bugün

malum alt çenenin öne çıkık olması çirkin gösterir insanı. doğru düzgün gülemezsiniz bile. gülerken elinizle ağzınızı kapatmak zorunda kalırsınız. bir tane gülen fotografınız olmaz, hep ağzınız sıkı sıkıya kapalı sırıtırsınız ancak.

hele hele kızsanız, çok fena. o yüzden agresif olursunuz, sağa sola saldırırsınız.
hele bir de bu arıza çeneyi daha belirgin eden ben varsa üzerinde.
(bkz: ben bu yazıyı aslında sana yazdım)
(bkz: subliminal mesaj)
her genelleme gibi yanlış olsa da, bir nebze doğru olduğu konusunda katıldığım önerme.

lisedeyken sınıfımızda bir kız vardı, çok sakin birisi, hanım hanımcık, konuştuğumuz falan da yoktu, bir keresinde ben kağıt uçakların kıçını tutuşturup pencereden atarken yanıma geldi, "sanırım sınıfta sadece ikimizin gözleri yeşil" deyip gülümsedi. döndüm, ben de gülümsedim, biraz sohbet ettik, baya baya sınıftaki kişiler hakkında negatif yorumlar yapmaya başladı, neyse, heralde sorunları olmuş adı geçen kişilerle deyip geçiştirdim.
sonra birkaç defa daha konuştuk, ulan bildiğin içinde bir canavar yaşıyor sanki kızın, her zamanki sakin haliyle konuşuyor benimle, ama öyle şeyler söylüyor, başkaları hakkında öyle yorumlar yapıyor ki, kendimi çocuklu horror filminde gibi hissettim. sanki omen'deki damien amk! öylesine terbiyeli ve tatlış bir kızın, sakin bir ses tonuyla dedikodunun tillahını yapması, neredeyse herkese karşı kötü şeyler düşünmesi karşısında dehşete düştüm. agresiflik değil sinsi bir kötülük vardı kızda. göz bebekleri büyüyüp gözlerime bakarak bir şeyler anlatıyor, öylesine tatlı ve güzel görünüyor, ama dudaklarından süzülen kelimeler sanki playback amk! böyle sakin davranırken nasıl bunca kötü şeyler konuşabiliyor? sesini kapatıp izlesen süper, ama öyle olmuyor işte.
tespit gibi tespit.
onlar olmasın da kim olsundur?
(bkz: deşifre olmak)