bugün

kulağımızın arka kısmını koruyarak başlayabiliriz. zira kendimize ait olan bir tek kulağımızın arkası var. boykot filan boş işler (!)
hayatin her alanina giren mallari boykot etmke anlamina gelmektedir. istendigi halde mümkün degildir. ama bu mallarin kullanimi asgariye indirilebilir. zaten bir seyin türkiye yapimi olani varsa onu kullanmak gerekir hepsinden önce.
marka takıntılı insanların kabesini yıkmak gibi birşeydir.
(bkz: in usa we trust)
bu durumda sahsimin miami de bulunan gayri menkullerinin kiralarini almamasi gerekmektedir. ammavelakin yahu arkadas ben mallari alana kadar kicimn catladi, kenefler imparatorlugu kurmak için canimi disime taktim yahu. en iyisi ne sis yansin ne kebap diyip, en güzeli ben malta vatandasi olayim.

sözün özü: yerli malı yurdun mali herkes onu kullanmali.
önce devlet tepki göstersin ki biz halk olarak tepkimizi hayli hayli gösteririz dediğim önerme. kapatsınlar incirlik üssünü, amerika ile ortaklığı sınırlasınlar, biz de boykot yapalım.
amerikan kuklarını boykot edersek daha kalıcı bir çözüm olur.
(bkz: abercrombie&fitch)
(bkz: tommy hilfiger)
(bkz: u s polo)
(bkz: ralph lauren)
(bkz: dkny)
(bkz: timberland) *

(bkz: gerek var mı)
çabanın hükümetten gectiğini düşünüp; iş başa düştü bari biz önlem alalım mantığında bir girişimdir.
tabi tabi he he dediğim eylemdir.
(bkz: bir fransız malı boykotu vardı noldu)
(bkz: bir italyan malı boykotu vardı noldu)
boykotun aksine fransa dan ithalatımız gün geçtikçe daha da çok artmaktadır. zamanında teröristbaşını iade etmedi diye ülkede terörist italya diye italyan bayrakları yakıldı yine biz gün geçtikçe ihracatımız arttırdık. bu olayın sonnunun da böyle olmasını beklemekteyim. zira bizim insanlar hem markayla hava yapmayı sever hem de unutmayı.
(bkz: hangi birini)
(bkz: hukumeti boykot)
yeşil sermayenin argümanı gibi gelen söylemdir.
her türlü sermaye düşünsel altyapısını da kurmaya çalışır, pazar kurmanın koşulu gibidir.
batının otomotiv sektörü için afrika'ya yüzbinlerce kilometre karayolu yapmasına benzer.
amerikan malı boykot etmek mini eteklinin türban takmasına benzer.
ama illaki bırakılacaksa öncelikle dili bırakılmalıdır.sen gidip yarışmalara ingilizce şarkıyla katılacaksın sonra amerikan mallarını boykot edeceksin.
boşverindir artık.
kullanacak bir şeyin kalmaması.
biz amerikan mallarını boykot ettiğimizde onalr acısından pek sorun olmaz ama onlar bizi boykot edip mallarını çekerlerse basta askeriye olmak üzere asıl sorunu biz yasarız..
(bkz: göbekten amerikaya baglı olmak)
(bkz: yapacak bişey yok)
yokluklar içinde kurtuluş savaşı vermiş bir ülkenin evlatlarınca yapılmasının ütopik bulunması beni utandıran şey.
(bkz: converse giymediği için ölen tikky)
(bkz: Kola içmezse ölecek hastalığı)
(bkz: Hamburgerden başka yemek bilmemek)

ek bilgi: kıbrıs savası sırasında uygulanan silah ambargosu abd nin türkiyeye yaptığı en büyük iyiliklerden bir tanesidir bu sayede türkiye kendi askeri techizatını, silahını, mermisini üretmek için çalışmalara başlamıştır.
su an farklı alanlarda aynı şeyin yapılması için hiçbir engel yoktur.
nemrutun ateşinde yanan ibrahime su taşıyan karınca misali boykot edeceğimiz her amerikan malı amerikayı tek basına dize getirmese bile safımızı belli eder en azından.
BP, Mobil, Shell,

Coca Cola, Coca Cola Light, Fanta, Sprite Mezzo-Mix, Lift, Bonaqua, Burn, Powerade, Cappy, Pepsi, Yedigün,

