bugün

not : bana gelen bir mailden alıntıdır :

Aşağıdaki konuşmalar tamamen gerçek olup,
Deniz Navigasyon kanalı 106 (Finisterra / Galicia) tarafından kayıt edilmiştir.

ispanyollar:
"Burası A-853, çarpışmadan kaçınmak için lütfen rotanızı 15 derece
güneye çevirin. su anda 25 deniz mili uzaklıktasinız ve tam üzerimize
dogru gelmektesiniz. "

Amerikalılar:
"Asıl siz kendi rotanızı 15 derece kuzeye çevirin."

ispanyollar:
"Negatif ! Tekrarlıyoruz. Rotanızı 15 derece güneye çevirin."

Amerikalılar:
"Sizinle ABD gemisinin kaptanı konuşuyor.
Kendi rotanızı derhal 15 derece kuzeye çevirin."

ispanyollar:
"Öneriniz mümkün görülmedi. Bize çarpmak istemiyorsanız rotanızı 15
derece güneye çevirin."

Amerikalılar:
"(Artik sesini yükselterek) Sizinle ABD Deniz filosunun büyüklükte ikinci
uçak geisi USS Lincoln'un Kaptanı Richard James Howard konuşuyor.
Beraberimizde iki kruvazör, avcı uçakları, dört denizaltı var. Ayrıca
bizi hücumbotlar destekliyor. Size TAVSiYE etmiyorum, EMREDiYORUM!
Rotanızı 15 derece kuzeye çevirin, aksi halde filomuzun emniyeti için
tedbir alacağız. Derhal rotamızdan çekilin gidin."

ispanyollar:
"Sizinle Juan Manuel Salas Alcantara konuşuyor. Burada iki kişiyiz.
Beraberimizde bir köpek, akşam yemeğimiz, iki şişe bira ve bir de
kanaryamız var. Kanarya şu anda uyuyor. Ayrıca bizi radyo istasyonu
Cadena Dial La Coruna destekliyor. Şu anda ispanya'nın Finisterra
Galicia kıyısında veA-853 numaralı Deniz fenerinde olduğumuzu göz
önünde bulundurarak, buradan hiçbir yere gitmeye niyetimiz olmadiğını
söyleyelim.
Deniz fenerimizin ispanya'daki deniz fenerleri arasında büyüklük
açısından kaçıncı sırada olduğu konusunda hiç bir fikrimiz yok.
Kayalık sahillerimize kafadan geçirmek üzere yönlenmiş boktan
geminizin emniyeti için istdiğiniz boktan tedbiri alabilirsiniz. Ama
yine de israrla tavsiye ediyoruz. Rotanızı 15 derece kuzeye çevirin."

Amerikalılar:
"Okey, anlaşıldı. Teşekkürler..."
amerikalı: what are you doing here guys?
ispanyol: qué? podemos entender no lo que usted habla acerca de
amerikalı: what the fuck you talking about, i cant understand?
ispanyol: ¿Dónde están los subtítulos?
amerikalı: hah gözüm şimdi oldu, ya diyorum ki ne yapıyon burda?
ispanyol: sanane lan babanın malı mı, bu arada altyazı dedik türkçe çıktı iyi mi
amerikalı: artislik yapma lan, lan mı olum nasıl çeviriyorsunuz dediklerimi ingilizcede lan var mı
ispanyol: ya lafını kestim birader, birader mi, haklısın valla sıçtılar filmin içine.
(bkz: fw turk astronot ve houston cok komikkkk)