allahın sonucunu bildiği hayatı beklemesi

1.
sizi ben yarattım. cüzi irade verdim. yaşayın ölün. ben nasılsa saniye saniye ne yapacağımızı biliyorum ama ben karışmayacam diyerek insanların aklını karıştırmasıdır.

madem cennete ya da cehenneme gidecegimi biliyorsun o zaman neyi ve niye bekliyoruz? yollasana nereyi haketmişsek. Ne bu tantana?

Allah sonucu bilmiyor.

Sonuç var değil, eylemlerimizle sonucu yaratacak olan biziz.

islama göre insanlar da yaşayıp kendi yaptıklarına şahit olsun diyeymiş.

Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında (Hızır) onu hemen öldürdü.(kehf-74)

Çocuğa gelince, onun ana-babası mü’min kimselerdi. Onları bir tuğyan ve küfre sürüklemesinden korktuk.(kehf-80)

ancak bu ayetlerdeki çocuk kendi yapacaklarına şahit olamamış ve suçu olmadan da öldürülmüş. bu çocuk ahirette allah'a "benim hiç bir suçum olmadığı halde senin adamın geldi beni öldürdü" dese, allah ne cevap verecek?

ayrıca allah'ın ayette "korktuk" ifadesini kullanması da çok ilginçtir.

düşünce çok sığ.

senin kaderin belli değil. mesela şu an kendini öldürsen öldürürsün her şeyi şimdi bitirebilirsin. karşına hayatta bir sürü seçenek ikilem çıkıyor. bunları hiç düşünmediğin belli.

dini terminolojiden bî haber olup dini meseleleri mevzu edenlerin çoğu sadece komik değil aynı zamanda traji komik; allah’ın bir ismi de es sabûr’dur: yani, “azap etmekte acele etmeyen.” “cezayı, bir vakte kadar tehir eden.” manasına... bu “bekleme” kısmını izah içindi!

Sonucu yani netice bilme kısmına gelince:
Yaratıcı gaibi bilmeseydi yarattıkları üstünde tam manasıyla “hüküm” sahibi olamazdı; çünkü hem bir şeyi yaratıp hem de onun akıbetini bilmemek demek yaratan’da eksiklik olduğunu gösterir; eksik olan da ilah olmaz; hakeza, allah’ın ezeli ve ebedi her şeyi biliyor oluşu bu manadan bizim için rahmet oluyor; çünkü, bildiği için, es-sabur sıfatıyla hükmetti yahut affedici sıfatıyla... kaldı ki, eğer bilmeseydi, bu sefer aynı mantık kafası “hiç bilmeyen rab mi olur, eksik rab mi olur” diyecekti.

Bu meseleyi daha iyi kavramak için kaza, kader, irade bahislerinden biraz pay sahibi olmak gerekmektedir; bununla beraber bu mevzulara sırf akılla yanaşıldığı için kavrama zorluğu meydana gelmektedir, bunun için Bergson ve hatta ismi pek bilinmeyen hocası emil butro gibi batının büyük kafalarının bazı eserlerine de bakmakta fayda var.

karşı olacağımız, tenkid edeceğimiz hususlar hakkında hiç olmazsa bazı basit, kaba bilgilere bari sahip olalım; malumat sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz!