bugün

Zaten türk. 1500 yıldır allah a şükür.
Birbirini takip eden sürekli bir göç dalgası ve genellikle önce taşranın Türkleştirilmesi ile gerçekleşmiştir. Türklerden din konusunda kesin bir şekilde ayrılan gayrimüslimler genellikle çareyi şehirlere kaçmakta bulmuştur. En sonunda Başbuğ Atatürk'ün memleketten Rum'u kovması ile tamamlanmıştır.
çinistan'dan gelen zalim ve barbar türkler yüzündendir.

40.000 yıldır bu topraklarda yaşayan kürtleri denize döküp medeniyetlerine el koymuşlardır. Vıyy qotil tece.
bizans imparatorluğu eliyle başlatılmış süreçtir.

güneyden gelen araplar'a karşı hazar hanlığı'yla işbirliğine giren bizans imparatorluğu doğu anadolu'ya türkler'i yerleştirmeye başlamıştır.

gene bizans imparatorluğu döneminde bu kez karadeniz'in batısındaki* türkler anadolu'ya yerleştirilmişlerdir.

büyük selçuklu devleti döneminde de selçuklular'dan kaçıp bizans'a yerleşen türkler de ortadadır.

haaa, bir de cengizli devleti ve timurlu devleti dönemlerinde anadolu'yu egemenliğine alan türkler de vardır.

yani, türkler sanıldığı gibi malazgirt savaşı'ndan sonra değil bu savaştan çok önce anadolu'ya yerleşmişlerdir.
Ön ek: bu girdinin yazılmasına neden olan muhteşem mi muhteşemmodların ağzına layık argümanlardan daha beter argümanlar varmış onları görmemişiz. Tuğrul bey Halife'nin dediğini yapıyormuş Kendi ordusunun komutanı değilmiş islam ordusu komutanıymış he aynen öyle, büyük türk Hülagü de Bağdat'a girdiğinde halife'ye metreslik yaptırdı o zaman, Halife Hülagünün metresiydi. la havle. Müslüman olmadan önce Türk adı yoktu ama Göktürkler Hz Muhammed'den önce müslümandı, o yüzden türk adını kullanabilirler Koskoca abdulkerim Satuk buğra Han'ın aslında Müslüman ismi buğra han değil de Bilge Kül Handı, Müslümanlıktan önce buğra handı, müslümanlığa uygun olarak bilge kül ismini aldı.

anadolu'nun Türk hakimiyetine girmesi Malazgirtle başlayıp Osmanlıyla pekiştirilir sonrasında osmanlı hanedanının işe aldığı siyasetçilerin, yönetici sınıfın gayri türkleşmesiyle son bulur, (akabinde ittihat ve Mustafa Kemal'le Türk hakimiyeti tekrardan sağlanır) lakin bu anadolu'nun Türkleşmesi değildir. gerek selçuklu gerekse Osmanlı zamanında Türk halkla diğer topluluklar bazı etkileşimler haricinde birbirine yoğun olarak karışmamıştır. Hristiyan hristiyan kalmış, müslüman müslüman kalmıştır yavuz'dan önce de anadolu'da kürt yoktur, çerkezler rusların sürmesiyle anadolu'ya gelmiştir.

En basiti her daim örneğini verdiğim Canik sancağının nüfus oranlarıdır. Ermeni sürgünü ve yunan nüfus mübadelesinden önce Hristiyanlarla Müslüman sayıları hemen hemen eşittir hatta hristiyan sayısı daha fazladır. Bu örnek anadolunun birçok bölgesinde de hemen hemen aynıdır.

bu nüfus bilgilerini bilmeden Anadolu'yu müslümanlaştırmak için gavur kız aldırılması bir politikaydı demek kendi aşağılık kanına ortak aramaktan öteye gitmeyen "çok mübarek mi mübarek modların ağzına layık" soysuz zırvasıdır ki Karadeniz'in Türk nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Çepni Boyu daha düne kadar çepni haricilerden bile kız almazlardı. bununla beraber Yavuz'dan önce Nüfusun çoğunluğunu oluşturan Bektaşi müslümanlar da öyledir ki bu geleneklerini şuan bile kimileri modernleşmeye rağmen şuan bile bu geleneklerini devam ettirmeye çalışmaktadırlar.

ayrıca öyle bir müslümanlaştırma politikası vardı da vardı da Neden anadoluda hristiyan sayısı Müslüman sayısından daha fazlaydı birçok bölgede he Osmanlı boyunca?

Ayrıca anadolu'ya oğuzlardan sonra asıl yoğun türk göçleri önce Çengiz Kaanla akabinde de Timurla olmuştur ve bunlar bölgedeki hristiyan, gayri Türk çoğunluğun zamanla kuracağı üstünlüğü önlemişlerdir. (ki bunlardan biri de benim ailemdir, Temurla Anadolu'ya göçen kara-tatarlardandır bir tarafım.)

Ha ama asıl türkleşmeye ve müslümanlaşmaya gelince ittihat ve terakki'nin anadolu'dan ermeniler defetmesiyle başlar akabinde de Başbuğ Bozkurt Mustafa Kemal'in rumları defetmesiyle devam eder.

Yani öve öve bitirilemeyen Osmanlı Anadolu'yu hristiyan, müslüman karışık bir coğrafya olarak kabullenirken ve Hristiyanlara gerek ticari gerekse siyasal açıdan daha iyi davranırken ittihat ve Mustafa Kemal Müslümanların, Türklerin önce geçmesini sağlamıştır Anadolu'yu yüzde 99 oranında müslümanlaştırmıştır.