Microsoft, Windows, Office, X-Box, Computergames, Oracle, Xerox,

GE, GM,Chevrolet, Pontiac, Saab, Chevrolet,

McDonalds,

Marlboro, Philip Morris, Basic, L&M, Chesterfield, F6, Parllement, Camel,

Turkuaz Su, Uzay Chips, Milka, Disney,

Ford, Mazda, Volvo, Jaguar others

Hewlett Packard, Compaq, Dell, IBM, Kodak, Amazon, Apple, Cisco,

Pfizer, Gilette, Braun, Oral-B,

Nike, Levi´s

Kelloggs, Crunchy-Nuts, Smacks,

Pampers, Hugo-Boss, Pantene pro V,

Ariel,Fedex, Ups, Dhl, Delta Airlines, Amerikan Airlines, Netsol, Aol,

Intel, Symbol, Metrologic, Zebra, Hotmail, Yahoo.

gibi bir çırpıda akla gelen firma ve ürünlere olan bağlılığımız göz önüne alındığında eğer gerçekten bir boykot uygular isek amerikan ekonomisine vereceğimiz zararı, ermeni lobisi o meşhur hezeyan kaynağı mavi kitapı tüm dünyaya tanesi 10 dolardan satsa yine zararı karşılayamaz.
ama bu kadar günlük hayatımıza nüfuz etmiş olan, bizi tüketim toplumu haline getiren ürünleri hayatımızdan çıkarmak ta imkansız görünüyor.
boykotun kısa vadede birşeylere çözüm olabildiğini, boykota uğrayan ülkede yönetimi bir miktar da olsa hizaya getirebildiğini ve fransız boykoyunun olumlu sonuçlandığını söyleyen tuketiciler birliğine göre derhal yapılmaya başlanması gereken eylem. ayrıntılı bilgi için:

http://www.tuketiciler.org
canım ülkemde çok çelişkili eylem.
bir de şöyle bir şey var mesela;
amerikan ürünlerine verilen her kuruş kafamıza sıkılacak bir kurşundur.

bu da yabancı malları protesto etme sloganlarından biridir.
ancak ne kadar geçerliliği olabilir özellikle tam da şu pozisyonda, pozisyonu izah edeyim:

protesto aracımız nedir? internet.
kimler buldu? abd.
bilgisayarımızın markası? ibm.
işletim sistemi? microsoft.
kim buldu? amerikalı bill amca.
üşüme mi geldi ne? üzerimize birşeyler giyelim, levis hırkamız da çok yakışır.
aslında üşüme değil gerginleştik. bir çıkıp hava alalım, güneş açmış ray-ban gözlükleri takalım.

işte böyle...

hadi çıkaralım kurşunları...

he ama dersen ki interneti bulmuş olabilirler ama bize "odtü, tubitak" geliştirdi,
"benim işletim sistemim pardus,
bilgisayarım casper" dersen tamam, eyvallah, ama pollyanna da türk değil ki...
peki nerden vardım pollyanna'ya?
casper'dan alırken bilgisayarı, ödediğin microsoft yazılım masrafını kıçını yırtsan geri alamazsın. hadi geçmiş olsun.
kinetix de iyidir, mavi de biraz pahalı ama yerli malı yurdun malı.

şimdi başka bir boyutundan daha bahsetmek istiyorum.
benim canım türküm, canım vatandaşım: "türk öğün çalış güven"
birşeyler hatırlatmalı, birşeyler anlatmalı...
biz ülke olarak çok mükemmel işlere imza atamadık, bu nedenle dışarıya bir muhtaçlığımız var. çalışkan olmadığımız için güvencemiz yok. birde yapanlara bakalım. adam türk tutmuş casper demiş...
colins, loft, seven hill, little big, kinetix...

çünkü halk bunu talep ediyor. onlar da bunu arz ediyor.
keza yabancılar da öyle. ülkemizdeki talebi görüp gelip tezgahı kuruyorlar. yoksa kimsenin bize zorla mal sattığı filan yok.
bu kurşunlar elimizde... ellerimiz de cebimizde. evet cebimizden doğru götümüze girecekler birgün.
kaynaklarımızı doğru kullanmayı akıl edip, ellerimizi cebimizden çıkarsak, bir işe sarılsak, ellerimizi böyle yakamacak yada götümüzü girmeyecek kurşunlar...