bugün

inanan insanlar için tanımı basit ama nail olunması zor nihai amaçtır allah rızası. yüce yaradanın memnuniyetidir, ona yaranabilmektir.

bu yaranma kimi zaman iki kuruş sadaka ile gerçekleşir kimi zaman cenk meydanında verilen can ile. bunların muhasebesi de allahü teala'ya aittir.

bazı insanlar 3 kitap okudum, 2 keşif yaptım, aya çıktım falan diye var olan inançlarını ve buna bağlı olarak allah rızasını kazanmaya yönelik arzularını da kaybetmişler. bu geçmişte de böyleydi. nemrud çok uzun seneler yaşayınca ona o uzun ömrü bahşeden allah'a şirk koştu, peygamberini ateşe atmaya kalktı, karun çok mal sahibi olunca isyan etti. şimdikiler de (kendilerince) çok ilim-bilim sahibi olunca isyan ediyorlar. yaradılışa primatsal açıklamalar falan getirmeye kalkıyorlar. ama unutmasınlar ki nemrud'u bir sinek öldürdü, karun'u ise allah mallarıyla birlikte yerin bilmem kaç kat altına gömdü.

sen de öleceksin, sen de mahşerde hesaba çekileceksin. işte o zaman seni ne şarap kurtaracak, ne de o çok güvendiğin darwin.
sonrasında 'için bi sadaka' ya da 'için el fatiha' sözlerinin duyulabileceği kalıp.
rıza-i ilahi bir diğer söylenişidir.
(bkz: allah rizasi)
halis inanca sahip müslümanların ibadet etmesindeki motivasyon sebebidir. ibadetlerin insanlara gösteriş için yapılmasından uzak durmayı sağlayan güzel amaçtır.
Allah'ın razılığı.

''Allah rızası için'', ''Allah'ın razı olacağı şekilde.''
Amelinizde rıza-yı ilâhî olmalı.

Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.

Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.
(bkz: unutulmaz dilenci replikleri)
ihlasla yapıldığında kazanılan mertebe.
Rabbinin rızasını kazanmak isteyen kişi nefsini her alanda terbiye edebilir.
vicdanlıdır...
Herşeyden üstün olan Rıza. Allah ın rızasını kazanan neyi kaybetmiş, allah ın rızasını kaybeden neyi kazanmıştır.
allah'ın kendi rızasıdır, saçma sapan yorumlar yapıp onun adına konuşmayın.
Ah şu müslüler hiç değişmiyor.
Allahın rızasını nasıl alıyorsunuz?
amellerdeki tek gaye olmalı.
Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Hiç şüphesiz Allah Teâlâ kıyâmet günü:

“Nerede benim rızâm için birbirlerini sevenler? Gölgemden başka gölgenin bulunmadığı bugün onları, kendi arşımın gölgesinde gölgelendireceğim” buyurur. (Müslim, Birr 37. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 53)
"Evvelâ rıza-yı ilahî ve iltifat-ı Rahmanî ve kabul-ü Rabbanî öyle bir makamdır ki; insanların teveccühü ve istihsanı, ona nisbeten bir zerre hükmündedir. Eğer teveccüh-ü rahmet varsa, yeter. insanların teveccühü; o teveccüh-ü rahmetin in'ikası ve gölgesi olmak cihetiyle makbuldür, yoksa arzu edilecek bir şey değildir.. çünki kabir kapısında söner, beş para etmez!"

Mektubat, RNK.