Nüfus sayıları, anadoludan ve anadolu'ya göçler ortadadır, boş konuşmak, temelsiz konuşmak da cahil yobaza özgüdür.

Ha ben niye kürte, araba, soysuz arnavuta benziyorum diyen varsa eğer gitsin onu dedelerine sorsun uçkurunu hangi gavur karısına bozduğunu veya hangi bedevi, feodal kavimden kız kaçırıp tecavüz ettiğini hiç olmadı kaç paraya satın aldını. ne bilim senin neden dünyanın en üstün ırkı, Mod gibi kürte araba, soysuz arnavuta benzediğini. Bizim oralarda Ne kürte ne ermeniye, ne araba adam gözüyle bakılır. Kız almayı bırak muhattap bile olmaktan kaçılınılır.
oğuzların anadolu'ya akması ve anadolu yerlileriyle karışması sonucunda ortaya çıkmış olaydır. bu dönemde yerlilerden kız almak özellikle teşvik edilmiştir. yerliler kitleler halinde müslüman olmuş ve akabinde türkleşmiştir. kılıçla olmaktan çok, horasan erenleri denilen evliyanın toplum içinde oynadığı yapıcı rolle ortaya çıkmış olaydır. böylece bu karışmalar sonucu, bugünkü anadolu -ve trakya'nın- yöre yöre farklılıklar gösteren türk tipi ortaya çıkmıştır.

bunun timurla moğolla falan alakası yoktur. sosyal ve tarihi bir olaydır.
- anadolu'nun kapıları türklere açılmış, böylece anadolu türkleşmiştir.
+ hocam kapı tam olarak nerde?
- ...
+ selçuklu filan dediğinize göre konya'dadır kesin.
başlangıcı 1071'de çok daha eskiye dayanır. onca sürede ne selçuklu ne osmanlı bunu becerememiş, hatta becermeye çalışmamıştır bile. anadolu'nun türkleşmesi'ni beceren bugün moğol dediğimiz cengiz han ve emir timur sayesinde gerçekleşmiştir. inanmayanlar osmanlı, anadolu selçuklu ve selçuklu'nun başlarındakilerin adlarına baksın. kaçı türkçe?
(bkz: türklerin anadolulaşması)
(bkz: since 1071)
tarihi malazgirt'ten çok öncelere dayanan bir gelişimdir.

batı göktürklerin yöneticisi, istemi yabgu'nun bizans elçisine verdiği cevap ilginçtir :

"O Romalılar siz değil misiniz ki on dille konuşursunuz ve herkesi aldatırsınız. Siz Romalılar niçin bizim elçilerimizi Kafkaslar üzerinden Bizansa götürüyorsunuz ve Romaya gidilecek başka yol yoktur diyorsunuz. Yani biz, yollar geçilmez, her taraf arızalı, dağlık taşlık zannedelim de Roma imparatorluğuna hücum etmeyelim mi? Böyle düşüneceğimizi mi sanıyorsunuz? Fakat biz Dinyeper nehrinin nerede bulunduğunu, Tunanın nereye aktığını, Meriçin nereden geçtiğini çok iyi biliyoruz. Bize tabi olan kavimlerin Romaya nereden girdiklerini de çok iyi biliyoruz. Sizin kaleleriniz bizim için sır değildir..."

hazarlar'ın kırım ve kafkaslar'ı türkleştirmesinden de yararlanarak hunlar ve avarlar, doğu avrupa'da üstünlük kurmuş ve bir taraftan balkanlar üzerinden istanbul'u kuşatmaya çalışmışlarsa da, diğer taraftan kafkaslar üzerinden anadolu, suriye ve azerbaycan'a seferler yapmışlardır.

o tarihlerden itibaren anadolu ile bağlantısını koparmayan türkler, gerek seferlerde kalan gaziler olsun, gerek tüccar ahiler olsun, gerekse abdallar, bacılar olsun anadolu'nun türkleşmesinde önemli yere sahip olmuşlardır. 1048 pasinler ve 1071 malazgirt savaşları ile bizans'ın başta doğu ve iç anadolu'daki etkin gücünün sona ermesi ile birlikte 1176 miryokefalon savaşı anadolu'daki türk gücünün mührü sayılmıştır.

orta asya döneminden osmanlı'ya kadar "kızılelma" ülküsünü yaşatan türkler, göçebeliklerinin de getirdiği kültür ve doğrultuyla birlikte sürekli dünyanın farklı bölgelerine doğru gitmek istemişlerdir. osmanlı'nın ilk başlarda bizans'ın da zaafından yararlanarak balkanlar'a, avrupa'ya açılması bunun bir devamı niteliğindedir. daha sonra anadolu'daki iç karışıklığın -karamanoğulları başta olmak üzere- çok başlılığa doğru gideceğini gördüklerinden anadolu türk birliğini sağlamışlardır.

yine de devletin sınırlarını viyana'ya, otranto'ya kadar genişletmeye çalışmışlardır. bir taraftan balkanlar'a doğru açılırken diğer yandan ortadoğu ve afrika'ya - hatta daha sonra endonezya'ya kadar - yayılan topraklar, anadolu'yu merkezi bir konuma yükseltmiştir. sürekli göç ederken geride bıraktığı topraklarda da güçlü devletler kuran türkler'in (cengiz, timur, akkoyunlu, safevi, babür...vs.) asya'da kalan nüfusu bir süre sonra geçici olarak başka devletlerin himayesine girmiştir. (rusya, çin, farisi iran) fakat anadolu, türk devleti olarak kalmıştır.