bugün

- topraklarinda buyuk savas yasamamak
- azimle, canla, basla calismak
- dogal kaynaklari digerleri kadar tuketilmemis ulkeye sonradan sahip olmak
- dusmanlarin uzakta olmasi
- degisik irklara ve kulturlere diger ulkelere gore daha cok hosgoru ve degisik irklarin/kulturlerin kaynasmasi
- insanlarin girisimciligi
- diger ulklere gore goreceli durustluk ve etik anlayisi
işgal, savaş, kan , gözyaşı...
(bkz: daha sayalım mı)
birinci dünya savaşı sırasında avrupa ülkelerine silah satarak ekonomisini güçlendirmesi.
tüm dünyadaki zeki,katil ruhlu,bırakıp geldiği ülkesine ihanet edebilecek kapasiteye sahip insanları aynı potada eritebilme yetisi..
amerika'nın güçsüz bir ülke olduğunu bilmeden sorular sorudur. şöyleki;

abd; yoksulu,, işsizi, evsizi, uyuşturucu bağımlısı, düşük okuma oranı ve borçlarıyla, diğer ülkeler gibidir. abd'nin kendine ait bir merkez bankası bile yoktur. federal rezerv adıyla, birkaç efendi bankerin oluşturduğu özel bir kuruluş, amerikan ekonomisine sahip olup, merkez bankası gibi para piyasasına yön vermekte, istediği zaman enflasyon veya deflasyon yaratabilmektedir. dış ilişkilerde hükümetten daha etkilidir.

amerikalıların altınlarına karşılık olarak verilen, "para" olmayan sadece ödeme sözü olan (sonradan o da kaldırılan) "federal rezerv alındısı" bugün hala dolarların üzerinde bulunmaktadır. (bkz: bir dolar)

bu kağıtlar, sahiplerinin hiç bir merciden hiçbir şey talep edemeyecekleri hayali paralardır. bankerler tarafından kurulan federal rezerv, kongre'den geçirilen bir kanunla abd parasını basma yetkisine sahiptir. bu ayrıcalık, abd yi diğer devletler içinde en borçlu ülke konumuna getirmiştir. şu anki borcu 7 trilyon dolar'ın üzerindedir.
amerika'ya efendiler sahiptir. efendiler'in ekonomide ve siyasette ipleri elinde bulundurabilmesinin en önemli aracı federal rezerv olduğu gibi, tüm bunları yaparken gizli kalabilmesinin en önemli aracı da, zenginliğini hem halktan hem de memurlardan sakladığı vakıflardır.

soru şu şekilde gelirse verilecek cevap aşağıdaki gibidir.
-amerika nasıl bu kadar güçlü görünebiliyor sorusunun cevapları;
cevap: efendiler
kendi vatandaşları için hukuku işletebilmek
(bkz: heroes/@dalgali kur)
(bkz: süt), (bkz: yumurta), (bkz: bal), (bkz: et), (bkz: karbonhidrat) ve (bkz: proteinler) işte tüm gücü kuvveti bu değerlerden gelir.
vatan gazetesi'nin eski washington muhabiri rusen cakir'a gore "diger ulkelerin gucsuz olusu ya da gucunun farkinda olmayisi ve abd'yi gozlerinde buyutmeleri".
büyük dünya savaşlarında avrupa bu ülkeden sadece silah değil, pencelelerinin kaplamalarına kadar her şeylerini almışlardır.
bizim gibi ikide bir diğer ülkelerle kendimizi kıyaslamadan; elalemin derdi beni mi gerdi, bana ne diğer milletlerden, ben işime bakarım. dünyanın da .mına koyarım düsturuyla hareket etmek...
pragmatizm, makyavelizm, individualizm.
(#1709869)
egemen sınıfın ideolojisinin yani başta pragmatizmin genel kabul gören düşünce olmasıdır. yani bir başka deyişle sınıf bilincinin yalnızca egemenler de bulunması.
amerika kuruluşu itibariyle diğer ülkelerden farklıdır.keşfedildiğinde avrupadaki dini ve siyasi baskıdan bıkanlar tarafından yerleşim yeri olarak seçilmiştir.daha sonra ingiltereye ve yerlilere karşı oluşan ortak duyguyla kuzey amerikada devrim olmuş ve amerika birleşik devletleri kurulmuştur.milli duyguları kuruluşundan beri gelen ortak noktaları olmuştur.
ekonomisi açısından baktığımızda ise amerika avrupadan zengin olmak için gelenler tarafından değil baskıdan bıktığı için varlığını da alıp gelenler tarafından kurulduğu için ekonomik gelişimi de hızlı olmuştur.sanayide uyguladıkları dönüştürme politikasıyla -mekanik mallar üreten fabrikaların herhangi bir yerde savaş olduğunda hızla silah fabrikasına dönüştürülüp daha sonra eski haline yine hızlıca dönüştürülmesi gibi- hızla zengin olmuştur.
kısacası farklıdır abd.bu yüzden de gülçlüdür kanımca.
SSCB'nin dağılmasıyla Amerika'nın karşısına dikilebilecek Rusya'nın gücünü kaybetmesi.
he- man, she- girl, batman, superman, spider man, rambo, terminator gibi süper kahramanlar misali tamamen reklam ve halkla ilişkiler başarısıdır. amerikalılar sadece kendilerini çok iyi pazarlamaktadırlar. çizgi kahraman olduklarını çok iyi kamufle etmektedirler.
Coğrafi Keşifler sonucu hammadde ve işgücü sınırsız olan bir kıtaya yerleşmiş ve ilk sömürge kolonilerini kurmuş olmaları , I .dünya savaşı bitimindeki etkili dış politikası , II. dünya savaşından , kore savaşından gerçekleştirdiği teknoloji ve sanayi devrimleri ile galip çıkması akabinde diplomatik emperyalist politikalar yol ile doğu asya ve orta doğu gibi ülkelerde yerel hükümetleri destekleyecek şekilde kendi kolonilerini kurması , II. dünya savaşı sonrası oluşan dünya ideoloji bloklaşmasında * yıllarında sscb karşısında bilişim ve teknoloji alanında gerçekleştirdiği atılımlar ile her zaman bir adım önde olması , bu doğrultuda liberal , özgürlükçü(!) demokrasi antlayışı altında insan hakları gibi temel değerleri politize ederek afrika kıtasını da emperyal ihtiyaçları doğrultusunda sömürmeye başlaması ve sahip olduğu ileri teknolojik olanakları biriktirmekten ziyade ilerletmeyi amaç edinmiş bir ahlaka sahip olmaları ve bunun meyvelerini ulusal çıkarları doğrultusunda diğer az gelişmiş ülkelere pazarlamaktaki askeri , ekonomik ve siyasi başarıları gibi nedenler ile açıklanabilecek olan bir durumdur .

