iki arkadaş az çok inanç sahibidir, madem mecbur buradayız şu yatırin önünde birer fatiha okuyup dua edelim derler, ve dua ederler.
bir süre bekledikten sonra tekrar denemeye karar verirler bu kez araba çalışır, iki kafadar çok sevinir ve oradan basıp giderler.
aradan zaman geçer, iki arkadaş bu olaydan etkilenirler ve oraya tekrar gidelim tekrar hayır dua edelim diyerek aynı yere doğru yola çıkarlar. saatler sonra tam aynı yere varırlar ancak orada mezarlık vardır ama yatır falan yoktur.
köylülere gidip durumu anlatırlar, köyde böyle bir yatırın varlığını bilen duyan kimse yoktur. işin içinden çıkamayan iki arkadaş bunu bir bilene sormaya karar verirler. derin ilmi olan birine giderler bunun sırrını sorarlar. gittikleri kişi uzun uzun düşünür ve şöyle der:
sizin olayınızda bir sır var, bu sır bir mesajdır; hangi mezarlıkta hangi büyük zatın yattığını allah bilir, siz mezarlıklardan geçerken bildiğiniz duaları okuyun, orada yatan bilinmeyen gizli, hayırlı ve büyük bir zatın hatrına duanız kabul oluverir.