bugün

Anatole France'ta ben seninle hemfikir değilim. Anatole France'ın kusurları vardır :
bunlar zaman zaman alaycı bir bedbinliğe ve ümitsizliğe kaçışı, yer yer süse püse, boyaya rastığa önem vermesi. Fakat genel olarak Anatole France dünya edebiyatının yüksek tepelerinden biridir. Her şeye rağmen insanın eninde sonunda muzaffer olacağına inanmıştır - bu inanış bazan acayip sapıklıklara düşmekten onu alıkoyamazsa da - sonra sınıflı cemiyetlerin yalancılığına, düzenbazlığına, yobazlığına karşı kavga etmiş bir adamdır. *
1869 yılında Parnasse Contemprorain dergisini yayınlamakta olan kitapçı Lemerre'nin yanında çalışmaya başladı. ilk şiirleri bu dergide yayınlandı. 1877 de maria valeria ile evlendi. 1893 de ayrıldı. 1881 de sylevstre bonnard'ın cinayeti adlı kitabı yayınlandı. bu büyük bir başarı kazanmasına sebep oldu. çok tanınmış eseri thais'i 1890 da çıkardı. bu eserin operası da yapıldı. 1885 den itibaren le temps gazetesinde eleştri yazıları yazmaya başladı. 1888 de tanınmış bir gazetecinin karısıyla olan ilşkilerinin izlerini taşıyan kırmızı zambak adlı eseri yayımlandı. 1896 yılında fransız akademisi ne seçildi. yine çok tanınmış eserlerinden tanrılar susamışlardı 1908 de yayınlandı. bu eseriyle büyük romancılar arasına girdi. ömrünün son on yılını "bechellerie" köşkünde geçirmiş, 1921 de nobel edebiyat ödülünü kazanmıştır.
tam adı jacques anatole francois thibault tur.
"Aptal bir şeyi 50 milyon kişi de söylese, o hala aptal bir şeydir." -Anatole France
1844 yılında paris de doğmuştur. şiir, roman, tiyatro, anı gibi edebiyat dallarında eserleri vardır. 1921 de edebiyat dalında nobel ödülü kazanmış, 1924 yılının sonbaharında tours ta ölmüştür.
Anatole France der ki; insan bir hayvanı gerçekten sevene dek ruhunun bir yanı hala uykudadır.
"Çok mutsuzdum ayakkabılarım yok diye, ayakları olmayan bir çocuk görene dek."

Anatole France
(bkz: 19 uncu yüzyıl fransız edebiyatı)
1921 yılı nobel edebiyat ödülü seçici kurulunun, onu bu ödüle layık görme gerekçesi, kamuoyuna şu şekilde deklere edilmiştir;

"Engin insan sempatisi, zarafeti, ve tipik fransız mizacı, soylu stili ile karekterize, zengin edebi başarısı tanınmakta."

france, bir söyleminde şöyle demiştir;

"güzellik ile gerçeklik arasından birini tercih etmem gerekseydi, tereddüt dahi etmeden güzelliği seçerdim çünkü onun içinde asıl gerçeklikten daha yüksek ve daha derin bir gerçek olduğuna inanırım."
1844-1924 yillari arasinda yasamis, 1921 yilinda nobel edebiyat ödülünü kazanmis cok güzel bir isme sahip fransiz yazar.
der ki...

"başka zamanlarda yaşamış ütopyacılar olmasaydı, insanlar hala mağaralarda yaşıyor olurdu, çıplak ve sersefil. ilk şehrin hatlarını çizenler ütopyacılardı... cömert hayallerden faydalı gerçeklikler doğar. ütopya bütün ilerlemelerin temel ilkesi ve daha iyi bir geleceğe götüren bir teşebbüstür"

haksız sayılmaz...
" Ama ömür nedir ki? içine ne sığdırırsanız sığdırın,gene de azıcık kalır."