Küresel sermayenin patronlarının da ev sahibi olmasından dolayı neo-liberal emperyalist hedeflerini Nato gibi askeri , birleşmiş milletler gibi siyasi , Dünya Bankası gibi ekonomik kurumlar ile güdümündeki uluslararası kitle iletişim araçları ve bilişim teknolojisinin de faydası sonucu günümüze kadar rahatlıkla propagandasını sürdürmüştür .
dünyada menfaat için kendini, ailesini, ve sonuçta ülkesini ve milletini satan alçakların çok ama pek çok olması sayesindedir.
işin ilginç tarafı bu alçakların bazıları yaptıklarının farkında bile değildir; hizbullah, el kaide, nakşibendi ve benzeri tarikatlar, masonluk, mhp, ülkü ocakları, pkk, dtp, ve benzeri örgütlerle beyinleri yıkanmış büyük bir güruh da vardır bu kesimi oluşturan, yani bunlara dahil bireyler bir ideal peşinde koşuyor sanarlar kendilerini, oysa o örgütlerin ipleri amerika ve amerikan kontrollü vakıflar ve istihbarat örgütleri vasıtası ile dünyayı yöneten çıkar odaklarının (silah,enerji ve finans patronları), yani sonuçta yahudi sermaye patronlarının elindedir.
dünyanın en büyük altın rezervleri amerika kıtasındadır.
edit1: avrupadan amerikaya göçen toplumlar buradaki altınları hem avrupa hemde amerika kıtasının gelişmesinde kullanıp,altından gelen paralarla bilime ve ticarete yönelmişlerdir. avrupa ve amerika kıtasının bu kadar çok zenginleşmesinin baş sebeplerinden biri altındır. sömürgecilik ve sanayileşme daha sonra gelir. türk kızları dantele devam!!!
önce dünyada neden bütün büyük şirketlerin, neden büyük başarılı işlerin amerika kökenli olduğunu sorgulamak gerekir?
bunun birçok sebebi vardır; ilk olarak i. ve ii. dünya savaşından sonra geliştirdiği teknolojik, sanayi ve hammadde gücünü günümüze sürekli üst seviyelere taşımasıdır.
bir diğeri de -ki bence en önemlisi- dünyada altın rezervinin büyük kısmının amerika kıtasında bulunmasıdır. bu da ekonomik gücün en etkin göstergesidir.

son olarakta, amerika dediğimiz devlet her yaptığı işi dünyaya iyi pazarlıyor kim ne derse desin. bir sinema ile tüm ülke insanlarını kendine kilitleyip, içinde dünyaya kendi istediği şekli vermeye çalışan bir anlayışla bunu sindire sindire tüm dünya insanlarına aşılıyor. oluşturduğu çizgifilm, dizi, sinema karakterleriyle etkilediği tüm kitleye istediği mesajı verip, kendi istediği dünyayı oluşturma konusunda emin adımları atıyor.

din ve tarikat konusuna hiç girmiyorum yoksa işin içinden çıkamayız. ama şu kadarını söyleyeyim yahudi milletinden korkulur.
Öncelikle güçlüler amerika'da. amerika girişimciliğin diyarı. kısaca sermaye ve fikirlerin çokça birleştiği yer olduğu için.
BEYIN GOCU. YAYDIGI ISILITIL HAYATLA GENC BILIM ADAMLARININ VE DAHILERIN ULKEYE GOCUNU SAGLAMISLARDIR. GOCEN BILIMADAMLARIDA YASADIKLARI REFAH SEVIYESINDEN MEMUN OLMUSLAR VE O ULKENIN GELISIMINE KATKIDA BULUNMUSLARDIR. BUDA EKONOMI VE TEKNOLIJIDE ATILIMLARINI GERCEKLESTIRMISTiR.
sömürmek, sömürmek yine sömürmek. gerek doğal zenginlikleri gerekse beyinleri sömürerek bu hale gelmiştir.
anası küçükken bal-süt-yumurta triosuyla beslemiştir. keçiboynuzu da bir faktör olabilir tabi..