bugün

allah (a büyük) geleceği biliyorsa ve herşey kaderse neden yaptıklarımızdan dolayı

ceza veya mükafat görüyoruz sorusuna kişisel yorumumu içeren bir görüştür.

malum zaman kavramının dünya ve evrenin çeşitli yerlerinde bile göreceli olduğu kabul

edilen bir durumdur günümüzde.

yani zaman her yerde aynı hızda ilerlemiyor.

madde hızlandıkça zaman yavaşlıyor.

insanlar olarak en büyük yanılgımız yaratıcı nın katındaki zamanın da kendi zamanımızla

aynı şekilde aktığını düşünmemizdir.

peki ya zaman allah katında çok daha çabuk geçiyorsa.

yani insanlık için binlerce yıldır akan zaman tanrı katında

sadece tek bir "an" dan ibaretse.

göz açıp kapayana kadar geçen tek bir "an".

o zaman bütün olaylar bir anda olup biter ve tanrı geleceği bilmiş değil görmüş olur.

yani herşey aynı saniyede gözünün önünde olup bitmiş olur.

yani bilmekten çok duruma şahit olmaktır bu.

ve böylece de insanlar kendi kaderlerini seçmiş ve allah da bunu bilmiş olur.

anlayan varsa tartışabiliriz.
çok genel bir bakış açısıyla bakacak olursak bir yıl dediğimiz şey sadece dünyanın güneşin etrafında dönmesidir mobildeyim detaylarına girmek istemiyorum ama derin düşünebilen insanlar için bu çok garip bir olaydır. düşünsenize dünya dönüyor zaman akmış oluyor.
(bkz: kader gelecek değildir)
a büyük'ten sonrasını okumadığım görüş. *
anlat anlat severim bunları, ben de merak ediyorum.

(bkz: zamanı yaratan rabbin kudreti)
zamanın da bir yaratıcı tarafından yaratıldığı düşünülerek göz ardı edilmemesi gereken bir görüştür.

zira içerisinde bulunduğumuz zaman kavramıyla,

allah katında var olan veya olmayan bir zaman kavramını karşılaştırırsak,

"allah günah işleyeceğimizi önceden biliyorsa neden günah yazıyor" veya

"allah dünyayı mı evreni mi 7 günde yarattı" sorularla karşılaşabiliriz.
allah neden kendi ve insanlar için farklı zaman kavramları yaratsın ulan dedirten durumdur.

ben allah ım öyleyse benim farklı zaman kavramım olmalı, ben insanlarla aynı zaman kavramında olmamalıyım, olmamammmmmmm mı demiş?

ya bir siktirin gidin allasen yaa..
bunlar uç konular.her şeyi boş ver büyük patlama bile şanzımanı dağıtmamıza neden oluyor.zaman yaratılmadan önce bir zaman yokmuydu?tanrı olmayan zamandamı zamanı yarattı?tanrıdan önce ne vardı?bu soruların cevabıda yok sonuda.
çoğu kimsenin "hiçbir şey" anlayamadığını görmenize sebep olacak görüştür.

arkadaş insan için zaman yaratan bir yaratıcının,

kendi için zaman yaratmasına gerek yok.

zamansızlık kavramı insan aklının kavrayabileceği bir olgu değil.

yaratıcı katında zaman diye bir kavram hiç olmayabilir, ya da farklı bir mahiyette de olabilir.

bunu alışılagelmiş zaman ve mekan kavramlarından yola çıkıp anlamak mümkün değildir.
aslında zor değildir müslüdingilllerin felsefi yetersizliğidir.

tanrı zamandan bağımsızdır bu şu anlama gelir: tanrı belli bir zaman dilimi içinde değildir ve tüm zamana işaret eder. tanrı için saat 5 kavramı saat 6 kavramından bağımsız değildir.

tanrı saat 5 ve saat 6 da aynı andadır.

bunu bütünsel düşünürsen tanrı her andadır dolayısıyla geçmiş, şimdi, gelecek gibi zamanlarda tanrı vardır.

bu yüzden geleceği bilir ve görür, tanrının her şeyi bilmesinin nedeni budur.

ancak kadercilerle ayrılınan nokta zaman kavramı değildir, zaman kavramını anlamak zor da değildir.

kadercilerle ayrıştığımız nota( yada benim ayrıştığım nokta ) tanrının insana etkisi üzerinedir yada olana etkisi üzerinedir.

burası diğer konudan bağımsızdır, kader diye eleştirdiğimiz konu bir zaman kavramından çok bir özgür irade üzerinedir.

yoksa tanrıyı zaman veya mekana indirgeyemezsiniz. bu yüzden metafiizk her yöne çeklilebilir ayrıca anlaşılmaz oluyor.
Maddenin kütlesine göre çekimi olduğu bir gerçek:

●Ya da insanın bile yaydığı bir ışığın olduğunu ve hatta bir çekim gücünün olduğunu düşünürsek.
●Aynı şekilde yıldızların karanlık maddeyi ve hatta ışığı da sapmaya uğratması.
●Karadeliklerin de aynı şekilde zamanı ışığı ve diğer her şeyi bükebilmesi.


Maddeden sıyrılıp algıya geleyim:

●Filmi ilk izlediğinde uzun ve hatta yaşıyormuşuz gibi gelmesi, keza izlenilen ilk klip 3 dakikalık olmasına karşın 10 dakikalık gibi gelmesi ama tekrarlanan izleyişlerde bunun 2 dakikaya kadar indirgenmesi.


Bambaşka bir olaya daha gireyim, madde/kütleçekim değil de manevi boyut:

●Sevdiğiniz birinin yanında, hatta direk omzunda? Hadi ortam da biraz loş olsun. Sanki hep orda kalacaksınız gibi. kalp atışlarınız yeni düzene giriyor. En fazla yarım saat geçmiş olacakken bakıyorsunuz ki saatler gelip geçmiş.
●Ya da tam tersi ama aynı kapıya çıkıyor, hızlı yaşıyorsunuz diyip bir ekstrem sporu ya da sevilen insanlarla olan bir aktiviteyi ele alalım. Yine hızlı geçecek zaman.
●Sıkıcı bir ortamdaysa tam tersi, birkaç dakika bile sanki saatlere tekabül edecek.


Bahsettiğim şeyler allah katının dışı ki o katla ilgili bir bilgiye ulaşmamız şu an için imkansız, sadece bunlardan yola çıkabiliriz. Öyle değil mi?
güncel Önemli Başlıklar