bugün

(bkz: bonobo maymunları).

Evet kültürlü bir serseriyim.
(bkz: karadeniz)

(bkz: balkanlar)

(bkz: kafkasya)
Anadolu toplumu bunlardan biridir. (bkz: Çatalhöyük)
Saldırganlıktan uzak ve barışçıl bir toplum sağlar.
Kemalistlerin defaatle sürekli olması gerektiğini belirttikleri sistemdir.

Hanımcılık,
Kadın örgütleri ve dayanışmasının artması
Erkeğin kadına hiçbir şekilde müdahele edememesi

Gibi söylemlerin etkisi ile kendini toplum içerisinde hissettiren bir sistemdir.

He doğru mu ?
Bence yanlış

Çünkü kadın ve erkeğin birbirinden farklı olduğu açılar var hem de epey fazla. Dolayısıyla iki cinsiyet birbiri ile aynı değil birbirinin tamamlayıcısıdır. Dolayısıyla salt eşitlik söz konusu dahi olamaz.

Sistem böyle işlemeye devam ederse evlilik kurumuna olan inanç tıpkı avrupada gibi bitme noktasına gelecek.
Gerek çalışan kadının çocuk yapmaması gerek ekonomik özgürlüpünü eline alan kadının en ufak tartışmada erkeğe tahammül edemiyor olup boşanmayı düşünmesi.

Oysa erkek daha otoriter baskın kadın ise daha çok anne ve ev kadını rolünü üstlense nasıl olur
'

Kapitalistlerin iş gücü fiyatlarını düşürmek amacıyla kadınıda iş hayatına çekme düşüncesiyle topluma insanlığa dikte ettikleri kadın erkek eşitliği düşüncesinden vazgeçelim.
ilerici (!) bazı amazon kabilelerinde var olan toplum. anaerkillik sayesinde o kadar gelişmişler ki hala ok kullanarak avcılık yapıyorlar
karıncalarda ve arılarda görülebilir. kraliçe arı veya karınca olmasa üretemeyen bir türdür ikisi de malum.
insanlara uyarlamaya çalışmayın. bu bir yarış konusu olamaz çünkü fıtrat meselesidir. kadının devlet yonetiminde en güçlü olduğuna ilk türk devletlerinde rastlıyoruz, ancak o zaman dahi idare kadının elinde de değildi toplum anaerkil de değildi. zorlamayın feminist erkek kardeşlerim şu işi artık.
(bkz: Amazon kadınları)

Zeyna anamız Karadeniz evimiz.
Toplayıcılık döneminde bütün toplumlardır.

Esasen en başta bütün toplumlar ataerkildi, kadınlar toplayıcılık yapardı, bütün çocuklara ortak bakılırdı, mülkiyet kavramı yoktu.

Demir işlenip av kültürü oluştuğundan beri toplumlar ataerkilleşmeye başladı. ilk mülkiyet anlayışı da ataerkillik ile geldi zaten.

Yemeği avlayıp getiren ve toplum içinde yükselen erkek kadını ve eşyayı da sahiplenmeye başladı.
Bu kadın benim buna kimse dokunamaz burası benim buraya kimse giremez mantığından sonra mülkiyet kavramıyla birlikte ataerkil düşünce de net bir şekilde oluşmaya başladı.
Türk toplumu diyenlere soruyorum her küfürde neden anayı katarsınız diye dediğim başlıktır.
Yahudilerdir efendim ne kadar beğenmeseniz de.
yahudiler.
daha iyi bir örneği yok dünyada.

her açıdan hemde
türk toplumudur.

şimdi efendim, türk toplumunu kadın yönetir. önce anne sonra karı.

annenin kompleksleri, yapamadıkları, hırsları, ezilmişliği, eğitimsizliği, görgüsüzlüğü erkek çocuğuna aynı şekilde geçer. türk toplumunu yaratan kadındır. türk erkeği farkında olmadan annesi, sevgilisi ve karısı tarafından yönetilir. bilinçaltında hep o vardır. onun için hırs yapar, onun için şiddete başvurur. tek amacı ona kendini kanıtlamaktır.

maalesef böyle. maalesef diyorum çünkü türk toplumu ortada.

