bugün

Göçmen hareketlerinin arkası savaştır.

Çünkü göçmen hareketleri faşizmi, faşizm savaşı tetikler.

Günümüzde faşizm üç ucu olan bir çatal gibidir.

ilk ucu farklı kültür, din ve mezhep eğilimlerini deşer.

Ikinci uç farklı ırk, millet ve etnisiteler arasındaki ayrılıkları deşerek aykrılıklara dönüştürür.

Üçüncü uç ise sosyoekonomik alanda ortaya çıkar. Dağdan gelip bağdakini kovma efekti olarak ta düşünülebilir. Göçmenin yerel olanı, işinden gücünden ve nihayet yerinden yurdundan etmesi hissiyatını deşeler.

Faşizm siyasi bir görüşten ziyade insanlık tarihi ve insanlığın tarifi kadar eski olan bir eğilim hatta ve hatta bir içgüdüsel evrim sekelidir.

Ilk önce homisapiens, neanderthal ve denisovan gibi 50 den fazla insansı tür arasındaki varlık kavgasında şekillenmiş ve Homosapiens 'in mutlak üstünlüğü sonrası diğer türlerin yok oluşu ve sağ kalan hakim türün gen kombinasyonları içinde sindirilmesi ile sona ermiştir.

Neolitik dönem sonrasında ise siyahla beyaz, Paganla Yahudi, Yahudi ile Hıristiyan, Ortodoksla katolik, Sünni ile Şii arasındaki çatışmalarla ortaya çıkmış daha çok yakın geçmişe kadar çok kanlı sonucları olmuştur.

20. Yüzyılın ilk çeyreğindeki Yahudi Soykırım dinler arası son çeyreğindeki Ruanda kırımı ise kabileler arası yok edici faşizmin tipik örneğidir. Siyahla beyaz arasındaki faşizm ise ölümcül olmaktan ziyade, boyun eğdirici faşizm türüdür. Günümüzde yaşanan ise asimilator yani sindirici faşizmdir...

Faşizmin iyisi kötüsü azı çoğu olmaz. Aşırılıklar bir kez başladı mı önüne geçilemez ölümler nefreti tetikler, nefret ölümleri körükler. Sonunda bu iş önce pogrom, sonra çatışma ve soykırıma nihayet savaşa kadar gider...