bugün

(bkz: alman usülü)
alman hesabı dedikleri boru ya da şehir efsanesi değildir. henüz kaideyi bozan bir istisnaya denk gelmedim zahir. çok doluyum dostlar, çok.
arkadaş bir gün de bana jest yap ya. bir gün de sana bir şey ısmarladığımda, acaba benden ne menfaati var bakışı atma.
benim için 1.82 lik bir şey alıp eve geldiğinde, daha nefes almadan fişi gözüme sokma, bir kere de "önemli değil ya aramızda lafımı olur 1 euronun" de, hadi onu demiyorsun deli dana gibi 2 cent aramamı büyük bir titizlikle, normalmiş gibi izleme! boşver de.
demez bunlar, hakkaten demezler. 2 cent bile olsa , "olsun sonra ver" der, siktir et demez. birlikte bir yere gidip yiyip içtiğinde " birlikte mi, ayrı ayrı mı ödeyeceksiniz" in cevabı: her daim ayrı ayrıdır, şaşmaz.
hesapla alakalı olmasa da, bunların bir malına zarar vermeye görün &%?!. güdümlü anne terliğini yediğim yıllarda annemden öylesine korkmadım ben bir almanın minnacık tuzluğunu kırdığımda. gözlerini belertip koşarak hesap makinasını getirdi önce, sonra zamazingosunu aldığı yılın gayri safi yurt içi hasılasını hatırlamaya çalıştı, sonra * *. şaka maka tuzluğun aynısını isterim der, aldatılmış sevgili gibi her fırsatta bu fahiş hatayı yüzüne vurur, olayı unutana kadar da bin beşyüz karış suratla gezer. yineliyorum; bugüne kadar daha farklı bir versiyonuna rastlamadım ben bu elemanların. ha benim cenabetliğim, benim mıknatıslığım orasını bilemiyorum. lakin bu olay artık, "parayı sokakta mı buluyoruz deyuu" dan da öte insanı insanlığından soğutan bir hal alır. sen ister kültür de, ister evvelden beri öyle yetişiyorlar de beni ırgalamaz arkadaş, biraz ince fikirli olacaksın, biraz karşındaki adamdan örnek alacaksın. haaa şimdi bi dakka sezar'ın hakkı sezar'a, söylemesem ayıp olur, üstümde kalır. hesap bu boru değil; sadece almazlar, ayrıca evine gelip içtiği biranın parasını vermeye falan da çalışırlar. öyle de deli dumrul, öyle de saykodurlar.
velhasıl dostlar, o kadar yıl havuz problemi çözdüm, hesap yaptım lakin bunların hesabına, usulüne kafam basmadı.

haa bir de;
iki türkün
- abi sok o parayı cebine!
- aa ayıp ediyosun kardeşim
-şerefsizim konuşmam, sok dedim. şurdan alıyorsun bilader...

şeklinde kendilerinden geçercesine hesabı ödemek için gösterdikleri azmin amacını idarak ettikleri an da suratlarının hali için gider tadım çekirdek alır, karşısına oturur, çitlersin. iyi ki anlamıyolar, -her haltı polise haber verme huyları da ayrı bir entry konusu- yoksa cümle içinde geçen " bak ödersen ölümü gör", "aaa çocuğumu keserim ben ödicem" * türünden cümleler, siren sesi& polis fetişi almanlarımızı ışık hızıyla harekete geçirecektir.
alman usulü/hesabının tdk da bile yeri varmış;

http://www.tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=alman+usul%FC&ayn=tam
her koyun kendi bacağından taktiğidir.

bu akşam bir istisnaya şahit oldum. Adam tuvalete gidince kadın çantasını çıkardı kırk 'oyro'luk hesabı ödedi. sonra adam geldi kadına sarıldı, öptü. nasıl sırıtıyordu pişmiş kelle gibi. almanların yüz karası, keltoş seni. kadına hesap ödetilir mi lan. aç bak almanlığın kitabına, führer ne demiş: "her haus und die bie ein dir." yani her kuşun eti yenmez diyor muhterem.

erken de kalktılar mekandan. kadın o paranın acısını çıkartacak gibi duruyordu. e ne diyelim onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine. kerevet neydi lan. neyse çıktık bir kere.
erkeklerin sevdiği kızların sevmediği bir hesaptır.
Paran varsa samimi olduğun insanların hesabını ödersin, yoksa canın sağolsun. onlar öder
kafayi rahat ettiren hesap türü. Ayrica bu hesap türünü seven kizlar da vardir.
Türk kızlarının nefret ettiği hesap türüdür.
Kim ne derse desin.Samimiyeti bozar.
Ben yapamıyorum maalesef bu hesap türünü ama kadınlara özel değil erkek erkeğe yemek yense veya bir şeyler içilse de yapamıyorum ama masaya hesapta istemem genelde tuvalete gidiyorum diye kalkarım kasaya gider hesabı öder çekilirim köşeme.
Kültürler coğrafyadan coğrafyaya farklılık gösterir. hepside insan ürünüdür. bu konudan ayrı olarak ülkelerin anayasaları dahi tartışmaya açıktır herzaman. insan ürünü kanunlar, kültürler, genelekler herşey tartışmaya açıktır. şahsi fikrime göre dünya üzerinde tartışmaya kapalı hiçbir konu yoktur.

Alman hesabı denilen şey, her ne kadar türk kültürüne ters de olsa, mantıki çerçeveden bakacak olursak son derece mantıklıdır.

bizim arkadaşlarımıza, dostlarımıza, sevgililerimize para ödetmememiz bizim kültürümüzde büyük bir jesttir fakat alman kültüründen gelmiş biri enayilik veya saçmalık olarak adlandırabilir.

burada devreye girmesi gereken şey objektif bakabilmektir.

gerçekten neden her defasında kız arkadaşınızla aşağı yukarı aynı paraları kazanmanıza ve hatta kız arkadaşınızın sizden fazla kazanmasına rağmen para ödenmesini sizden bekler ?

eski zamanlarda türk kadınları çalışmıyordu, ekonomik özgürlükleri yoktu fakat şimdi öyle mi ? değil. ama kalıplaşmış davranışlardan toplumlar yüzyıllar geçse dahi kurtulamıyor.
herkesin kendi yediğini ödemesi.
ülkemizin milli geliri ile yetişmiş, genç ve nitelikli türk mühendis, doktor vb... ülkelerinde istihdam ederek, genç nüfus ve nitelikli iş gücü açıklarını kapatıyorlar.
Gençlerimiz emek eşit istihdam hakkı, devletimiz istihdam esnekliği ve uzun vadeli döviz sağlıyor.
Yani Kazan-Kazan...

alman emekli yaşlıları, yılın yarısını antalya ve diğer tatil bölgelerinde her şey dahil sistemle müthiş bir konforla otellerde geçiriyorlar. Almanya için bakım emeği, doğalgaz vs.. gibi bir sürü alanda tasarruf. Aynı zamanda yaşlı alman halkı için emekli maaşlarının yarısıyla müthiş bir konfor, sosyalleşme şansı.
Sezon dışında boş kalan otellerimiz için, boşta kalan genç hizmet sektörü çalışanlarımız için istihdam imkanı. Ülkemiz için döviz kaynağı..
Yani Kazan Kazan...

Kaynağını kullanamayanın kaynağını kullanırlar.
En sağlıklı hesap ödeme biçimi. Tartışma çıkmaz, ne güzel.
(bkz: alman usulü)
güncel Önemli Başlıklar