bugün

mesleği öldürmek olan bir kişinin doğal davranışı. asıl sorgulanması gereken savaşın kendisidir. savaşa kural koymak onu legal hale getirmeye çalışmaktır. "adamı öldüreceksin ama onun kafasını eline alıp poz vermeyeceksin" gibi. otobüs yolculuğu kadar kanıksanmış bir toplumsal faaliyet olan savaşa kural getirmeye çalışırsanız koyduğunuz kurallar "şoförle konuşmak yasaktır" veya "basamakta durmayın. otomatik kapı çarpar" şeklindeki gülünç kurallara dönüşür.
Türk askerinin de doğuda karlar içinde, kafatası değil de, kopmuş kafanın kendisi ile* görünüğü fotoğrafı düşününce, bu işin almanlara özel olmadığını düşündürten hededir.
fotoğrafı görünce akif geldi aklımıza; utandık, bela okuduk, dua ettik, ağladık, yumruk sıktık:

"Dipçik altında ezilmiş, paralanmış kafalar!
"Medeniyyet" denilen vahşete lâ'netler eder,

Nice yekpâre kesilmiş de sırıtmış dişler!
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden!

Nice başlar, nice kollar ki cüdâ cisminden!
Beşiğinden alınıp parçalanan mahlûkat;

[...]

Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdârımıza!
Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza.

Tükürün cephe-i lâkaydına Şark'ın, tükürün!
Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün!

Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!

Tükürün Ehl-i Salîb'in o hayâsız yüzüne!
Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne!

Medeniyyet denilen maskara mahlûka görün!
Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!"
bildik hikayenin "düğüm" bölümüdür bu.

"serim"de bin ladin denmişti;
"düğüm"de bunları gördük;
"çözüm"de de en fazla astsubay rütbeli bir iki askerin "savaş suçu" adına yargılandıklarını göreceğiz.
hikaye noktalanacak;
somali gibi, bosna gibi, ruanda gibi...
afganistan'da görevli alman askerlerinin ellerinde kafatası ile verdiği pozların bild gazetesinde yayınlanmasıyla patlak veren ve alman savunma bakanını acıklama yapmak zorunda bırakan fotoğraflar.

http://www.haberturk.com/...cat=180&dt=2006/10/25