1966), Tarkovsky discussed this relationship through the life of a famous painter who lived in the Middle Ages. Living in a period of despair, injustice, and poverty, Rublev
struggled to emphasize the purity of his art and faith and to create a high moral ideal. In this
study, Andrei Rublev analyzed philosophical, psychological and sociological aspects through
the method of cinematographic dramaturgy.
görsel
Kısa ama vurucu cümlelerle, çok diyaloğa girmeden izini bırakır filme.
"Goethe, "Bir kitap okumak bir ki­tap yazmak kadar zordur," derken son derece haklıydı. Bir insan, ver­diği kararların, yaptığı değerlendirmelerin nesnel olduğunu hiçbir zaman ileri süremez. Bir kararın en görece nesnel olma ihtimali bile yorum çeşitliliğine bağlıdır. Şayet bir sanat eseri, kitlelerin, çoğunlu­ğun gözünde hiyerarşik bir değerlilik kazanırsa bu, genelde rastlantı­sal bir durumun, örneğin eserin, yorumcuları açısından şanslı olma­sının bir sonucudur. Ayrıca, bir insanın estetik beğenisi de sanat ese­rinden çok, o insanın kendisi hakkında ipuçları verir."

Mühürlenmiş Zaman/Andrey Tarkovski
insan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür.
18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar.20 yaşına geldiğinde hiçbir şey değiştiremeyeceğini anlar
25 yaşına geldiğinde ise dünyanın onu değiştirdiğini fark eder.
Ve insan 25 yaşında ölür,75 yaşında gömülür.
tarkovski çağdaş yönetmenlerin en iyisidir, çünkü o hayati zahiri bir görünüş olarak değil, bir rüya gibi algılamasını mümkün kılan yeni bir dilin mucididir. tarkovski, bu yeni dili, kesin kuralları ve sınırları olan akılcı batı dünyasının değil, insanin doğasına, zaaflarına, korkularına ve duyarlılıklarına hitap eden doğu felsefesinin etkisinde şekillendirmiştir.

“imge, hakikatin suretidir” der. “körlüğümüzden aman bulup ufacık bir parıltısını yakalayabildiğimiz hakikatin sureti…”

edit: https://youtu.be/2KCvdLOHb20 andrey tarkovski, çocukluk yıllarını ve babasının onu terk etmesini anlatıyor.
Rus film yönetmenidir. Ayrıca aktörlüğü ve yazarlığı da vardır.

Bir avuç filmiyle sinema dünyasını bir anlamda yeniden dönüştürmüştür. Filmleri görsel yönleriyle şiirsel bir havaya sahiptir.şiir demişken şiir sever bir abimizdir kendisi.belki de bu yönü bana onu bu kadar cazip kılmıştır.
Tarkovski, insanın ruhunu, iç dünyasını anlatmaya, Yaratıcı’ya daha yakın, O’nu ifade etmeye çalışan bir sanat peşinde koşmuştur. Filmlerine bir üst basamak olan sanat boyutundan bakarsak sanırım manzara az çok bu şekilde görünecektir.
Ayrıca filmlerini anlamayışımı,annemin cocukken beni merdivenlerden düşürmesiyle aldığım darbelere bağlıyorum. Yoksa bu kadar naif ve siirsel bir adamı anlamamak delilik!
"ilkelerine bir kez olsun ihanet eden insan hayatla olan saf ilişkisini yitirir"

görsel
"Bana göre, kitlelere yönelik sanat anlamsız. Sanat, âsil ve manevi olandır."
en güzel varoluşçuluk temsilcisi yönetmenlerdendir. ciddi manada kafa açar. allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
" Biri bir şeyden çok söz ediyorsa, onun yokluğundan muzdariptir. Bir insan paradan çok söz ediyorsa, demek ki parası yoktur. Şereften çok söz ediyorsa, demek ki, şeref ile bir sorunu vardır. "
şair babanın * oğlu, şiirsel sinema * dehası.

aynı filmini bilmem kaçıncı defa izlerken her defasında yeniden kendini keşfettiriyor.her defasında yeniden uyandırıyor öğretiyor.
izleyicisinin öğretilişine derin katkı sağlıyor.

gelip geçtiği ölümlü dünyada sonsuza dek yaşayacak isimlerden.

-“insan doğa tarafından kendi yollarıyla öğrenebildiği için yaratıldı. Gerçeğe doğru yürüyüşünde, insan bilgiyle mahkum edildi.”

-“insanlık kurtuluşunu utancında bulacak.”

- ''içinde bulunduğumuz bu durumda, sıradanlık da deha da aynı derecede yararsız.
Evreni fethetmekle ilgilenmedik.
Sadece yeryüzünü evrenin sınırlarına kadar genişletmek istedik.
Başka bir dünya istediğimiz yok.
Yalnızca, içinde kendimizi göreceğimiz bir ayna.
Bağlantı kurmak için çok çabaladık ama başarısızlığa mahkum olduk.
Korktuğumuz ve aslında gerek duymadığımız bir ereğin peşinden koşmakla komik görünüyoruz. insan insana lazım.''

Solaris filminden.
--spoiler--
''Modern sanatın seçtiği yol yanlıştır, çünkü hayatın anlamını arama adına salt kendini onaylama peşinde koşmaktadır. Bu yüzden bu yaratıcı uğraş, kendi bireyci eylemlerinin bir kerelik değerini haklı göstermeye çalışan egzantrik kişilerin garip bir çabasına dönüşmüştür. Ne var ki, bireyin kendini sanatta kanıtlaması imkânsızdır, çünkü sanat daha farklı, genel ve yüksek bir düşünceye hizmet eder. Sanatçı, kendisine neredeyse mucize sonucu bahşedilmiş sayabileceğimiz yeteneğinin bedelini ödemek zorunda olan bir hizmetkârdır. Günümüz insanı hiçbir şey feda etmeye yanaşmıyor; oysa gerçek bireyselliğe varmanın tek yolu özveriden geçer. Ne yazık ki, bu gerçeği giderek unutuyoruz, dolayısıyla insan olma duygusu da yitip gidiyor.''
--spoiler--

Andrey Tarkovski
görsel
görsel