yiğidi öldür hakkını yeme. kürtler ataerkildir. kürtlerden hiç hoşlanmasam da o konuda haklarını veririm. kürt güruhu kadınını sallamaz. o yüzden kürt erkekleri türk erkeklerinden daha alfadır.

hadi birbirimizi kandırmayalım. her türk'ün kafasına "la bu kekolar o güzelim avrupalı karıları nasıl ayarlıyorlar" diye geçirmiştir. özellikle sahil kesimlerinde falan. bunun cevabı burada saklıdır.

türk her zaman kadının kölesi olmuş. tarihi biraz incelerseniz görürsünüz.
insan neslinde hele ki günümüz türkiyesinde geçersiz toplumdur.
Erkek kısmı yaratılışta sert tabiatlı kaba ve yönetimsel işleri yapmaya meyilli olduğu için ve kadın da naif daha yumuşak hilkatli olduğu için de ayriyeten geçersizdir.
anası erkilmiş toplumdur.
(bkz: iskitler) tarih sahnesinde görülen ilk türk topluluğudur.
(bkz: drow)
öncelikle işe bilimsellik katarak anlatmakla başlayalım. morgan toplumların gelişimini üç evreye ayırmıştır: yabanıllık, barbarlık ve uygarlık.

yabanıllık, tarihler öncesi çağda avcılık ve toplayıcılık ile uğraşan gelişmemiş evreyi,
barbarlık, tarım ve hayvacılık ile birlikte, yiyecek üretiminin yapıldığı evreyi,
uygarlık ise, yiyecek üretiminin yanında meta üretimininde yapılmasıyla, ticaretin yapıldığı evreyi tanımlar.

araştırmacılar; anaerkil yaşam tarzı ile tarihler öncesinde karşılaşmışlardır. bu anaerkil yaşam tamamiyle kadının akrabalarının oluşturduğu bir kümenin bir arada yaşamasına verilen addır. bu biçimde kadın en önemli rolü oynar. fakat ilginçtir ki; içinde bulunduğumuz veya ulaşmak için çabaladığımız uygarlık seviyesindeki toplumlar erkek baskın bir yaşamı benimseyen toplumlardır. oysa ne kadar eskilere dayandığı bilinmeyen, ataerkil toplum yapısından önce var olan ve çoğumuzun atalarınında mensubu olmuş olduğu bu yaşam tarzı uygar toplum ile ters düşmektedir.

bir diğer taraftan bu anaerkil toplumda toplumsal ve cinsel ilişkiler ortak üretim, ortak mülkiyet çerçevesinde, eşitlikçi bir anlayışla sürer. fakat yine günümüz uygar toplumu özel mülkiyet ve sınıf ayrımına dayalı bir tarz sürerek bu anlayışla ters düşmektedir.

bu durum evrimcilerle-karşı evrimcileri birbirini düşürmüştür tahmin edersiniz. darwin'in insan öncesi ilk yaratıklar olan hominidlerin * * * insansı maymunlardan geldiğini söylemesi üzerine tüm araştırmalar bu geçişin nasıl olduğunu öğrenmeye yönlendirilmiştir. sonuçta bu türün yani hominidlerin alet yapımı ve kullanımında bulunduğu ortaya çıkmıştır.

işte insansı maymun kavramının maymunlardan farkı da bu noktada başlıyordu: emekle!

Robert Briffault'un 'analar' adlı kitaplarında maymunlardaki ana şefkati, ilgisi, bakımı ve dişinin topluma öncülük etmesi, yol göstermesi gibi araştırmalarından bahsetmesi bu düşünceyi kanıtlar nitelikteydi.

yani türümüzün insansılaşmasının ve toplumsallaşmasının öncülüğünü kadınlar yapmıştı!

evrimci olmayanlar ise tarihöncei anaerkil yaşamı kabul etmemişlerdir fakat olmadığını da kanıtlayamamış, olduğuna dair sunulan kanıtları ise yalanlamışlardır.

Demek ki; anaerkil yaşam, kadın ve erkeğin eşit şekilde, cins ayrımcılığının ve baskının olmadığı bir kollektivist düzen olarak tanımlanabilir. * * *
mitolojik kabile amazonlar örnek olarak verilebilir.
yahudi toplumu, israil.